1.3

20.3K 953 268
                                    

"Burada dur sen." 

Berkay arabayı durduğunda kapıyı aralayıp aşağıya indim.

Bütün eklemlerim birbirine girmişti be!

İlk durağımız tabi ki Selimiye Cami olmuştu. Boynuma astığım fotoğraf makinemle ön kapının manzarası çektim.

"Hadi içeri girelim."

Başımı salladığım sırada telefonum çalarken çantamı açtım. Ekin arıyordu.

Boğazımı temizleyip çağrıyı cevapladım.

"Efendim."

"Nasılsın güzelim?"

Bir kaç günün ardından dahi olsa böyle seslenmesine istemsizce sırıttım.

"İyiyim, sen?"

Telefonda ondan çok rüzgar sesi gelirken tekrardan konuştu.

"Bende iyiyim."

"Dışarıdasın sanırım."

"Hı-hı."

"Başak gel şurada da bir fotoğraf çekilelim. Anı kalır."

Berkay arkadan bağırdığında Ekin duyamadığım şekilde bir şeyler mırıldandı.

"Siz gittiniz sanırım?"

Görebilecekmiş gibi başımı salladım.

"Evet, fotoğraf çekiyoruz. Sen...neredesin?"

Sormazsam çatlardım!

"Başak hadi güzelim."

Başım hızla Berkay'a döndüm. Bu çocuğa ne oluyordu be!

"Aslında eve uğrayacaktım ama gelmem gereken daha önemli bir yer var. Kapatmam gerekiyor, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu çantama koyup Berkay'ın yanına adımladım.

"Adım Başak. Bana sadece bu şekilde seslenirsen sevinirim."

🌾

"Sadece iki yer kaldı. Daha fazlasına gerek yok bence."

Edirne'ye gelmemizin üzerinden iki saaten fazla geçmişti. Dört tane turistik yerin fotoğrafını çekip röportajını yapmıştık.

Ayak tabanlarım artık ağrımaya başlamıştı.

Bugün bilmem kaçıncı kere telefonum çalarken oflayarak telefonu açtım.

"Evet anne iyiyim, evet anne kaçırılmadım ve evet anne şu an tam konumum Arkeoloji müzesi. Tamam mı?"

"Ben müstakbel kocanım güzelim, annen değil."

Ekin'in sesiyle telefonu hızla göğsüme yaslarken elimle kafama vurdum.

Şu ekrana bakıp telefonu açmak bir bana bu kadar zor geliyordu galiba!

"E-Ekin?"

Gülüş sesleri telefonu doldururken sesli bir şekilde yutkundum.

"Benim güzelim benim. Ne yapıyorsunuz diye bir arayayım dedim."

"Müzeye geldik, fotoğraf çekiyoruz. Sen?"

Derin bir iç çekti.

Hayır Başak buna da düşemezsin yeter!

"Önemli dediğim yere geldim, arabadan iniyorum."

Bakışlarım istemsizce etrafı tararken omuzlarım düştü.

KISMETSE MARKET/TEXTİNG (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin