Korsan Prenses

Sığınmak

İçeri giren sülüğümsü yaratığa korkuyla baktım.

Yerde bıraktığı ıslaklık onun yapısının ne olduğunu anlamamı zorlaştırırken kılıcımı ona doğrulttum.

"Yaklaşayım deme! Seni öldürürüm!"

Seçmesi zor olan yüzünde sinsi bir gülümseme oluşunca ne yapacağını anlamıştım.

Bana dönüşecekti.

"Aklından geçeni sakın uygulayım deme."

Beni umursamadan bedenini benim görünümüme soktuğunda geriledim.

Karşı karşıya kalırsak beni öldürüp yerime geçerdi.

"Yarkın!" diye bağırdım, korkuyla.

Yarkın'ın dışarıdaki gürültüde beni duyduğunu sanmıyordum.

Bu yaratık ile baş başaydım.

Yarkın'ın kılıçlarından birini aldıktan sonra "Savaşalım prenses." dedi.

Ses tonu benimkinden farksızdı.

"Ölmek istiyorsan gel."

Savaşırsan seni öldürür Asena.

Savunmada kalıp Yarkın gelene kadar yaşamalıydım.

Korsan bana doğru koştuğunda kılıcımla pozisyon aldım.

Kılıcını bana doğru savurduğunda kılıçla onun kılıcını geriye ittirdim.

Bendeki güç onun tahminin üstünde çıkmış olmalıydı ki şaşırmıştı.

"Beni o kadar kolay öldüremezsin."

"Göreceğiz."

Kılıcını yatay olarak sakladığında geriye çekilerek kaçtın.

Ardı ardına hızla gelen darbelerden kaçmak zorlaşırken onu böylesine kızdırmış olmanın hatasını çektiğimi anlıyordum.

Vurduğu sert bir darbeyi kılıcımla durdurmayı başarmış olsam da kılıcımı da kaybetmiştim.

Yere düşen kılıcımı almak için eğiliyordum ki kılıcını boğazıma dayadı.

"Her şey bitti."

Ben korkuyla ona bakarken arkasında açılan kapıya gözüm ilişti.

"Emin misin?"

Korsan tam konuşacakken arkasından saplanan kılıç göğsünden çıktı.

Acısından bağırmaya bile gücü yetmeyen korsanın içinden kılıç çıkarılır çıkarılmaz yere yığıldı.

Yerden kılıcımı alırken onu öldüren Yarkın'a baktım ve "Son anda yetiştin." dedim.

Beni kurtardığı doğruydu ama doğru olan beni bulması imkansızdı.

Bunu o söylemişti.

Kılıcını yere bırakıp "Başta gelemediğim için özür dilerim." diye bana sarıldığında "Ben olduğumu nasıl anladın?" diye sordum.

"Bir korsanı savaşarak yenme olasılığın çok düşük."

Ondan ayrılmadan elimdeki kılıcı göğsüne sapladım.

"Yarkın olsaydın o riski almazdın."

Kılıcımı ondan çıkarırken acıyla yere yığıldı.

Bana nefretle bakan gözlerinin Yarkın'a ait olmadığını çok iyi biliyordum.

O bana nefretle bakmazdı.

Beni inandırmak için kendi arkadaşını öldürmüştü.

Deli herif!

Onun ölmesini beklemeden odadan çıktım ve güvertede savaşan Yarkın'ın yanına koştum.

Savaştığı korsanın boğazını kestikten sonra "Asena? İyi misin?" diye sordu.

"Sana bire bir benzeyen bir korsan öldürdüm."

"Gel buraya." diyerek beni yanına çeken Yarkın'a "Senden bir tane daha olmadığını nasıl bilebilirim? Belki sen de yaratıksındır." dedim.

"Maalesef bunu bilemezsin."

"Bu içimi rahatlatmaya yetmedi." dediğimde Yarkın gülerek "Yapacak bir şey yok güzelim." dedi.

Tek kaşımı kaldırırken "İltifatlar ile aklımı çelmeye çalışıyorsan ben bunları yutmam." dedim.

"Bu tartışmayı daha sonra yapmaya ne dersin?" diye sorarken çevresine bakıyordu.

"Gayet mantıklı bir istek."

"Öyleyse kendini kolla prenses."

Yarkın ile başkasının formuna dönüşmemiş lanetli korsanlar ile savaşırken içimde senelerdir aradığım macerayı bulduğumu hissettim.

Ait olduğum yerdeydim.

Lanetli korsan ile savaşırken Yarkın elimden tuttu ve beni kendine doğru çekti.

Ben ona bakarken benim mücadele verdiğim korsanı kılıcından geçirdi.

"Bu da neydi?"

"Etkilemek için de bir şeyler yapmalıyım gibi hissettim."

"Gencer ile evlenmemin en doğrusu olduğunu söylediğini hatırlıyorum."

Beni yavaşça bırakırken "O sahte Bagatur yüzünden oldu." dedi.

Gülerek yeni bir lanetli korsan ile savaşırken "Bahanelere sığınma." dedim.

"Bence de bahanelere sığınmak yanlış, sana sığınmak istiyorum."

Gülümsememi engelleyemezken karşımdaki lanetli korsana kılıç geçirip ona baktım.

Onun da bana baktığını gördüğümde "Bu işler bitince sen olduğunu kanıtlarsan belki bir şansın olur." dedim.

"Hala ben olduğuma inanmıyor musun?"

"İnandırmalısın."

"Seni farklı yollar ile inandırmak isterdim ama bir baskının ortasındayız."

İmasını anladığım an "Terbiyesiz korsan." dedim.

O benim dediğime sırıtırken gülerek savaşa döndüm.