"Engelli doğacak çocuğunuzu aldırmak ister"
*
"Bak, seni çok seviyorum onu da seviyorum ama-"
"Ama deme ne olursun, o bizim bebeğimiz. Onu böyle küçük bir sebepten dolayı kaydedemeyiz." Gözü yaşlı sen ve ne yapacağını bilemeyen Hoseok.
"Bununla başa çıkabileceğimizden emin değilim, bir bebek sahibi olabilmemiz bile kabul edilebilir değildi."
"Bunu başka biri yapmış gibi konuşma! Bu bebeği biz birlikte yaptık! Hatayı kendin hariç herkeste bulmayı kes!"
"Bebeğimize hata diyen sensin ve şimdi bana onu doğurmak istediğini mi söylüyorsun" sinirlenmişti ve aslında neler düşüneceğini veya söyleyeceğini de bilemiyordu.
"Ona hata demedim! Sadece sen onu böyle nitelendirdiğin için senin anlayacağın gibi konuştum o kadar!"
Yanına doğru ilerledi ve önünde diz çökerek soğuk ve titreyen ellerini tuttu.
"Sakin olmamız gerek. Bu durumu böyle çözemeyiz. Ben yılın yarısında ülkede bile değilim, burada olduğum zamanlar bile zar zor görüşürken bu sence mantıklı mı?"
"Keşke bunu beni hamile bırakmadan önce de düşünseydin, hamile olduğumu duyduğunda dünyanın en mutlu insanı sendin, bana böyle söylememiş miydin? Engelli olduğunu duyunca mı kararın değişti?"
"Hayır! Ben bunları söylemek istemiyorum! Lafı sürekli yanlış anlıyorsun!" Sinirle ayağa kalktı ve uzaklaştı.
"Kaçmakla hiçbir şeyi çözemezsin! Bu durumdan ikimiz çıkacağız tamam mı? Tüm yükümü bana yükleyemezsin."
"Aldır."
"Ne?"
"Onu aldır, en mantıklısı bu. Söylediğin andan beri düşünüyorum ve böyle bir sorumluluk alamam."
"Sen şaka yapıyorsun değil mi? Çünkü bunu sana söyleyeli bir saat bile olmadı! Gerçekten bazen seni tanıyamıyorum. Aşık olduğum adam sen olamazsın."
"Ne söylememi istersin? Onu doğur ve tüm hayatımızı ona mı adayalım istersin? O mutlu olacak mı? Diğerleri gibi olmadığını fark ettiğinde keşke doğmasaydım demeyecek mi? Sende annene böyle söylememiş miydin?"
Bunu söylememesi gerekiyordu. En savunmasız noktandan seni vurmaması gerekiyordu.
"Bu kadar düştün mü? Sabahtan beri senden tek iyi bir şey duymadım. Aslında iyi oldu biliyor musun, gerçek yüzünü görmüş oldum. Her şey iyiyken, yani her dediğine uyurken dünya çok güzeldi ama birden zora geldiğinde hayatın karardı öyle mi?"
Cevap vermiyordu, veremezdi.
"Konuşsana? Evlenirken ve hatta beni evliliğe ikna ederken diğerlerinden çok farklı olacağımızı söylememiş miydin? Şimdi her şey bitti mi?"
"Bitmedi. Seni hâlâ çok seviyorum ama beni de anlasana, tüm sorumluluk senin üzerine kalacak ve bu durumla tek başına ayağa kalkamazsın. Ben böyle bir sorumluluğu alamam, evet bir bebek fikri hiçte kötü değildi ama artı ve artı sorumluluk çok zor. Şu an annelik iç güdünle böyle düşünüyor olabilirsin ama ileride keşke doğurmadaydım dediğinde ne olacak? Bu hikayenin kötüsü ben olayım, tamam. Ama sen çok iyi düşün ve pişman olma olur mu?"
"%30 gibi kurtulma payı varken bunu neden hiçe sayıyoruz ki? Biz birçok engele göğüs gerdiysek o da bu işten kurtulamaz mı? Neden ondan bir çöp gibi bahsediyoruz ki? O bizim bebeğimiz. Bizim, bu hep hayal ettiğimiz bir şey değil miydi? Neden bize verileni kabul etmiyoruz ve hep kendi çıkarlarımızı gözetiyoruz?"
"Ne istiyorsan onu yap tamam mı? Cidden bir pislik olduğumu bana hatırlattığın için teşekkür ederim. Eğer doğurmak istiyorsan bugün yaşanılanları unutup her zaman yanında olurum veya doğurmak istemezsen asla seni yargılamam ve kimsenin yargılamasına izin vermem ve her şekilde birlikte bebeğimizi büyütürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS | ONE SHOT
Fanfiction"BTS REACTİONS" kitabımın 2. Serisi. 1. Kitabımdaki kısa tepkiler burada tek üye ile uzun tepkiler olarak karşınıza çıkacak. 🥇 tepki 🥇 imagine 🥇 hayalet