Sinirli

1.1K 116 79
                                    

Odamın kapısı çalınınca "Gel!" diye seslendim.

Saraya geldiğimde sıcak bir duş alıp yatağıma uzanmıştım.

Nira içeriye girdikten sonra "Müsait misiniz prenses?" diye sordu.

"Evet, n'oldu?"

"Kralımız dedikoduları durdurmak adına yarın akşam bir balo düzenlemek istiyor lakin balo düzenlenmeden önce sizin iyi olup olmadığınızı öğrenmek istiyor."

"Bir balo dedikoduları durdurmayı sağlar mı?" diye sordum.

"Başarılı ve yakışıklı bir komutanın sizinle evleneceğini duyuran bir baloda düşünceler değişebilir." dediğinde derin bir nefes alarak yatağımda doğruldum.

"Gencer'in benimle evlendiği duyulunca dedikodular az da olsa inebilir."

"Ayrıca halka yeni bir dedikodu malzemesi vermiş olacağız."

"Evlilik..."

"Öyle prenses."

"Öyleyse babama haber edebilirsin, benim için bu balo uygun lakin belli isteklerim var."

"İsteklerinizi bana bildirirseniz kralımıza iletebilirim."

"Balonun maskeli olmasını istiyorum. Böylece insanlar beni bulamadıkları için rahatça aralarında geçebilirim." 

Maskeli balo istememin asıl sebebi Bercisler bu kadar kısa sürede gelebilirse onların da gönül rahatlığı ile baloya katılabilmelerini sağlamaktı.

"Bu isteğinizi kralımıza iletirim prenses. Başka bir isteğiniz var mı?"

"Yalnız kalmak istiyorum. Lütfen yarın sabaha kadar beni rahatsız etmeyin. Ayrıca yarın için iki adet özel tasarım erkek kıyafeti istiyorum."

Eğer Bercisler gelmeyi başarırsa Gencer ve Yarkın'a kıyafet gerekecekti.

Ben neden Yarkın da gelir diye düşünüyorum ki?

Sadece Bercis bile gelebilir.

O da bir ihtimaldi.

"Kimin için olduğunu söylerseniz bedenlerini daha iyi ayarlayabilirim prenses."

"Kıyafetleri hediye edeceklerimden birisi  bir seksen beş boylarında. Gencer'den biraz daha yapılı. Diğerinin vücudu ise Gencer'e benziyor. Olabilecek tüm kıyafetleri topla, garanti olsun."

"Peki efendim. Kıyafetleri yarın sabah getiririm."

"Teşekkürler, çıkabilirsin."

Nira odadan çıkınca ayaklandım ve dolabımın arkalarından sokak kıyafetlerimi çıkardım.

Gazal ve Tuluğ'un yanına gidip onları son kez görmek istiyordum.

Bir özrü hak ediyorlardı.

Üstümü değiştirdikten sonra yüzümün yarısını kapatacak bir maske takıp gizli tünelden dışarı çıktım.

Bana nasıl tepki vereceklerini düşünmeden edemiyordum.

Barlar sokağına vardığımda her zamanki yerlerinde oturan Gazal ve Tuluğ'u gördüm.

Yanlarına gittikten sonra "Oturabilir miyim?" diye sordum.

Gazal bana sinirle baktıktan sonra "İstersen burayı satın bile alabilirsin prenses." dedi.

Yanına oturdum ve "Size bu gerçeği söyleyemezdim." dedim.

"Asena biz burada hayatta kalabilmek için onca suç işlerken sen istediğin her şeyin önüne geldiği hayattan kaçıp hayatını tehlikeye attın."

"Gazal biliyorum sana bu çok saçma geliyor ama ben burada olmayı seviyorum ve istiyorum."

"Bize yalan söyleyerek bu isteğini gerçekleştirmek zorunda değildin."

"Gazal bir prenses olduğumu söylesem bana yine aynı davranır mıydınız?"

Gazal ayağa kalktı ve "İhtimaller üzerine hareket ettin yani, tebrikler." dedi.

"Gazal..."

Gazal beni takmadan gidince Tuluğ'a döndüm.

"Sadece yalan söylediğin için sinirli. Yakında geçer siniri." dedi.

"Emin misin?"

"Eminim. Sakin ol."

"Sen bana kızgın mısın?" diye sorduğumda Tuluğ, "Bilmek isterdim ama neden söylemediğini anlıyorum. O yüzden sıkıntı yok." dedi.

"Teşekkürler."

Tuluğ gülümseyerek "Biliyor musun, sen yokken bir kadınla tanıştım." dedi.

Merakla gülümsedim ve "Kimmiş o kadın?" diye sordum.

"Beria adında bir kadın. Görsen öyle bir güzel ki... Beni de alengirli buluyor."

Gülerek "Kadının zevki güzelmiş." dedim.

Tuluğ dediğime gülümserken arkasına yaslandı ve "Sanki başka bir evrende ruhlarımız bir aradaymış gibi hissediyorum." dedi.

"Kim bilir, belki öyledir."

Tuluğ içkisini büyük bir keyifle içerken "Yarın sarayda maskeli bir balo düzenlenecek. Beria'yı ve Gazal'ı da alıp gel." dedim.

"Kesinlikle geleceğiz."

Korsan PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin