Korsan Prenses

Düşünmek

Odama girdiğimde tüm eşyalarımın yağmalandığına şahit oldum.

Gözlerim dolarken derin bir nefes aldım.

Kapım tıktıklanınca "Gel!" dedim.

İçeriye giren Gencer, "N'asılsın?" diye sordu.

"Nasıl olabilirim ki?"

Gencer yavaşça kolunu omzuma atınca başımı göğsüne yasladım.

"Her şeyimi kaybetmeye başladım."

"Beni kaybetmeyeceğine emin olabilirsin." dediğinde pişmanlık ile ona baktım.

Seni kaybetmeden bırakmayı istiyordum.

Gencer iç çektikten sonra "Bu bakışı tanıyorum." dedi.

"Ne bakışı?"

"Seni Yarkın'ın yanına gönderirken ona karşı duygularının tekrar doğacağını biliyordum."

"Üzgünüm, kendimi onu sevmekten alıkoyamıyorum."

"Korsanlığı bırakırsa olabilirsiniz. Lanetli korsanların işini bitirmemize de yardım ederse halk ona iyi gözle bakabilir."

"Senin yerine onunla evlenmemi mi öneriyorsun?"

"Senin mutluluğunu istiyorum."

"Kral artık sensin. Bunu değiştirmeye niyetim yok." dediğimde Gencer nedenini merak ederek bana baktı.

"Yarkın iyi bir kaptan olabilir ama kral olmak için senin gibi çok eğitim alınmış olması lazım. Senden uygun bir kral bulamam."

"Sırf bu yüzden sevdiğin adam yerine benimle evlenmen değer mi?"

"Bu ülkenin kralı sensin, kraliçesi benim ama sırf bu yüzden evlenmek zorunda mıyız?"

"Aklımda ne var?" diye soran Gencer meraklıydı.

Ondan bir adım uzaklaştım. "Diyorum ki..."

Anlatmam bittiğinde Gencer düşünmeye başladı.

"Halk onca olaydan sonra bunu kabul eder mi? Emin değilim."

"Neden etmesin? Başlarında iyi bir kral olacak. Hem Yarkınlar ile denizlere hakimiyet kurarız. Diğer ülkelerin donanması ile bizim donanmamız arasında pek fark yok ama Yarkın ve Dilhan büyük fark oluşturur."

"Beni kral ilan eden de kraliyet ailesinden gelen de sensin, son karar senin."

"Bunu düşünmek için yine vaktimiz var. Bu olaylar son bulunca kararımı bildiririm."

"Tabii."

Sohbet son bulunca merak ettiğim için "Benim arkadaşlarım ile nasıl tanıştın? Onlar mı geldi yanına?" diye sordum.

"O büyük olaydan sonra saraya gelip seni görmek istediler. Onları baloda da gördüğüm için hemen tanıdım ve arkadaş olduğunuz için olanları söyleyebileceğimi düşündüm. Umarım hata yapmadım."

İmayla "Tabii ki hata yapmadın. Sadece gözüme fazla yakın geldiniz." dedim.

Gencer kendine çeki düzen verirken utanmışa benziyordu.

"Haksız mıyım?"

"Sadece iyi bir dost."

"Sana kısa sürede sadece adınla hitap edebilen bir dost. Bana şüpheli göründü."

"Öldüğünü düşünsem dahi bu durumda bir başka kadınla..."

Sözünü keserek "Ben sen ölmeden başkasına kaptırdım gönlümü. O yüzden sana bu konuda kızamam ya da yargılayamam. Rahatça konuşabilirsin." dedim.

Gencer tereddüt etmeye devam edince "Biz dost değil miyiz? Hadi, söyle." dedim.

"Gazal oldukça güzel ve özel birisi. Daha önce onun gibi bir kadınla karşılaşmamıştım. Çevrem; saygı kurallarına göre hareket eden, kendi fikirleri yerine uygun kaçar diye farklı fikirler savunan kadılar ile dolu. Gazal ise çekinmeden kendisine göre doğru olanı yapabilen biri. Farklı geldi."

Gülümseyerek "Anladım ben seni." dedim.

"Sana bunları anlatmak çok garip geliyor." dediğinde "Bu tarz sohbetler yapan kral ve kraliçe bence tarihte ilk." dedim.

"Kesinlikle." dedi, gülerek.

"Gazal'ın sokaklarda para için işlediği suçları biliyorsundur." dediğimde Gencer başıyla beni onayladı.

"Tek sebebi yanlış bir ailede doğması. Para kazanmak için başka yol bulamadı, para bulacak başka bir yol olsa o yola başvururdu."

"Sanki bende biraz para var." diyen Gencer'e gülerek "Kralın parası birazsa bu halk ne eylesin?" diye sordum.

Gencer dediğime gülerken odamın kapısı tıktıklandı.

"Gel!"

Gelen hekime korkuyla baktım.

"Durumu nasıl?"