"Afyon'a bir girişimiz oldu, bir de çıkışımız."
Melisa her zaman olduğu gibi saçmalarken valizini ona doğru ittirdim.
"Bir girseydik, sonra çıkardık."
Havalimanında dördüncü saatimizdi ve ertelenen ikinci uçağımızı bekliyorduk. Maaile hepimiz sanki her hafta başka bir yere tatile gitmiyormuşuz gibi Afyon'a gidiyorduk.
"Başka çaremiz yok Konya'dan arabayla geçeceğiz Afyon'a."
Ekin kucağındaki ana kucağında uyuyan Gökay ile yanımıza geldiğinde Kıray , Okan, Mustafa ve Selim yan yana dizilmiş konuşuyorlardı.
"Hepimize ayrı araba kiraladık çünkü nereden baksak hepimizin ailesi dört kişilik ve tost gibi gitmek istemeyiz."
Alt tarafı bir geceliğine gitmiyormuşuz gibi hazırladığımız kıyafetlerle toplam on iki tane valiz kaplamıştık ve bu yüzden hepimize ayrı araba kiralamasaydık bizden önce valizler sığmayacaktı.
"Ne var ya bunun içinde?"
Ekin hayıflanırken Ayça'yı kucağıma alıp arka koltuğa oturttum.
"Konuşma Ekin, iki tane dışarıda bir tane içeride bebeğimiz var bizim. Bir çanta sırf bez var orada. Tatil yeri diye kazıklanarak mı bez alacaktın?"
On iki valizin beşi bizim olduğundan zor zar bagaja yerleştirip Gökay'ı da alarak arka koltuğa geçtim.
"Ekin zaten dün gece de Gökay yüzünden uyuyamadın, itiraz istemiyorum yolun yarısında ben alacağım."
Yorgun gözlerle bana döndü.
"Asla hayır demem."
Azıcık güç olsun diye dudağına ufacık bir öpücük kondurup bir iki yanımda bebek koltuğunda uyuyan bebelerimi sanki üzerinde örtüleri yokmuş gibi bir daha örttüm.
Karışmayın! Kendi yaptığınız bebenize daha iyi biliyorsanız siz öyle bakarsınız. Bunlar benim, ben yaptım. Onlar için en iyisini ben bilirim.
Tamam kamu spotu bitmiştir.
Yolun uzun bir kısmını uyuyarak geçirip kalan kısmında arabayı ben kullandım.
"Ne yolmuş be öh yani. Git git bitmiyor."
Ekin Gökay'ı sallarken hala uyumaya devam eden Ayça'yı kontrol ediyordu.
"Ben diyorum ki kaplıca suyunu oda oda bölmüşler ya, sadece aile olarak girildiğinden temizdir diye düşünüyorum.Gökay'ı da soksak mı?"
Sessizce başını salladığında önüme dönüp son yirmi dakika gözüken yolu bitirmek için hızımı arttırdım.
Ekin kucağında Gökay ile uyuyakalırken otelin otoparkına arabayı park ettim. Uyanmamaları için sessizce valizleri valeye verip arabaya geri bindim.
Ahmet babadan sonra işler sadece Ekin'e kaldığından hayatı iş olarak fazlasıyla yoğunlaşmış ve bize ayırdığı vakti de kısmamak için uykusundan feragat etmeye başlamıştı.
Kapıları kilitleyip telefonumu elime aldım. Uykularını bölmek istemediğimden sesini kısıp dizimi izlemeye başladım.
Birinci bölümü bitirmiş ve ikinci bölümün yarısına gelmiştim ki kızlar yokluğumuzu anca fark edip gruba deli gibi mesaj atmaya başlamışlardı.
Dışımız Kaymak Ruhumuz Ölü grubundan On Sekiz Mesaj*
Melisa: Ulan hala mı gelemediniz?
Melisa: Başak neredesiniz lan?
Melisa: Karı koca nereye kaçtınız?
Ahiretliğim: Sanırım büyük satıldık kızlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISMETSE MARKET/TEXTİNG (TAMAMLANDI)
Humor*TAMAMLANDI*Siz: Sorduk mu kardeşim? 0532**: Hop yavaş gel. 0532**: Kalp var kızım bende, içinde de sen. 0532**: Kardeşim falan ağır oluyor. Siz: Bana sizi siparişle mi veriyorlar? Siz: Biriniz bitse biriniz başlıyor! Siz: Bir gidin artık! 0532**:...