"Kariyerin mi? Sevgilin mi?"
*
"Bir seçim yapmak zorundasın Yoona. Ya Jin'i seçip tüm kariyerini mahvedersin- ki o senin için böyle bir şey yapmazdı. Ya da Jin'i hayatından silip kariyerine, hayatına odaklanacaksın."
Tamam, daha önceden başlamam gerek sanırım.
Jin, hayatımda sahip olduğum en iyi kişi. Kısa sürede hayatımın anlamı oldu. İlişkimizde çok zorluklar yaşamış olsakta, iki idol'ün ilişki yaşamadı hiçte kolay değildi.
Kore medyası, paparazziler, takıntılı fanlar, ölüm tehditleri ve çok daha fazlası.
Tüm bunları aşmaya çalışarak tamı tamına 1 yılı devirmiştiniz. Birlikte sayısız güzel anılar yaşamıştınız. Birbirinizi tamamlıyordunuz adeta.
Çoğu şeyi birlikte yapıyordunuz mesela, birlikte bir daire tutmuştunuz, genelde yemekleri Jin yapardı. Sen yemek yapmayı bilmezdin ama Jin sana öğreteceğini söylerdi, elbette ona bakmaktan yemek yapmayı öğrenebilirsen. Sığınacak bir limanın'ın olduğunu bilmen senin için büyük bir güvenceydi. Ülkeni ardında bırakıp farklı bir ülkede şimdilerin en sevilen kız grubunda, sevilen bir üye olmak hiçte kolay değildi.
Eğer büyük hedefleriniz varsa, büyük bedeller ödersiniz. Eğer çok seviliyorsanız da aynı zamanda çokta nefret edilirsiniz. Hayat böyle ilerler. Şirketler ilişkinizi başta- fanlar açısından ve şirketlerin zararları açısından kabul etmemişlerdi. Daha doğrusu görüşmemizi yasaklamışlardı, ardından gizlice görüştüğünüzü kısa süre içinde öğrendikten sonra bu işi onaylamışlardı.
Onların kontrolü altında buluşuyordunuz. İkinizin de menajerleri sizi birleştiriyor ve ardından orası bir restoransa bile araba içinde bekliyorlardı. Her zaman temkinli ve dikkatli olmak zorundasınız. Eğer sevgili olduğunuz haberi öğrenilirse hiçbir şey iyiye gitmezdi. Bunu sadece başkanlar, üyeler ve aileniz biliyordu.
İki kişi birbirini severse buna kimsenin karışma ihtimali yoktu. Tabii ki şirket fanları kaybetmek istemiyorsa farklı. Şirketler her zaman önce kendi çıkarlarını gözetirdi. Ardından ise idollerini korurlardı. Bu her şirket için geçerli değil elbette.
Romantik biri değildin, Jin'e kolayca onu sevdiğini açıklamamıştın. İlk o söylemişti seni sevdiğini, duygularını kolayca açıklayabilen biri olmadın hiç. Daha çok insanların deyimiyle soğuk ve içine kapanıştın. Jin ise bunun biraz tersiydi. Mutlu, samimi ve duygularını dışına vuran. Zıt kutuplar birbirini mi çekerdi?
Seni seviyorum demek iki cümlelik bir şeydi. Bunu Jin'e söylemiyordun çünkü bu çok yapmacık geliyordu. Seni seviyorum dediğinde sadece bir boşluk vardı kafanda. Bunun yerine daha edebi sözler söylüyordun.
Evet, aynı zamanda hobi olarak veya amatörce yazarlık yapıyordun. İlhamın ise seni sevenler ve en çokta Jin'di. O mükemmeldi, kusursuzdu. En önemlisi ikinizde birbirinizi önemsiyordunuz, seviyordunuz.
O seni hep düşünürdü, her ay ne zaman regl olacağını bile bilir, o gün işten izin almaya ve erken gelmeye çalışırdı. O zamanlar fazlasıyla duygusal olduğunu çok iyi biliyordu. Sana fazlasıyla tatlı alıyor, seni battaniyelere sarıyor ve eğer karnın ağrıyorsa sana masaj bile yapıyordu.
O tam anlamıyla en iyi arkadaş, dost ve sevgiliydi. İlişkinizin başlarında sana bunu söylemişti bazen bir abi, dost, arkadaş ve en iyi sevgilin bile olabilirim. Benden bir şey saklaman gerek yok, eğer bir sorunun varsa birlikte çözmek için elimden geleni yaparım.
İş seyahatlerinde onu çokça özlüyordun. Bazı geceler yastığına sarılıp ağlıyordun. Bu senin elinde değildi, onsuz olmak seni çok mutsuz ve huzursuz hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS | ONE SHOT
Fanfiction"BTS REACTİONS" kitabımın 2. Serisi. 1. Kitabımdaki kısa tepkiler burada tek üye ile uzun tepkiler olarak karşınıza çıkacak. 🥇 tepki 🥇 imagine 🥇 hayalet