Korsan Prenses

Atlantis

Gemiye gelişimi ve gemide yaşadıklarımı Bercis'e anlattığımızda Bercis, Dilhan'a döndü.

"Gerçekten bir şeyler dönüyor."

"Haklı olduğumuzu biliyorduk zaten, bunlar sadece teorimizi destekledi." diyen Dilhan'a Yarkın, "Ne düşünüyordunuz ki?" diye sordu.

Yarkın, "Bermuda Şeytan Üçgeni'nin yeri değişiyor." dedi.

Merakla "Belli bir noktada değil miydi orası?" diye sordum.

"Prenses, bak şimdi. Bermuda Şeytan Üçgeni, belli aralıklarla yer değiştirir. Bu yüzden Bermuda Şeytan Üçgeni'nin sınırları hiç bilinmemiştir ama Bermuda Şeytan Üçgeni'nde olan Atlantis şehrini gösteren bir harita var." diyen Yarkın ile kafam daha çok karışmıştı.

"Atlantis şehri, Bermuda Şeytan Üçgeni'nde ise o da hareket ediyor demektir. Ee hareket eden bir yerin haritası nasıl olur?"

"Şehir hareket ettikçe hareket eden bir harita olursa bal gibi de olur." dedi, Yarkın.

Heyecanla "O haritayı görmek istiyorum." dedim.

"Maalesef bu olmayacak. Çünkü sen eve dönüyorsun." diyen Bercis'e "Abla zaten evleneceğim. Maceralarım son bulacak. İzin ver, son maceramı doya doya yaşayayım." dedim.

"İtiraz yok. Güvende olmanı istiyorum."

"Bunu sonra konuşuruz. Şimdi asıl konuya gelelim." diyen Yarkın ile Dilhan anlatmaya devam etti.

"Bermuda Şeytan Üçgeni lanetli korsanların ve canavarların güç merkeziydi. Bermuda Şeytan Üçgeni yer değiştirince ona bağlı olanlar da yer değiştirmeye başladı."

"Lanetli korsanlar doğuştan mı lanetli oluyor? Yoksa özel bir şeyler mi yapıyorlar?"

Yarkın, sorumu cevaplandıracaktı ki Bercis, "Çok meraklısın küçük hanım." dedi.

"Sadece ilgimi çekiyor."

Bercis, "Öyle olsun." derken benim için endişeleniyordu.

Denizleri sevip dönmeyi reddedeceğimi düşünüyor olmalıydı.

"Lanet edinmek aslında hiç kolay değil." dedi Yarkın.

"Niye?"

"Öncelikle Atlantis şehrini gösteren haritayı bulmak zorundasın. Sonrasında ise Atlantis'e gidip o şehre ait bir eşya çalmaları gerekiyor."

"Yani şehir kendisine saygısızlık eden hırsızlara ceza veriyor."

"Aynen öyle."

"Peki bir insan neden cezalandırılmak ister?" diye sordum.

"Başta şehrin verdiği güç hoşlarına gidiyor. Bu yüzden haritayı bulup Atlantis'ten gördüklerini çalıyorlar." dedi Yarkın.

"Plan kısa ve öz. Haritayı buluyoruz, Atlantis'e gidiyoruz ve çözüm arıyoruz." diyen Bercis'e Yarkın, "Daha önce hangimiz Atlantis'e gitti? Çözüm nasıl bulacağız?" diye sordu.

Dilhan, "Hesapladığımıza göre Bermuda Şeytan Üçgeni, kıyılara doğru ilerliyor. Eğer tahminimiz gerçekleşirse denize kıyısı olan birçok ülke etkilenir. Gidip şansımızı denememiz gerek." dedi.

"Öncelikle haritayı bulmalıyız. Kimde olduğuna dair bir tahmininiz var mı?" diye sordu, Yarkın.

"Lanetlenen en son ki korsanın yanına gideceğiz."

Yarkın, "Öyleyse şöyle yapalım. Siz haritayı arayın. Ben de Asena'yı bırakıp size katılayım." deyince Bercis tek kaşını kaldırdı.

"Niye Asena'yı kıyıya sen bırakıyorsun?"

"Kıyıdan ben aldım, ben götürürüm."

Bercis bana bakınca "Yarkın ile dönmek eğlenceli de olur." dedim.

"Öyle yapalım öyleyse." diye onay veren Bercis ile gülümsedim.

Bercis gülümseyerek karşıma oturdu ve "Anlat bakalım, nişanlın kim?" diye sordu.

"Komutan Abay'ın oğlu, Gencer."

Dilhan kaşlarını çatarken "Bizim Abay mı o?" diye sordu.

"Evet, o." dedi Yarkın.

"Gencer babasına benzemiyor ve bana değer veriyor. Elbet biriyle evlenmem gerekiyor. Böyle birini bulmuşken kaçırmamak mantıklı."

"Gencer'i çocukluktan tanıyorum. Komutan Abay, oğlu sırf iyi biriyle evlensin ve soyu ünlensin diye ona sıkı bir eğitim veriyordu."

Bercis'i kafamla onayladım ve "Babasın eğitimleri olumlu bir sonuç bırakmış. Bir beyefendi olmuş." dedim.

"Korsan avlayan bir beyefendi." diye hatırlattı, Yarkın.

"İşi bu."

"Ee kahvaltı yaptınız mı?" diyerek konuyu değiştiren Bercis'e "Yapmadık." dedim.

"Öyleyse yemek yiyelim. Sonra ayrılırız."