15. Bölüm

166 80 70
                                    

Herkes merhaba nasılsınız?💜

Kitab nasıl gidiyor?

Hadi hepinize eğlenceli okumalar

MÜZİK : Joji - Glimpse of us

****

MAYA

Tam bir gündür dayanmadan yürüyorduk. Hepimiz gergindik. Hem Daisy'ni merak ediyorduk, hemde şu çöllükten kurtulup bir yere varamıyorduk. harita ise biz uyandıktan sonra parçalandığını görmütük. Rüyada rüya cinleriyle savaşırken biri haritamızı yırtmıştı.

Aron omuzumdan sarılmış beni kendine yaslamıştı. Bende onun beline sarılmıştım ama tüm yükümü vermiyordum. O da fazla yorgundu. Brian yere çöktüğünde onunla birlikte bizde yere oturduk. Brian küçük sihirli kesesinden çadır ve uyku tulumu çıkartmışdı. Gece olduğu için etrafı iyi göremiyorduk ve fenerler bile bu karanlığı aydınlatmaya yetmiyordu. Gökyüzünde bir tek yıldız bile yoktu.

Çadırları kurup Alice'le uyku tulumunu alıp bir çadıra girdik. Uyku tulumlarını açıp yere serdik ve ayakkabı'larımızı çıkarıp uyku tulumuna girdik. Yaklaşık yarım saat sonra Alice'in sesini işittim.

"Uyudun mu?"

"Hayır. Daisy'ni düşünüyorum"

"Bende onu düşünmekten uyuyamadım. Acaba nereye götürdüler onu, iyi mi? Zarar verdiler mi? Delireceğim"

"Umarım iyidir yoksa burayı başlarına yıkarım"

"Umarım..."

Alice'le biraz konuştuktan sonra uykuya teslim olmuştuk.

Yüzüme değen yumuşak tüylü bir şeyle huylanarak gözümü açmıştım. Üzerime oturmuş bana dokunan Perna'yı hiç beklemiyordum. Hızla doğrulunca üzerimden yere düşmüştü. Yerden yavaşca doğrulup dolu gözlerle bana bakıyor üzüldüğünü belirten mırıltılar çıkarıyordu. Canı acımıştı. Yavaşca ona doğru eğilip elime aldım ve yüz hizama getirdim. Karnını okşayıp başına yumuşak bir öpücük kondurduğumda gülümseyip mutlu olduğunu belirten mırıltılar çıkarmaya başlamıştı.

Ben Perna'yı severken Alice'in sesini duymamala durup ona baktım.

"Bu ne?"

"Perna. Buraya nasıl geldi hiçbir fikrim yok"

"Nasıl yani buraya nasıl geldi, zaten burada olan bir yaratık değil mi?"

"Hayır Alice. Bu perna daha çok soğuk yerlerde yaşar ve ben onu okul için yapılan ilk görevde kurtarmıştım. Görevim perna'yı bulup kurtarmaktı."

"O zaman iki seçenek var. Ya seni takip ediyor ya da burada da Perna yaşıyor"

"Ola bilir ama bu benim kurtardığım Perna"

Perna'ya döndüm ve bana parlak gözlerle bakan Perna'ya baktım.

"Değil mi? Benim kurtardığım Perna sın değil mi?"

Perna anında yüzü düşüp elimden indi ve başı aşağıda kanatları yerde sürünerek yavaş adımlarla çadırdan çıkmaya başlayınca öylece arkasından baka kalmıştım.

"Galiba üzdün Maya gönlünü alsa iyi edersin"

Hemen ayağa fırlayıp cadırda çıkmak üzere olan Perna'yı elime alıp ona bir sürü öpücük kondurdum.

"Özür dilerim afett şuan arkadasımız kayıp aklım onda tabikide seni hatırladım ben"

Dolu dolu gözlerle bana bakıp burnunu çekti ve gülümseyip bana sarılınca elimi küçücük bedenine sardım. Alice kıkırdayınca bende kıkırdadım. Ayağa kalkıp birlikte çadırdan çıktık. Diğerleri çadırı toplayıp bize doğru gelirken Sam konuştu.

Orman  Perisi [DÜZENLENECEK] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin