Önemli

1.2K 127 38
                                    

Güverteye çıktığımda gözlerim direkt Yarkın'ı bulmuştu.

Bagatur ile şiddetli bir sohbet içindeydi.

Yarkın benim geldiğimi gördüğünde sohbetlerini bitirmek istercesine Bagatur'a baktı ve ona bir şeyler söyledi.

Bagatur'un cevabını beklemeden dümenden aşağı inen Yarkın'ın yanına gittim.

Merakla, "Bir sorun mu var?" diye sordum.

"Hayır, yok bir şey."

"Emin misin?" diye sorduğumda Yarkın, "Yok, dedim Asena!" diye bağırdı.

Aniden parıldaması ve bana ilk kez bağırması beni şok ederken ne diyeceğimi bilemeyerek ona baktım.

Mürettebat bize dönerken "Üzgünüm kaptan, hadsizlik ettim." dedim.

"Asena."

Gözlerim dolarken "Bir emriniz yok ise aşağıda çalışacağım." dedim.

"Asena birdenbire oldu. Üzgünüm."

"Ne için?"

"Hak etmediğin halde bağırdım. Özür dilerim."

"Sorun değil, zaten umursamadım. Özür dilerim. Hem gemide bu tonda konuşmak normal, narin olmamam gerek."

"Sorun sende değil, bağırmak benim hatamdı."

Yere bakarken "Kaptan sensin, sıkıntı yok." dedim.

"Olması lazım."

"Mahzendeyim kaptan."

Yarkın'ın bana cevap vermesine izin vermeden merdivenlerden aşağı indim.

Burada çok kişi yoktu, dolan gözlerimi rahatça kırpıştırdım ve yanağımdan yaş süzülmesine izin verdim.

Yarkın koşarak bana geldiğinde "Asena." dedi.

Gözyaşlarımı silerek ona döndüm ve "Efendim kaptan." dedim.

Yarkın şefkatle bana bakarken iç çekti ve mahzendeki mürettebata "Yukarı çıkın. Bizim konuşmamız bitince geri işlerinize dönersiniz." dedi.

"Emredersiniz kaptan."

Hepsi yukarı çıkınca Yarkın, "Özür dilerim. Sana bağırdığım için çok pişmanım, çok özür dilerim." dedi.

Dudağım ağlamak üzere olduğum için titrerken "Niye bana bağırdın ki?" diye sordum.

Titreyen sesim Yarkın'ı daha çok etkilerken yavaşça bana sarıldı.

"O an karşıma kim çıksa bağırırdım."

Kollarımı ona sararken başımı göğsüne yasladım.

"Bu seni affetmem için yeterli değil."

"Kim olsa bağırırdım ama senin yerine başkası olsaydı arkasından koşup pişmanlıktan yanmazdım."

Başımı kaldırıp ona baktım ve "Gerçekten mi?" diye sordum.

Yarkın alnımdan öptükten sonra "Gerçekten." dedi.

"Sinirle yoluma devam ederdim. Aklım başıma bile gelmeyebilirdi."

"Peki şimdi? Sinirin geçti mi?" diye sordum.

"Biraz daha sarılırsam pamuk gibi olacağım."

"Ben de seni babama söyleyeceğim, kelleni alsın."

"Alsın."

Gülümseyerek ona baktığımda "Nişanlı bir prensese sarılmak da cesaret ister." dedim.

"Nişanlı prensesin rızası varken beni kimse durduramaz."

Kafamı geri göğsüne yaslarken "Bagatur ile benim yüzümden mi sorun yaşadınız?" diye sordum.

"Bagatur'un kendisi sorun çıkardı. Senin bir suçun yok."

"Bazı noktalarda haklı. Bu kadar yakın durmamız doğru değil. Şimdi bile böyle olmamalıyız."

"Rahatsız oluyorsan geride dururum."

"Sadece doğru değil."

"Rahatsız olmuyorsun yani." dediğinde derin bir nefes verdim.

"Bu önemli değil Yarkın."

"Benim için önemli."

Yarkın'dan bir adım uzaklaştım ve "Nişanlı bir kadının ben." dedim.

"Nişanlın burada değil."

Şok ile "Bu dediğin aldatmaya teşvik ediyor." dedim.

"Burada aldatma normal sayılır."

"Bu kesinlikle bana uygun bir şey değil. Senden de bunu beklemezdim. Sakın bir daha bir şey söyleme."

"Kabul etmeyeceğini bile bile nişanlından ayrıl mı deseydim? En makul seçenek buydu."

Kaşlarımı çattım.

"Bunu niye diyesin?"

"Çünkü..."

"Kaptan." diyerek içeri giren Çolpan ile Yarkın, "Ne var?" diye sordu.

"Kaptan Dilhan'ın gemisi yaklaşıyor."

"Ne? Biz onun yanına gidecektik. Bir sorun mu var?" diye soran Yarkın'ın cevabını Çolpan bilmediği için cevapsız bıraktı.

"Sen çık, ben de geliyorum."

Çolpan, "Emredersiniz kaptan." diyerek gidince heyecanla "Ablam da geldi o zaman." dedim.

"Evet, gelmiş olmalı."

"Sen önden çık. Ben arkanda olacağım. Bercis'in karşısına çıkmadan önce hazırlık yapmalıyım." dedim.

"Peki."  

Korsan PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin