İmkansız

1.4K 145 29
                                    

"Kaptan peşimizden gelmiyorlar!" diye haber veren bir korsan ile Yarkın, "Elgin dümene geç." dedi ve beni beni kenara çekti.

Artık bedenimi kontrol edebildiğimi fark ettiğimde rahat bir nefes aldım.

Felçli bir insan bunu mu hissediyordu?

Yarkın gözümü açtığında merakla "Az önce ne oldu? O kimdi? Ben neden bedenime emir veremedim?" diye sordum.

"Sana söylemiştim."

"Neyi?" diye sordum.

"Denizdeki katillerin karadakilere benzemediğini."

"O kızıl sakallı korsan bana ne yaptı? Sanki hipnoz olmuştum."

"Gözüne bakarak beynini ele geçirdi ve seni kontrol etmeye başladı. Eğer gözünü kapatmasaydım intihar etmeni sağlayacaktı."

"Bu imkansız. Hem... Hem denizlerde sadece üç korsan gemisi kalmıştı. Komutan bana öyle söylemişti. Korsan Gökbey Bey de öyle."

"Sana denizleri bilmediğini söylemiştim Asena. Denizde saf insanlardan oluşan korsan gemisinin sayısı üç. Denizlerin geri kalanında lanetli korsanlar hüküm sürüyor."

Şok olmuş bir ifade ile "Onlar beni korkutmak için söylediğin efsaneler sanıyordum." dedim.

"Seni korkutmak için söylediğim tek şey o sıçandı. O da diğerleri gibi gerçekti. Kısacası seni korkutmak için hiç yalan söylemedim."

"Yani denizlerde kızıl sakallı korsan gibi birçok lanetli korsan var ve onlar insanüstü güçler sergileyebiliyor. İnsanların aklına girmek gibi."

Bunu kabullenmek çok zordu.

Bir masala benziyordu bu dediklerimiz ama doğruydu.

O kızıl sakallı korsanın gözlerine baktığımda olmuştu her şey.

"Evet, denizler o korsanlar ile dolu."

"Onlar ile de karşılaşacak mıyız?" diye sordum, korkuyla.

"Oluşturduğum rotada Kızıl Sakal ile de karşılaşmamamız lazımdı. O kendi bölgesinden ayrılmazdı."

Anlamayarak "Bu ne demek oluyor?" diye sordum.

Yarkın sıkıntıyla "Emin ol, ben de bilmiyorum." dedi.

Düşünceli bir halde güverteye bakan Yarkın'ın bakışlarını takip ettim.

Benim kadar şanslı olmadıkları için kendini öldüren korsanlar ile doluydu gemi.

"Ölenler ne olacak?" diye sordum.

Yarkın, yakındaki bir adamına "Ölenleri güverteye dizin ve üzerlerindeki takıları çıkarın." dedi.

"Ölen insanların takıları alınmıyor, değil mi?" diye sordum.

"Bizler hayatımızın neredeyse tümünü denizlerde geçiririz." diye söze girdi Yarkın.

"Kulaklarımız öncelikli oladak taktığımız piercingler, bizlere uygun bir cenaze töreni yapılmasını sağlamak için aslında bir sigorta." dediğinde şaşkınlıkla ona baktım.

Bunu ilk kez duyuyordum.

"Bu nasıl oluyor?" diye sordum.

"Altın veya gümüş, kıymetli metaller eritiliyor ve ölenin cenazesi karaya çıkmış olsa bile, bir tabut ve diğer cenaze ihtiyaçlarını karşılamak için satılır."

"Karaya çıkamayanlar?"

"Kimliklerini buldukları denizlere kendilerini teslim ederler."

"Kaptan ev adresleri olanlar da var." diyen bir korsan ile Yarkın'a "Bunun anlamı ne?" diye sordum.

"Bazı korsanlar, öldükten sonra kendilerine düzgün bir şekilde cenaze töreni düzenlensin diye kimi zaman küpelerinin içine ev adreslerini yazarlar."

"Anladım." diye mırıldandım.

Yarkın, "Arden ölümce karaya götürülme isteği olmayan hepsini denize bırakın." deyince Arden, "Emredersiniz kaptan." dedi.

Yarkın odasına gidince burada işim olmadığına karar kılarak onun arkasından gittim.

Ben odanın kapısını örterken Yarkın sinirle dolaba tekme attı.

"İyi misin?" diye sordum.

"Ölenler arasında dün aramıza katılanlar vardı. Özellikle onları korumam gerekirdi."

"Kızıl Sakal'ın saldıracağını bilemezdin."

"Yine de oluşabilecek risklere karşı tedbirler almak benim görevim. Görevimi yeterince iyi bir düzeyde yerine getiremedim."

"Mürettebattan değilim ama beni kurtardın. Sen olmasan ölürdüm. Bu bir başarı."

"Yeterli değil."

"Sana ayak bağı oldum, benimle uğraşmasaydın dümene daha hızlı geçebilirdin."

"Bercis'in eski bir tanıdığı isen senin güvenliğini sağlamam gerekiyor. Yoksa Bercis hem kendisinden habersiz seni denizlere getirdim diye hem de koruyamadım diye beni öldürür."

"Öyle biri demek artık." diye mırıldandım.

"Uyu Asena. Tahminimce yolculuğumuz benim sandığımdan da tehlikeli çıkacak. Dinlenip güç kazanmalısın." diyen Yarkın'ı başımla onayladım.

"Ben odadan çıkıyorum, rahat edebilirsin."

"İşin mi var?"

"Hayır ama iş bulabilirim."

"Biraz yanımda kalır mısın? Korkuyorum."

Yarkın beni kafasıyla onayladıktan sonra yatağına oturunca çekinerek yanına uzandım.

Korsan PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin