22. Bölüm

85 37 77
                                    

Merhaba nasılsınız? Umarım iyisinizdir. İyi olmanız dileğiyle.

Yorum yapmayı ve volte atmayı unutmayınnn. Eğlenceli okumalarrr.

MÜZİK : We the kings - sat it now

****

Daisy

"Tamam merak etmeyin siz dikkatli olun yeter"

"Sende dikkatli ol"

Yaslandığım ağaçtan kalkıp hızla ahıra doğru yürüdüm. Son at kalmıştı. Onuda kendi yerine bağladım. Gelen sesle hızla arkama döndüm. Parmağımı dudağıma götürdüm.

"Şşşt sesiz olun"

"Tamam tamam"

Fısıldayarak konuşan Alice'e göz devirdim. Kıkırdadığında gülüp ellerinden tuttum.

"Hadi biran önce gitmeliyiz"

Ahırın arkasına doğru irelileyip ağaçların arasına daldık. Dikkatle taşlara takılmadan Aron'ların yanına ireliledik. Onların yanın vardığımızda yaktıkları küçük ateşle azda olsa etraf aydınlanıyordu. Ateşin etrafına oturduk.

"Sonunda gele bildiniz. Neden bu kadar geç kaldınız?"

Aron endişeyle sorduğunda Alice cevapladı.

"Prensesin aşkını dinledim bu zaman kadar. Uyumak bilmedi"

"Neyse bence bir an önce ne yapmamız gerektiğini kararlaştırmalıyız"

Brian'ı onaylayıp, bugün aklıma gelen fikiri söyleme kararı aldım.

"Bugün aklıma bir fikir geldi. Bakın şuan daha çiçeğe zarar verilmeyen bir zamandayız. Ya zarar verilen zamandan bir yıl gerideysek? Ya bir yıl sonra zarar verilmişse? Bir yıl burada bekleyemeyiz. Ozamana kadar mahv olur herşey."

"Çok haklı bence zamanda ileriye gitmeliyiz"

Aron onaylayıp cebindeki şişeyi çıkartıp kapağını açtı. Tozu avucuna dökecekken, Brian kolubdan tuttup onu durdurdu.

"Bekle bir dakika"

"N'noldu?"

"Ya o gün yarınsa? Biz daha ireliye gitmiş olursak? Zamanı tutturalım diye tozu bitiririz"

Ben bunu hiç düşünmemiştim. Brian'a baktım.

"Ne yapacağız ozaman?"

"Bilmiyorum ama bir kaç gün daha bekleyelim. Araştırmam gerekiyor ki araştırmaya zamanımda yok"

"Sen zaman istiyorsun değil mi? Orasını biz Aron'la halledersiz"

"Nası yapacaksınız?"

"Şimdi söyle. Senin bir bacağını sakatlayacağız yoksa bu eğitimlerden başka türlü kalman mümkünsüz. Sende bir kaç güne iyileşmiş olursun hemde araştırmalaya zamanın olur"

Sam'a baktım ciddi mi diye. Gerçelten ciddiydi. Buradaki asker eğitimini göz önünde bulundurursak cidden bundan başka çare yoktu. Aklıma gelen fikirle Alice baktım.

"Alice. Sen prensesin yardımcısıydın değil mi?"

"Evet nedenki?"

"Duyduğuma göre bu prenses süslere önem verirmiş. Bir broş yapsak ve şey desek. Bu broş dünyada sadece bir tane. O kesinlikle bunu ister. Sende Brian böyle şeylerde çok iyi gidip bulup alabilir. Brian'ı yakınlarda ama kimsenin bulamayacağı bir yerde saklarız.
Hem broşu gece ben yaparım Brian'ın araştırmaları bitene kadar."

Orman  Perisi [DÜZENLENECEK] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin