KISMETSE MARKET/TEXTİNG (TAMAMLANDI)

3.8

"Eeee şey, benim tuvalete gitmem lazım."

Arkamı döndüğüm gibi bileğimi tutup sırtımı yavaşça duvara yaslarken sesli bir şekilde yutkundum.

"Ama tuvalet."

"Bence tuvaletin neden telefonunu kapattığını ve sarhoş olacak kadar içmenin sebebini açıklayana kadar durabilir."

Bakışları dudaklarıma indiğinde vücudum istemsizce kıpırdandı.

"Telefonumu kapattım çünkü."

Saçımı kulağımın arkasına atıp başını salladı.

"Çünkü?"

"Ay sapık gibi arıyordun bende tribin bana verdiği yetkiye dayanarak telefonu kapattım."

Her ne kadar burnumun dibinde olsa da gözlerimin önü iyice buğulanmaya başladığından bir türlü yüzü netleşmiyordu.

"Aklım çıktı çünkü o kadar aramaya hiçbiriniz cevap vermeyince. Hem bunun için mi içtin?"

"Hayır. Garsonun yanımızda duran çocukların içeceklerini tezgaha bıraktığını görünce bizimkiler zannettim, orada bir tane shot attım. Öyle oldu yoksa çok içmedim."

İki elini birden duvara yaslarken iyice kapana kısılmıştım.

"Hem sen gitsene, ben sana tripliyim ne kadar bunun yapmak için kudursam da seni öpmeyeceğim. Benim yerime İstanbul'a geldiğini kime haber verdiysen onun yanına, hadi yallah."

Kolunun altından sıyrılıp hala açık olan fermuarımı umursamadan yatağa uzandım.

Kafamı yerine getirmek için gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım. Bir anda başka bir nefes yüzüme vururken bir çift kol belime dolandı.

Diz kapağı iki bacağımın arasında yatağa yaslanmışken bir eli başımın yanındaydı.

"Amacım sürpriz yapmaktı, seni evde bulabilseydim tabi."

Gözlerimi kırpıp derin bir nefes aldım.

"Ne sürprizi?"

Aklıma gelen ihtimalle elimi ağzıma kapatırken pörtlemiş olsa da hala net bakmayan gözlerimle ona döndüm.

"Hamile misin yoksa Ekin?"

Kaşları çatılırken başını eğip sırıtmaya başladı.

"Henüz değilim güzelim, malum bunun için seninle bazı şeyler yapmamız gerekiyor."

Beynim sulanıyor gibi hissederken başımı iki yana salladım.

"Kusura bakma Ekin ama evlenmeden olmaz."

Gülmeye devam ederken bir anda dudaklarımla dudaklarını buluşturdu.

Allah'tan bu ilişkinin Nuri Alço'su ben değildim, yoksa şu ana kadar beşinciyi doğururdu.

Bedenim bedeninin altında eziliyordu.

Bir kaç saniye sonra geri çekilip derin bir nefes aldı.

"Evlenmeden evet, olmaz."

Yavaşça doğrulup camın yanına gitti. Tek kanadı açarken sessizce mırıldanıyordu.

"Dudakları da sarhoş edemez be beni."

Topuklularımı çıkarıp yatakta ona doğru döndüm.

"İyi geceler müstakbel kocacım."

"Şu dört günün aksine ilk defa gecem iyi güzelim. Sayende."

🌾

Vücudumun her bir yeri ağrırken çatık kaşlarla gözlerimi araladım. Gece hangi namussuz dövdü lan beni?