Mutlu son mu? Mutsuz son mu?
Kız kardeşinin öğretmeni sana duygularını açar.
Neden hyung line daha az okunuyor?
90 beklediğim edebiyattan 80 aldım bi hüzünle yazıyorum.
*
Kim Namjoon
•
"Güzelim, kardeşin yarım saat sonra okuldan çıkıyor unutma!" Annemin sesi ile ona karşılık vermem pekte geç sürmedi.
"Hep aklımda anne." Hasta yatağında yatan annemin yanına gelip oturdum ve ellerini ellerimin arasına aldım. Kanser tedavisi görüyordu yaklaşık 2 aydır. İyi huylu tümör olduğu için şanslıydık.
"Senin hakkını nasıl öderim bilmiyorum kızım. Ben öylece yatarken her şeyi sen düzene sokuyorsun."
"Şşt, böyle konuşma anne. Asıl ben senin hakkını nasıl öderim? 9 ay boyunca beni karnında taşıyıp beni etinle, sütünle besledin! Bunlar benim için zor şeyler değil inan. Eğer biraz daha konuşmaya devam edersek ufaklık kaybolacak!" Annemin alnına küçük öpücük kondurup ayağa kalkıp, çantamı koluma takıp dışarı çıktım.
Ona belli etmesem de durumundan dolayı çok üzülüyordum. Normal anneler gibi kızıyla ilgilenemiyor ve sürekli üzgündü.
"Abla!" Küçük kız kardeşimin koşturarak bana gelmesi ile kollarımı açıp eğildim ve onu kucakladım.
"Demek beni buldun." Sıkıca sarılıp saçına öpücük kondurdum ve benden ayrılınca küçük elini tutup yürümeye başladım.
"Bugün öğretmenim ailemizi çizmemizi istedi ve bende sizi çizdim bak!" Nereden çıkarttığını bilmediğim kağıdı elime tutuşturdu.
Biraz inceleyince istemsizce gülümsedim. "Çok güzel bu meleğim."
"Öğretmenim en çok seni beğendi!" Arabaya vardığımızda arka kapıyı açıp kardeşimin binmesine izin verdim ve bindiğinde kapıyı kapattım.
İlahi Bakış Açısı
"Y/N hanım." Genç kız ona seslenen kişiye baktı ve sorgulayıcı bakışlar attı.
"Evet?"
"Ben Min Ji'nin sınıf öğretmeniyim. Hatta sınıfça yemek için karşılaşmıştık?"
"Ah! Hatırladım Namjoon bey değil mi?"
"Evet. Aslında sizi rahatsız etmek istemem ama sizinle biraz konuşmak istedim, isterseniz kahve içeriz?" Dedi afallayarak. Sevdiği kadın karşısında ne söyleyeceğini bilemiyordu.
"Min beni arabada bekliyor park'a gideceğimize dair ona söz verdim, eğer önemli değilse belki daha sonra?" Genç kız her ne kadar Namjoon'a karşı sadece kız kardeşinin öğretmeni gözüyle bakmasa da kız kardeşi her şeyden önemliydi.
"Aslında siz gitseniz bende sizi takip etsem? Min oynarken konuşsak?" Kendini bugüne hazırlamıştı ve konuşmak istiyordu.
"Pekala madem istiyorsunuz." Gülümseyip arabaya bindi ve arabayı çalıştırdı. İlerlerken arkasından onu takip eden Namjoon'u gördüğünde yol'a odaklandı.
"Abla nereye gidiyoruz? Öğretmenimle ne konuştunuz?" Diye merakla öne doğru kayıp sordu.
"Arkana yaslan ve kemerini tak Min, öğretmeninle birlikte park'a gidiyoruz!"
"Eveeet! Günlerdir istediğim şey sonunda oluyor."
"Derste öğretmeninle ne konuştun Min?" Diye merakla sordu genç kız.
"Sizin resminizi çizdikten sonra öğretmenim en çok seni beğendi! Bende senin bende olan resmini gösterdim."
"Lise resmimi mi? Min gerçekten mi!"
"Ablaa, sen her halinle güzelsin! Ayrıca öğretmenim çok güzel olduğunu da söyledi. Bende isterse aranızı yapacağımı söyledim!"
"Aaa! Min neler diyorsun sen? Ya evliyse adam?"
"Ha evli değilse ister miydin yani? Ayrıca merak etme sevgilisi bile yok! Biz her şeyi konuştuk."
"Boyunu aşan işler hakkında konuşmayalım artık minik!"
"Ben minik değilim!"
*
"Hızla büyüyorlar." Namjoon'un uzun süredir olan sessizliği bozması ile genç kız gözlerini heyecanla kaydıraktan kayan kardeşinden çekim Namjoon'a baktı.
"Evet, keşke hep küçük kalsa."
"Hayatta hep istediğimiz şeyler olamaz Y/N hanım."
"Sadece Y/N lütfen, ayrıca haklısınız. Her istediğimiz olsaydı biz böyle olmazdık." Son söylediğini sessiz söylese bile Namjoon duyup duymamazlıktan gelmişti.
"Siz benimle ne konuşacaktınız?" Dedi gözleri dolu dolu duran Y/N.
"Aslında ben sizinle oturmak ve konuşmak istedim, yani biraz garip gelebilir ama konuşacak kimsem yok." Aslında bu tatlı bir yalandı. Onu dinleyecek 6 tane kardeş dediği insanlar vardı.
"Yok bu bir sorun değil, ben sizi bir dost gibi dinlerim."
"Peki ya sadece dostum olmanızı istemesem?" Dedi merakla genç oğlan.
"Yani? Konuşmayalım mı? Anlayamadım."
"Y-yok konuşalım, ben sadece, size söylemek istediğim şey-"
"Lütfen gerilmeden söyleyin, ben öylesine biriyim sadece." Dedi gülümseyecek genç kız.
"Benim için öylesine biri değilsin-"
"Abla!" Hızla gelen Min Ji öğretmeninin sözünü kesmişti.
"Bir sorun mu var?" Ablası kardeşine sordu.
"Balon almam için bana para ver!"
"Para ver? Biz böyle söylemiyorduk Min Ji." Min öğretmenine bakarak ablasına döndü.
"Para verir misin, lütfen."
"Ben sana balon alırım Min, hem biraz konuşuruz da." Dedi Y/N'den izin almak için ona bakan Namjoon.
"Eğer sende istersen." Ablası kardeşine bakarak konuşurken Min çoktan öğretmeninin elinden tutup onu çekiştirmeye başlamıştı.
"Min saygılı ol!"
"Önemli değil." Dedi Namjoon ayağa kalkarak. Yürürlerken onlara bakan Y/N düşünecelere daldı. Babası küçükken vefat etmişti ve o babasız büyümüştü. Min'de babasız büyüyordu. Bi abisi de yoktu onu koruyacak ama güçlü ablası vardı.
Namjoon Min'e balon aldı ve onu arkadaşlarının yanına bırakıp tekrar Y/N'in yanına döndü.
"Bir şey söylüyordunuz?" Dedi merakla Y/N.
"Bunu ben hep düşündüm ve düşünüyorum. Bir şarkı dinlesem dönem başında gelip Min Ji'yi okula yazdırırken ki sizi görüyorum gözümün önünde. O güçlü ve her şekilde kardeşini koruyan seni görüyorum hep. O senin öğrencinin ablası ona aşık olamazsın desem de her bunu kendime hatırlattığımda daha da bağlandım sana. Min Ji'ye hep özen gösterdim ve gözüm hep onun üzerinde oldu. Örneklerde hep benim güçlü ablam diye başlar ve seni örnek verir. Bu konuşma aşkıma karşılık vermen ve bana hemen cevap vermen için değil, artık bazı şeyleri içimde tutamadığım için yaptığım ani bir konuşma. Ben şimdi gidiyorum istediğin zaman beni bulacağın yeri biliyorsun, gel ve konuşalım."
*
Evet burada bitirdim çünkü aşk öyle hemen karar verilebilecek bir olay değil. Olay da değil çok farklı bir kavram.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS | ONE SHOT
Fanfiction"BTS REACTİONS" kitabımın 2. Serisi. 1. Kitabımdaki kısa tepkiler burada tek üye ile uzun tepkiler olarak karşınıza çıkacak. 🥇 tepki 🥇 imagine 🥇 hayalet