Orman Perisi [DÜZENLENECEK]

33. Bölüm

MÜZİK - Conan Gray - Never ending song

***

MAYA

Kadının beni götürmesine izin vermiştim. Bahçeye çıktığımızda tekrar o kuşa döndü ve bize baktı.

"Beni takip edin"

Asi kuğusu kanatlarını çırpıp havalanırken bizde aynı şekilde dönüşüp onu takip etmeye başladık. Yaklaşık yarım saat sonra bir dağa yaklaşıyorduk. Yüksek bir dağdı.

Dağa doğru uçup oraya indiğinde bizde dağa indik. Aron'un sırtından inip renkli tüylerini okşadım. Aron dönüşüp belime elini koyduğunda kadına döndüm.

Kadın yanına gitmemi istediğinde yanına doğru adımlayıp durdum ve manzaraya baktım. Olduğumuz dağdan her bir krallık görünyordu. Gördüğüm manzarayla içim burkuldu, kalbim sıkıştı.

Her tarafta cesetler vardı. Cesetlerin bazıları taşınıp yakılıyorken bazılarının yakınları sarılıp feryat ediyordu. Yıkılıp dökülmüş saraylara, evlere baktım. Onlarılması çok uzun sürecekti.

Ormana baktım. Yanmış ağaçlar küle dönmüş orman. Dolu gözlerle kadına baktığımda bana buruk bir gülümsemeyle baktı.

"Gözlerini kapa"

Dediğini yapıp gözlerimi kapadım. Kadının diğerlerine geri durmasını söylediğini duydum ve onunda sesi biraz uzaktan geloyordu artık.

"Şimdi kendi içine girip oradaki gücün zincirlerini kırdığını hayal et, o güç serbest bırakdığında ona iyi davranki bir bütün olabilesin güçle. Eğer sadece hüküm etmeye çalışırsan senden kaçar. İçindeki güçle bir bütün olduğunda ona fısılda ve tüm her şeyi iyi etmesi için ondan rica et."

Dediğini yapmaya başladım. Önce derin bir nefes aldım buna ihtiyacım vardı. Sonra gözümü sımsıkı kapatıp kendi içime girip gücümü aradığımı hayal ettim. Kendimi hiss etmeye çalıştım.

İçimdeki gücü aradım aradım ama bulamadım. Vazgeçecekken gücün fısıltısını duydum. Yavaşca ona yaklaşmaya çalıştım. Yaklaştım yaklaştım ve en son parlak bir şeyi derinlerime kadar hiss ettim.

İçimdeki güç beni fark ettiğinde benden kaçmak istesede elimi ona uzattığımı hayal ettim ve elimdeki o güçlü baskısını hiss ettim. Elimi tuttup önce bana baktığını sonra yavaş yavaş kolumdan yayılıp tüm vücudumi ele geçirdiğini her saniyesine şahit oldum.

Güç benimle bütünleşince gülümsemem git gide artıyordu. Ve en sonunda güç beni kabul etti. Tüm bedenimi, ruhumu, beynimi, kalbimi, benliğimi ele geçirip benimle bir bütün oldu.

Gücüm beni kabul edip benimle bütünleştiğinde ruhumun, bedenimin sanki yeni doğmuş bir bebek gibi olduğunu hiss ettim. Yumuşak bulutların üzerinde olduğunu hiss ettim, ayaklarımın yerden kesildiğini hiss ettim.

Şimdi güç vücudumun her yerinde koşuştururken kıkırdayıp onu yanıma çağırdım. Gelip önümde durduğunda sanki kafası varmış gibi elimi uzatıp okşadım. Bana yanaştığında ona fısıldadım.

"Hadi gel herşeyi iyi edelim. Lütfen"

Güç önce durdu sonra büyüdü büyüdü büyüdü. Okadar büyüdüki artık içimde tutamadım ve büyük bir sesle patlayıp her tarafa sıçradığını hiss ettim. İçimden havayi fişekler gibi etrafa patlayan büyü kendimi okadar iyi hiss ettiriyorduki tarifi imkansızdı.

Bekledim, bekledim, yine bekledim. En son gücüm gittiği gibi tekrar tenimden geçip ruhuma karışınca gücüm beni onayladı. Gözlerimi yavaş yavaş açıp ışığa alışmaya çalıştım.