26. Bölüm

181 92 111
                                    

Merhaba Luna'larımm. Nasılsınız?

İyi eğlenceli okumalar dilerim💜

MÜZİK : Madison beer - Reckless

***

MAYA

Yorgunluktan zar zor nefes alıyordum. Yere çökmüş ellerimi yere koymup kendimi bırakmamaya çalışıyordum. Toprak ellerime batıyor, kulaklarım uğulduyordu. Nefes nefese yerden kalkmak isyiyordum ama yapamıyordum.

Buraya geldiğimizde güneş tepedeydi. Şimdi şafak sökmüştü neredeyse. Yavaş yavaş gök yüzü aydınlanmış turuncu pembe renkler yerini almıştı bile. Kiyafetlerim yırtılmış vücudumda kesiler oluşmuştu.

Kesiklerden sızan kanlar kurumuş ama yeri sızlıyordu. Karın hizamda derin olmayan bir kesik vardı. Ayağa kalkamak istediğimde yapamadım. Tekrar yere dizlerimin üzerine yığılmıştım.

Aniden önüme düşen kanlı kelleyle irkilmiş ve önüme bakmıştım. Herkes yorgundu ama savaşı kazanmıştık bile. Savaş bittiğinde bende dayanamamış kendimi yere bırakmıştım. Yorgunluk tüm vücudumu esir almış kıpırdamama izin vermiyordu.

Uyuya kalmamıştım ama gözlerimi açamıyorumdum. Biri tarafından kucaklanıp havalanmamla zorlada olsa gözlerimi açtım. Bu krallığa hizmet eden bir muhafızdı. Saraya doğru götürüyordu beni.

Son olarak dayanamamış gözlerim kapanmıştı. Vücudumda ki sızlarla rahatsızca gözlerimi açtığımda bir kızın baş ucumda durduğumu gördüm. Benim uyanmamı görmesiyle hemen bana dönüp kalkamama yardım etmişti.

Yastığı sırtıma koyup beni yastığa yaslamıştı. Kraliçeye haber vereceğini söyleyip oda dan ayrıldığında kafamı arkaya yaslayıp gözlerimi kapattım.

Dakiklar sonrası kapı açılmış tüm asaletiyle kraliçe gülümseyerek içeri girmişti. Konuşarak baş ucuma gelmiş saçımı okşamıştı.

"Kendini nasıl hiss ediyorsun?"

Konuşmak istediğimde kaşınan ve tahriş olmuş boğazım bunu engellerken kız anlamış bana su içirmişti. Boğazımı temizleyip azda olsa iyi olduğunda cevap verdim bende.

"İyiyim efendim"

"Hepinizin iyi olmasına sevindim. Hadi hazırlan aşağıya inin yemek yemelisiniz"

"Teşekkür ederim"

"Ah miniğim asıl biz teşekkür ederiz"

Diyip oda dan ayrılmıştı. Yardımcı kız bana yardım ederek kalkmamı sağlamıştı. Oda dan çıtığım an karşımda Aron'u görmemle hızla ona sarılsdım. Beni incitmek istemeyerek hafifce sarılmış saçımı okşayıp öpmüştü.

Diğerlerinin sesini duyduğumda kafamı çevirip baktım. Bize taraf gelerek gülüyorlardı. Daisy'le Sam heyecanla savaş hakkında konuşuyorlardı.

Aron beni bırakmadan omuzumdan sarılıp kendine yaslamıştı, bende beline sarılmıştım. Birlikte aşağıya inerek yemek salonuna geçmiştik bile. Hepimiz softaya oturduğumuzda yemekler gelmiş önümüze sunulmuştu bile.

Kral krallık hakkında gereken talimatları verip askeri gönderdikten sonra masamıza doğru gelimiş kocaman gülümsemişti.

"Benim kahramanlarım!!"

Heyecan, gurur kokan sesiyle konuşmaya başlamıştı bile. Hafifce gülümsedim. Ellerini masaya koyup hepimizde gezdirdi gözlerini.

"Ülkemiz için çok büyük katkılarınız oldu. Ne kadar teşekkür etsek az gelir. Sizin sayenizde büyük bir savaştan kurtulduk ama bu tekrar olmayacağı anlamına gelmeyecek tabi. Şimdi yorgun olmalısınız bu yüzden güzelce yemeklerin tadını çıkarın afiyyet olsun"

Orman  Perisi [DÜZENLENECEK] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin