Korsan Prenses

İş

Alt sınıftan insanların giyebileceği türden kıyafetler giydikten sonra aynadan kendime baktım.

Yine de kraliyet üyesi olduğum belli oluyordu.

Ellerimi saçlarıma daldırdıktan sonra iyicene karıştırdım.

Giydiğim gömleğin ilk iki düğmesini açtıktan sonra üstümü dağıttım.

İşte şimdi olmuştu.

Çekmecemden korsan yüzüğünü alıp parmağıma geçirince gülümsedim.

Bu yüzük istediğim özgürlüğün simgesiydi.

Aynı zamanda sabahları gidemediğim yerlerin giriş biletiydi.

Masamın üzerinden kibrit kutusunun aldıktan sonra yatağımın arkasındaki duvara baktım. 

Gizli geçidi açan tuğlanın önündeki tabloyu kaldırıp yatağa koydum ve açığa çıkan tuğlayı ileri doğru ittirdim.

İleri doğru ittirdiğim tuğla sınır çizgisi olmak üzere kendi hizasındaki tuğlalar ile kapı edasıyla açıldı.

İçeri girdikten sonra kapıyı örttüm ve duvarda asılı olan mumu yaktım. 

Mumu elime alarak yürüyeceğim yola baktım. 

Benden önce burasının asırlarca kullanılmadığını ilk girdiğimde anlamıştım.

Örümcek ağları yolları kapamayı başarmıştı.

Rutubet kokusundan rahatsız olarak tünelin sonuna vardığımda mumu duvara astım ve demir kapıyı açtım.

Sarayın pek aktif kullanılmayan bölümünde olduğu ve çıkışı ormana açıldığı için dışarı çıkarken yakalanma riskim olmuyordu.

Ormandan geçerek barlar sokağına gittiğimde dışarıda oturmuş, içki içen tanıdıklarıma baktım.

"Asena hiç gelmeseydin." diyen Gazal'a "İşlerim vardı, anca gelebildim." dedim ve yanına oturdum.

Gazal içki matarasını bana uzattı ve "Al bir yudum." dedi.

Ben matarayı dikerken Gazal, "Ne işin vardı? Erkekler ile mi kırıştırdın yoksa?" diye sordu.

Güldüm ve "Bir adam benimle evlenmek istiyormuş." dedi.

"Kim o, tanıdık mı?" diye soran Tuluğ'a "Yok be, sadece kendine güzel karı arayan bir adam. Tanımazsınız." dedim.

Tuluğ, "Bu yüzden sana mı gelmiş?" diye sorunca "He, ben güzel değil miyim?" diye sordum. 

"Bu kadar zevkli adamı tanımamak şaşırttı sadece."

Tuluğ'un dediğine güldükten sonra "Boşverin onu." dedim. 

"Nasıl boşverelim? Seninle evlenmek istemiş." dedi, Gazal.

"Sıradan, orta halli bir adam. Neyini merak ediyorsunuz?" diye sordum. 

"Mesela seksi mi?" diye soran Gazal'a "Öyle." dedim.

Tuluğ, "Seviştiniz mi?" diye sorunca yüzümü buruşturdum.

"Hayır."

"Kızım sen de ne adam seçiyorsun. Adam seksiymiş, ee seninle evlenmek de istiyor. Yap gitsin, ne olacak?"

Gazal'ın dediğine gülerek "Düşüneceğim bunu." dedim.

Aslında daha önce hiçbir erkek ile yakınlaşmamıştım ama bunu söylersem burada tuhaf karşılanırdım. 

Merakla "Bu gece heyecanlı bir şeyler yok mu?" diye sordum.

"Çağan Abi bugün özel bir müşterinin iş getireceğini söyledi, onu bekliyoruz." diyen Tuluğ ile heyecanlanmıştım

Gülümseyerek "Özel müşteri, eğlence demektir." dedim.

"Büyük bir iş olduğunu da söyledi. Bu da tehlikesini arttırıyor." diyen Gazal'ın endişe duyduğu her halinden belliydi.

"Bence güzel olacak. Uzun zamandır büyük işler yapmıyoruz." dedim. 

Genelde küçük çaplı suçlar işlerdik. 

Bu suçları yapmamızı emreden, işi getiren ya da bağlayan Çağan Abi olurdu.

"Acaba ne iş verecek?" diye mırıldandı, Tuluğ.

"Aklıma bir şey gelmiyor." dedi, Gazal.

"Biraz işin eğlencesine bak. Keyifli olacak. Hem büyük ve tehlikeli işlerin parası da iyi oluyor." dediğimde Gazal, "Bu işleri yapma sebebim bu zaten." dedi.

Sessiz kalmayı tercih ettim.

Benim burada olma sebebim maraton ve kurallar ile dolu hayatımdan sıkıldığım için heyecan aramamdı. 

Ablamın yaptığını ,kaçıp hayatımı yaşamayı, yapmaya cesaretim olmadığı için kendime böyle bir çözüm üretmiştim.

Diğerleri ise ya para kazanmak ya da ölmemek için bu işi yapıyordu.

Tercihleri değildi bu iş.

Mecburlardı.

"Toplanmışsınız yine." diyerek gelen Çağan Abi'ye gülümseyerek baktım.

"Güzel iş bağladığını duyduk abi." dedim.

"Öyle öyle de işlerden biri daha önce hiç yapmadığınız bir iş. Kabul eder misiniz, bilemiyorum." diyen Çağan Abi ile düşünerek birbirimize baktık.

"Bu iş ne abi?" diye sordu Tuluğ.

"İşin detaylarını korsan..."

Çağan Abi'nin sözünü kestim ve "Korsan mı?" diye sordum.

"Evet, öyle."

Hiç düşünmeden "Eğer başka isteyen yoksa işi ben alabilirim." dedim.