2.7

12K 652 142
                                    

"Eline sağlık Damla valla enfes olmuş her şey."

Damla elini çenesinin altına koyup bana öpücük attıktan sonra derin bir nefes aldı.

"Sen onu bunu bırak da Ekin'in olayını anlat. Ne oldu?"

Ekmekle tabağımı güzelce sıyırıp ona döndüm.

"Gece uyumadan önce telefonla konuşuyordu tamam mı? Yok efendim Başak'ı istediğim yere getirirsin, ben kalanını hallederim falan. Bende bunları duyunca hızla salona geçtim, duymamış gibi yapmak için."

Zeytin çekirdeğini çıkartıp ayaklarını bağdaş kurdu.

Sanırım Damla'nın en sevdiğim özelliği beni en saçma bir şeyi anlatırken dahi pür dikkat dinlemesiydi.

"Peki sen niye salonda yatıyorsun akıllı? Madem bu kadar heveslisin onunla uyumaya çık odanda yatın."

"Sen asıl bombayı bilmiyorsun. Dün biz üst üsteyken yani düşmüştük o yüzden, annem bizi bastı."

Gülerek hızla elini ağzına kapattı.

"Şaka yapıyorsun."

Başımı iki yana sallayıp devam ettim.

"Ekin'e salonda kalabilirsin dedi ama bana bir şey demedi. Bende hem annemin dediğini yaptım hem de sevgilimle beraber uyudum."

"Eee sonra?"

İçimi bir huzursuzluk kaplarken omuzlarımı silktim.

"Sonra işte o şeyleri söyledi telefonda kiminle konuşuyorsa, sabah da müzayede var dedi çıktı."

Hafifçe kaşları çatılmıştı.

Tamam her ne kadar bir yanım paranoya yaptığımı düşünse de normalde bana her yaptığını söyleyen Ekin'den bu tarz gizemler görmek düşüncelerimi resmen onaylıyordu.

"Görüntülü ara bakayım. Nerede ne yapıyor bir öğrenelim."

Başımı sallayıp masada duran telefonumu açtım. Saat on iki olmuştu ama ne yazmış ne de aramıştı.

Hızla numarasını tuşladım. Çağrıyı ilk çalışma reddedip sesli aramaya başladı.

Hızla Damla'ya döndüm.

"Kesin bir haltlar karıştırıyor sırf ben görmeyeyim diye de açmıyor."

Damla onun çağrısını kabul ederek bana uzattı.

"Efendim hayatım?"

Damla eliyle konuşmamı işaret ettiğinde yavaşça doğruldum.

"Ben seni görüntülü aramıştım ama?"

"Biliyorum güzelim ama, ama şey. Burada İnternet çekmiyor çok o yüzden normal aradım."

Güpe gündüz yalan söylüyordu!

"Tamam Ekin. Ben daha fazla meşgul etmeyim seni."

Telefonu hızla suratına kapatıp masanın üzerine bıraktım.

"Bak gördün mü? Bir de yalan söylüyor. Daha şimdiden!"

Elini elimin üzerine koyup sakince gülümsedi.

"Tamam sen sakin ol, elbet yanına gelecektir. O zaman yüz yüze konuşursunuz."

Başımı masanın üzerine koyup gözlerimi kapattım. Çok sinirim bozulmuştu. Sanki bir dejavu yaşar gibi anılarım tekrar ederken sessizce fısıldadım.

"O da mı beni aldatıyordur sence?"

Kollarımı tutup başımı kaldırdı.

"Saçmalama Başak, Ekin'den bahsediyoruz. O Enes salağı gibi karaktersiz değil benim eniştem. Hem sen kalk bakayım, daha elbise bakmaya gideceğiz."

KISMETSE MARKET/TEXTİNG (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin