4.9

6.4K 350 64
                                    

"Kendi kendimizi kaçırmışız şansa bak be."

Yaslandığım duvar iyice belimi dondururken hafifçe doğruldum.

"Ulan kim ihbar etti biz- KIRAY!"

Nezarethaneden içeri bizimkiler girdiğinden hepimiz ayaklandık. Bir daha bir yere gittiğimizde o yerin adresini Ekin'e verirsem iki olsun.

Karşımıza dizilirlerken yüzlerindeki ifade gülmemek için zor durduklarını adeta ispatlıyordu.

"Bu ne şimdi?"

Öykü bize doğru konuşurken ellerimi iki yana kaldırdım.

"Onu ihbarı yapan biricik kocama sormamız lazım!"

"Ya biz bilmi-"

"Ben sizin yüzünüzden sabahtan beri aşerdiğim çikolatayı yiyemedim!"

Melisa çığlık atarak Okan'ın sözünü kesti.

"Bilmem kaç milyar borca girdim, aynı anda dört tane iPhone on dört kırdım. On dört!"

Kıray gülmemek için dudaklarını ısırırken diğerleri çok net bir şekilde kahkaha atıyordu.

"Sen çikolata mı aşeriyorsun?"

Melisa Kıray'ın konuşmasıyla başını salladı. Az önceki ifadesinden eser kalmamış ağladı ağlayacak bir şekilde duruyordu.

"Memur bey biz daha fazla rahatsızlık vermesek, eşlerimizi alıp gitsek?"

Bize adeta salaksınız der gibi bakan memur kapıyı açıp kenara çekildi.

"Size ceza, bütün evi siz temizleyip, mutfağı yerleştireceksiniz. İtirazı olan yallah başka kapıya."

Hepsi ellerini teslim olur gibi kaldırırken gülerek demir kapının arkasından çıktım.

Melisa'ya itiraz edecek adam henüz karnından doğmadı anacım.

🌾

"Cidden mi? Bir ocak yakmayı bile beceremiyor musunuz?"

Kıray ve Selim başını iki yana sallarken Damla çakmağı alıp ocağın başına geçti.

"Selim sen ne beceriksiz çıktın ya! Böyle mi koca olacaksın? Hele sen Kıray? Baba olacaksın baba."

Selim omuzlarını silkerek ocağın tuşuna bastı.

"Ama hayatım baksana bu bozuk. Basıyorum basıyorum çalışmıyor. Bizde  suç yok ki."

Bastığı tuş ocağa giden gazı ayarlıyordu.

"Alın şunları yıkayın. Ben yakarım ocağı, beceriksizler."

"Karıcım ben astım çamaşırı, yenilerini de doldurdum. Başka ne yapayım?"

Ekin karşımda cevap beklerken yanımı işaret ettim.

"Sen ocak yakabiliyorsun değil mi?"

Ne olduğunu anlamak ister gibi bakarken başını salladı.

"Biliyorum tabi ki."

Teker teker herkes işini bitirip aşağıya indiğinde Melisa ile kolları sıvayıp yemeğe giriştik.

"Menümüz köfte patates, salata ve pilav."

Okan çatık kaşlarla erkeklere dönerken Selim başını iki yana salladı.

"Bu kadar mı? Doyar mıyız?"

Elimdeki maşa ile onlara döndüğümde Damla elini beline koydu.

"Adam olana çok bile. Kıtlıktan çıkmadınız ya."

KISMETSE MARKET/TEXTİNG (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin