kariyer mi? sevgili mi? pt2

439 25 8
                                    

pt2 yazmayı sevmem ama siz çok istediniz ve bende böyle kalmasını istemedim.

*

"Peki ya şimdi ne yapacaksın?" Grup arkadaşının sorusu ile gözyaşları içinde, gözlerine baktın.

"Bilmiyorum, unnie ne yapmam gerek? Lütfen bana ne yapacağımı söyle, ona söylemem gerekir mi? Nasıl davranmalıyım? Hiçbir şeyi bilmiyorum."

"Önünde, sonunda bunun olacağını biliyordum. Üzgünüm ama bu sektör bunu gerektirir. Son zamanlarda erkek fanlar azalmaya başladı ve ilişkinizi desteklemeyenler ne hikmetse bir anda ortaya çıktı. Başkan'ın bunu yapması doğru değil, mutluluğunu elinden alması hiçte doğru değil ama eğer bende başkan olmuş olsaydım bunu yapardım."

"Ne? Ona hak mı veriyorsun? Cidden mi?" Sinirle sordun.

"Sizi ayırmaya çalışması elbette doğru değil ama yıllarca bir sürü grup yönetmiş, şirketi en iyi yere taşımış biri olarak o da bir şeyler biliyor. Sen kendini değil, grubumuzu temsil ediyorsun. Onu ne kadar sevdiğini biliyorum, anlayabiliyorum. Daha önce sahte sevgili haberleri hepimiz için çıktı, bu sektörde her an, her şey olabilir." Biraz bekledi ve ardından devam etti. "Belki ayrılmanıza gerek bile kalmaz, bu ilişkiyi gizliden yürütürsünüz?"

"Başkan kararlıydı, ya gruptan ayrıl ya da sevgilinden dedi."

"Bunu söylemiş olmasından korkuyordum. Onu en iyi biz tanıyoruz. Seni asla kaybetmek istemez, grubumuza zarar gelmesini istemez. Belki bizim için değil, ün'ü ve parası için."

"Ne yapacağız o zaman?"

"Sadece bekle ve olacakları gör."

*

"Siz ne dediğinizin farkında mısınız Bang PDnim?" Jin öfkeyle ayağa kalktı. Diğer grup üyeleri de sesten dolayı içeri girmişlerdi.

"Ne dediğimin gayet farkındayım! Bana karşı gelme ve yerine otur!" Jin öfkeyle masaya vurdu. Onun yanına gelmeye çalışan Namjoon'u ise Yoongi durdurdu.

"Bana şimdiye kadar ne dediyseniz yaptım! Burada olabilmek için, şirketi iyi yerlere getirebilmek için, grubumuzu iyi yerlere taşıyabilmek için! Ama bu olmaz! Hayatımda sahip olduğum en güzel şeyi benden alamazsınız!"

"Bunu benden öğrenmiş olman garip. Haftalar öncesinden sevgilin bunu zaten öğrenmişti. Seni ne kadar önemsemediyse ve senden vazgeçtiyse sana söylememiş bile." Jin'in hızla kaşları çatıldı.

"Siz mi söylediniz ona! Benden ayrılmasını mı söylediniz? O yüzden mi soğuktu?"

"Ben değil, Başkan'ı söyledi. İkimiz bununla alakalı konuştuk. Jin, bir daha görüşemeyeceksiniz."

"Öyle bir görüşürüz ki!"

"Bang PDnim, bu hemen karar verilebilecek bir konu değil. İki kişi birbirini sevdiyse kimse ayıramaz derdiniz, şimdi ne oldu da böyle konuşuyorsunuz?" Diye araya girdi Namjoon.

"Bunu senden beklemezdim Namjoon, sen lidersin bunu düşünmen gerekirdi. Son zamanlarda çok fazla tehdit alıyorlar, aynı zamanda gittikçe fan kaybediyoruz! Tek tek tüm tuğlalarını binbir zorlukla inşa ettiğim bu şirketi böyle bir ilişki için mahvedemem!"

"Size öyle şeyler yaparım ki, ne bu şirket kalır elinizde, ne de ben!" Son sözünü söyleyip hızla oradan ayrıldı Jin.

*

"Sevgilim aç şu kapıyı lütfen! Neler olduğunu biliyorum! Bana da aynıları söylendi! Biz ayrılamayız! Ben seni seviyorum, sen beni seviyorsun. Yapma böyle, beni kendinden uzaklaştırma." Sonunda Jin'in saatlerdir haykırışlarına dayanamayıp ayağa kalktın ve kapıyı açtın. Jin hemen sana sarıldı, saçlarına elini daldırdı. Seni bir daha bırakmayacak gibi sıkı sıkı sardı kollarını beline.

"Sonunda, bir daha beni kendinden uzaklaştırma sevgilim."

Ardından ikinizde salona geçtiniz ve oturdunuz. Bir süre sessiz kaldınız.

"Bizi ayırmak istiyorlar, ilişkimizi bitirmemizi söylüyorlar." Dedin kısık sesle. Gözlerin yeniden dolmaya başlamıştı, Jin ellerini kavradı.

"Şş, bir daha ağlamak yok güzelim. Şirketini de, takıntılı hayranları da sikeyim tamam mı? Hiçbiri umrumda değil! Beni sevecek olanlar her türlü sever! Bizde gizliden yürütürüz."

"Yapabilir miyiz? Fark etmezler mi?"

"Şimdi ne yaptıklarımızı bilmeyenler o zamanda bilmezler. Yine menajerler yardımıyla buluşuruz, zaten birlikte kalıyoruz. Kaldığımız daireyi değiştiririz." Jin umutla konuştu. Sana doğru yaklaştı ve alnına minik bir öpücük kondurdu.

"Bizi kimsenin ayırmasına izin vermeyeceğim."

*

"İki şirketin kararı olarak. Refah, huzur ve tehditler olmadan yaşamanız ve idollerimizin güvenliği için bu ilişkinin gizliden devam etmesine karar verdik." Ani bir toplantı ile çağrılmıştınız. Böyle bir karar beklemiyordunuz.

"Biz iki başkan olarak şirketlerimiz uğruna çok şey feda ettik, buralara gelebilmek içinde çokça çaba, emek ve gözyaşı döktük. Sizlerin de şu an bulunduğunuz konuma gelebilmeniz için neler yaşadığınızı en iyi biz biliyoruz. Sonuç olarak, sizin daha fazla incinmemeniz, kırılmamanız ve üzülmemeniz için iki şirket olarak böyle bir karar aldık."

"İkinize de bizimle birlikte olmanız, şu an bulunduğunuz gruplarda devam etmeniz ve kararımızı onaylamanızı istiyoruz."

Bundan sonrası ile daha kolaydı. Ayrılmak zorunda değildiniz ya da daha az görüşmek. Her şey yoluna girmişti, ya da siz öyle zannediyordunuz.

vote atmazsanız kıtlarım

BTS  | ONE SHOTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin