Korsan Prenses

Konuşmak

Yarkın beni durdurup "Hem prensessin hem de hayatını mı beğenmiyorsan?" diye sordu.

Gülerek "Hayır. Sadece kurallar sıkıyor. Ben de maceraya atılma isteğimi böyle bastırıyorum."

Yarkın anladığını belli etmek için başını aşağı yukarı salladı.

Düşünüyor gibiydi.

"Eline hiç kılıç aldın mı?" diye sorunca "Tabii ki aldım ama bunlar ya buradaki kalitesiz kılıçlar ya da sarayda gizlice birkaç dakika tutmayı denediğim kılıçlar." dedim.

Ayağa kalktım ve kılıcını kılıfından çıkardı.

Kılıcın sapını bana doğru uzattıktan sonra "Al eline." dedi.

Teklifini hızlıca kabul edip kılıcını tuttuğumda ağırlığı şaşırtmıştı.

O elinde tutarken daha hafif görünüyordu.

"Uzun, sivri, keskin bir metalden yapılan bir kılıç benimki. Bu modeller genelde saldırma ve savunma amacıyla kullanılıyor."

Heyecanla "Ben de bundan istiyorum." dedim ve rastgele salladım.

Yarkın, "Ben onu elinden alayım. Yoksa birimiz yaralanacak." diyerek kılıcını alınca somurttum.

"Somurtmak yerine benimle gel, askerler gitmiştir. Biz de gitmeliyiz."

Daha ona Bercis'i bulmak istediğimi söyleyip yardım isteyecektim.

Şimdi ayrılamazdık.

Konu bul Asena, konu bul.

"Yarkın."

"Efendim."

"Prenses olduğum aramızda kalabilir, değil mi?" 

"Karaya yılda birkaç kez çıkıyorum. O zamanlarda senin sırrını yaymaktansa başka şeyler yapmak hoşuma gider. Sonuçta seni üzersem baban kellemi alır."

Dediğine güldükten sonra "Ben söyleyeyim de içim rahat etsin." dedim.

"Anladım. İçin rahat edebilir. Sırrın benimle güvende." 

"Sağ ol."

Yarkın depodan çıktıktan sonra güvenli olduğundan emin olunca beni eliyle çağırdı.

Yanına gittiğimde "Buralar temiz. Ben gidiyorum, bence sen de oyalanma. Bu gece buraları didik didik ederler." dedi.

Onu yanımda tutmam lazımdı. 

Ne diyeceğimi bilmeden "Yarkın." dedim.

"Efendim Asena."

Bana direkt adımı söyleyen insan olmazdı. 

Bana sadece Asena demesi tuhaf gelirken ne diyeceğimi düşündüm. 

"Askerler ile olay yaşandığı için yakalanmaktan korkuyorum. Benimle saraya kadar gelir misin?"

Bir prensesi kimse reddedemezdi.

"Mürettebatımı kontrol etmeliyim." diyerek beni reddettiğinde olduğum yerde kaldım.

"Ama."

"Zaten sarayın yakınlarında görünürsem tutuklanıp idam edilirim."

"Saraya ormandan gideceğiz. O yüzden kimse seni görmez." dedim ve ümitle ona baktım. 

"Lütfen."

"Daha sonra işim düşerse yardım etmek zorundasın." dediğinde gülümseyerek "Teşekkür ederim." dedim.

"Öyleyse hızlı ol. Senden sonra mürettebatım ile ilgilenmeliyim."

Onu başımla onaylayarak yürümeye başladım.

Birlikte ormanda yürürken ona konuyu açabilmek için içimden diyeceklerimi tekrar ettim. 

"Korsanlar dakikalar sonrasında ne olacağını içgüdüleri ile anlayabilirler, bunu biliyor muydun?"

"Yani?" diye sordum.

"Benimle ne konuşmak istiyorsun? Depoda cesaret edemedin."

"Bercis'i nerede bulabileceğimi öğrenmek istiyorum sadece."

"Neden?"

"Onu öldürmek isteyenlerin olduğunu söylemek istiyorum."

"Ben söylerim."

"Bercis'i özel olarak tanıyorum. Kendim söylemezsem içim rahat etmez."

"Bercis'in de eskiden soylu olduğunu biliyordum! Kimdi o?"

Bercis bunu söylemediyse bir bildiği vardır.

"Bunu anca beni ona götürürsen söylerim."

"Sen anlaşma mı yapıyorsun benimle?"

"Olabilir." dedim gülümseyerek.

"Bercis şu an denizlerde. Seni ona götürmemin imkanı yok."

"Hiç mi karaya çıkmayacaklar?" diye sordum.

"Zaten bir ay önce karaya çıkmışlardı. Beş altı ay denizde kalırlar." diyen Yarkın ile düşünmeye başladım.

Onu özlemiştim.

İyi olduğunu görmek istiyordum.

Eğer o denizdeyse yanına gitmeliydim.

Aklıma gelen fikir ile "Yakında evleniyorum." dedim.

Yarkın anlamayarak bana baktı ve "Tebrik mi etmeliyim?" diye sordu.

"Hayır, evlilik öncesinde bir yolculuğa çıkabilirim."

"Bir prensesi korsanların arasına götürmeyeceğim."

"Lütfen Yarkın."

"Hayır, dedim. Denizler buralar gibi değil."

"Bunu Gökbey Bey'den kaçmayı başardım."

"İlk olarak şans eseri kurtuldun. İkincisi denizlerde Gökbey'den tehlikeli şeyler var."

"Sen korursun."

"Ben babanın askeri değilim. Kendime ve gemime bakarım. Seçim yapmam gerekirse senin yerine gemimi seçerim." 

"Öyleyse o tarz bir durumda gemini seçersin."

"Denizlerde hiç bilmediğin tehlikeler var. Bunu yapamam."

"Lütfen Yarkın. Evlenmeden önce son kez hayatımı yaşamak istiyorum."

Yarkın düşünürken "Yüklü miktarda para da veririm. Prensesim ben, senin isteyeceğin miktardaki parayı kolaylıkla verebilirim. O parayla istediğini yaparsın, istersen en lüks gemiyi alırsın." dedim.

"Asena."

"Lütfen."