Babam.
"D-Damla babam."
O da en az benim kadar şok olmuştu. Bacaklarım ellerimle beraber bir ritme uyup zangır zangır titrerken Ekin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Tamam güzelim açalım kapıyı tanışalım babamla."
Eli kulba uzandığında hızla önüne geçtim.
"Olmaz Ekin, babam öyle normal karşılayan biri değil olayları."
Yüzündeki masumane tebessüm şu anda bile beni rahatlatırken ellerini yanaklarıma koydu.
"Merak etme güzelim, ben açıklarım korkma."
Hafifçe yanımdan geçip kapıyı araladığında korkuyla geri çekildim.
Ekin'i gören babamın alnındaki damarlar daha da belirginleşirken hızla içeri girdi.
"Sen kimsin lan? Benim kızımın kaldığı evde gecenin bir vakti ne işin var?"
Hala umudunu kaybetmeyen Ekin babamın eline uzanıp onun aksine sakince konuştu.
"Böyle bir şekilde tanışmak istemezdim efendim, özür dilerim."
"Efendine başlattırma şimdi."
Bakışları hızla bana dönerken bedeni saniyesinde yanımda bitmişti.
"Sen bu adama orospu olmak için mi evi terk ettin lan!"
Eli saçlarıma dolanırken acıyla bağırdım.
"Bırak!"
Ekin hızla yanımızda biterken babamın elini ittirip beni arkasına sakladı.
"Adam dedim saygı duyduk, tepemin tasını attırma benim. Bu kıza dokunmayacaksın! O eline veda etmek zorunda bırakma kendini!"
Sesi daha önce hiç duymadığım kadar çok ve sert çıkıyordu.
"O benim kızım sana ne oluyor? Sen kimsin!"
Eli bana uzanırken Ekin arkasından bedenimi sıkıca tuttu.
"Sevgilisiyim, yakında da kocası olacağım! Ve senin gibi laf üzerinde değil tamamen sahip çıkacağım ona."
Hıçkıra hıçkıra ama bir o kadar da sessizce ağlarken başımı Ekin'in sırtını yasladım.
Korkuyor ama en çok da utanıyordum.
"Çekil lan şuradan gece gece katil etme beni! Kocaymış. Vermiyorum lan!"
Ellerini tekrardan bana uzatırken Ekin iki yakasını kavrayıp sertçe sırtını duvara yasladı
"Sana sorduğumda konuş. O benim hayatım anladın mı lan beni! Senin verebileceğin bir mal değil!"
Babamın bir anda attığı kafa ile Ekin geri çekilirken babam hızla yanıma gelip kolumu tuttu.
"Yürü! Senin canına evde okuyacağım ben!"
Kolumu koparmak ister gibi sıkıyordu. Daha iyileşmeyen morluk deli gibi sızlarken acıyla bağırdım.
"Bırak gelmeyeceğim seninle! Bırak!"
"Başak!"
Açık olan kapıya doğru ilerlerken burnunu tutan Ekin hızla önümüze geçti.
"Beni öldürmeden onu buradan çıkaramazsın!"
Kolumdaki eli saçlarıma dolanırken duvarda acı çığlığım yankılanıyordu. Damla geçirdiği kriz yüzünden köşede çökmüş ağlıyordu.
"Eğer şu sevgilin olacak pezevenge buradan çekilmesini söylemezsen buradan giderim ama anneni bir dahaki görüşün mezarında olur!"
Başımdan aşağıya kaynar sular dökülürken yüzüm hızla ona döndü.
"Yapamazsın! Dokunamazsın anneme!"
İğrenç kahkahasıyla saçımı daha da çekti.
"Deneyelim mi kızım?"
"Başak bir şey yapamaz. Polis var Başak."
Ekin yalvarır gibi konuşurken derin bir nefes aldım. Ölmek istiyordum.
Babamın belinde duran, karnıma baskı yapan o silahı alıp kendime iki el ateş etmek ve bu ızdıraptan kurtulmak istiyordum.
"Tamam! Geleceğim ama anneme dokunmayacaksın!"
"Başak hayır!"
Ekin aramıza girmeye çalışırken başımı iki yana salladım.
"Yapamam Ekin, annem.... Yapamam."
Kolumdan hızla itip beni evden çıkarırken Ekin hala peşimizden geliyordu.
"Başak halledebiliriz, anneni de alırız yanımıza gitme ne olur! Polis var adalet var!"
İğrenç kahkahasi tekrardan duyulurken eliyle kendini işaret etti.
"Polis var, ben. Adalet de benim canımın isteğine bağlı."
Saçımı sürükleyerek merdivenleri inmeye başladığında Ekin'de peşimizden geliyordu.
"O reşit istediğini yapar! Sen karışamazsın!"
Apartmandan çıktığımızda beni arabaya sokup kapıyı kilitledi. Eli kolu bağlı kalan Ekin hala bağırsa da hiçbir fayda etmiyordu.
Konu annemdi. Yapamazdım.
Cama vurarak kararımı vaz geçirmek için bağıran Ekin babamın gaza basmasıyla arkamızda kalırken başım yanıma aldığım sert darbeyle cama çarpmıştı.
"Sana bundan sonra hayatı zehir etmeye Necati demesinler! Sen gör bakalım babaya saygısızlık neymiş, millete orospuluk yapmak neymiş!"
"Ben hiçbir şey yapmadım!"
Başını hızla cama çevirip hızını arttırdı. İki dakika sürmeden bizim sokağa girdiğimizde kapının önünde ağlayan annem hızla yanımıza geldi.
"Necati Allah belanı versin senin! Bırak kızımı!"
Duymuyor gibi kapıyı açtığı gibi kolumdan tutup beni apartmana soktu.
"Bırak artık geldim işte bırak!"
Kolum artık ağrıdan titriyordu. Bizim kata geldiğimizde açık kapıdan beni içeri fırlattı.
Montunu ve anahtarı kenara fırlattığında tekrardan yanıma gelip gelip saçlarımdan tutarak havaya kaldırdı.
Bütün salon çığlıklarımla yankılanıyordu.
Bu sefer tekrardan yürüyüp odama gittiğinde tekrardan bedenim yere yapışmıştı.
Başım yatağa çarptığında gözlerim kapanırken kulaklarım son sözlerini duymuştu.
"Sen aç susuz kal burada, sonra bakalım bana bir daha sesini yükseltebiliyor musun?"
🌾
Bu adamın da ağzına edilecek rahat olun jdjdjdjdjd
Nasıldı bölüm, beğendiniz mi?
Oy ve yorumlarınızı, kitabın gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi buraya bekliyorum.
Kocaman öpücükler, bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hoşça kalııııın 🌾🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISMETSE MARKET/TEXTİNG (TAMAMLANDI)
Humor*TAMAMLANDI*Siz: Sorduk mu kardeşim? 0532**: Hop yavaş gel. 0532**: Kalp var kızım bende, içinde de sen. 0532**: Kardeşim falan ağır oluyor. Siz: Bana sizi siparişle mi veriyorlar? Siz: Biriniz bitse biriniz başlıyor! Siz: Bir gidin artık! 0532**:...