Yeterli

1.1K 111 20
                                    

Güvertede otururken Bercis yanıma geldi.

"Nasılsın küçük?"

"Gerçekleri söylemenin kabalık olarak adlandırıldığını biliyorsun."

"Ben burada öğrendiklerimi unuttum. Yeni şeyler öğrendim."

"Mesela?" diye sordum.

"Mesela..."

"Önemli olan kibarlık değil de gerçekler olduğunu öğrendim."

"Yarkın ben olmasam savaşıp kurtulabilirdi. Sırf ben zarar görmeyeyim diye böyle bir yol izledi."

"Ama senin sayende gemisine ve mürettebatına zarar gelmedi. Bunun için sana minnettardır."

"Bu yüzden kendi zarar görüyor. Minnettar olduğunu sanmıyorum."

"Bir kaptan kendisinden çok gemisini önemser. Eğer üç gemiyle savaşa girseydi gemisinde ciddi hasarlar oluşabilirdi. Yarkın bunun sayesinde mutludur."

"Ama ben değilim."

"Yarkın sağ salim gemisine dönecek. Sen de nişanlın ile eve döneceksin." dediğinde gözlerinin içine baktım.

"Sağ salim döneceğini garanti edebilir misin?"

Bercis cevap veremeyecek karşıma oturunca önüme döndüm.

Nasıl bir cevap beklemiştim ki?

"Yarkın'ı daha beter durumlarda gördüm. Hepsinden de aklıyla kurtuldu. Bundan da kurtulur o çatlak."

"Umarım dediğin gibi olur."

"Birazdan buluşma noktasına varacağız. Ondan önce seninle bir konuyu konuşmak istiyorum." diyerek asıl gelme sebebine gelen ablama "Tabii." dedim.

"Yarkın ile aramda tam olarak ne var?"

Parmağımdaki yüzüğü işaret etti ve "Yarkınların korsan yüzüğü. Adı üzerinde sadece korsanlara veriliyor. Ee sen bir korsan değilsen bunun sana verilme nedeni çok başka." dedi.

"Küçükken kaybolduğumu hatırlıyor musun?" diye sordum.

"Evet, seni bir korsan elit bir bölgeye bırakmıştı. Böylece babamlar, seni bulmayı başarmıştı. O gün sarayda yaşanan korku ve endişeyi hatırlıyorum da... Bir daha yapma öyle şeyler."

"Beni o elit bölgeye bırakan Yarkın ve babasıydı. Yarkın da o zaman yüzüğü bana vermişti."

"Hiç görmemiştim. Sen de söylemedin."

"Yüzüğü sevmiştim. Bu yüzden benden alınmasından korkarak yüzüğü kimsenin bulamayacağı yerlerde sakladım."

"Yarkın tekrar karşılaştığınızda yüzüğü geri almadı mı?"

"Aslında başta yüzüğü benden almıştı ve benim üzüldüğümü görünce bana hatıra olarak başka bir şey vereceğini söylemişti."

"Ama şu an yüzük sende."

"Öyle. Çünkü Yarkın başka bir hatıra yerine bunu bana geri verdi. Bu yaşıma sakladığım için saklamaya devam edebileceğime inandı."

"Öyleyse bunun sebebi ne?"

Anlamayarak "Ne?" diye sordum.

"Onun duygularını anlamadıysan senin duygularına geçelim." dediğinde "Sakın." dedim.

"Gencer ile evleneceğim kesin. Duygularımı ve aklımı karıştırma lütfen. Evliliği bozarak babamı ve Gencer'i üzmek istemiyorum."

"Sevmediğin bir adam ile mi evleneceksin?" diye soran Bercis'e "Sevmediğim değil, kişiliğini ve görünüşünü seviyorum." dedim.

"Neyden bahsettiğimi biliyorsun Asena."

"O adam bana değer veriyor ve beni evlendiğimizde mutlu edecek."

"Bu sana yeterli mi geliyor?"

"Babam da bu evlilikten memnun kalacak. Bu yüzden benim için bu evliliğin sebepleri yeterli."

"Kara göründü!" diye bağıran gözcü Bercis ile sohbetimin bitmesini sağlamıştı.

Bercis ayağa kalktı ve "Ben senin aklına fikrimi soktum. Gerisi senin seçimlerine kalmış." dedi.

Dediğine yorum yapmak yerine ablama döndüm.

"Vedalaşmalıyız."

"Gel buraya küçük."

Ben ayağa kalkıp Bercis'e sarılırken Dilhan, mürettebatına kayığı hazırlamalarını emrediyordu.

"Baloya gelmeyi unutma." diye fısıldadım.

"Unutmam." diyen Bercis'ten ayrıldım ve son kez korsan gemisine baktım.

Son maceram da son bulmak üzereydi.

Keşke Yarkın'a bunun için bir kez daha teşekkür edebilseydim.

"Varış noktasına seni Dilhan götürecek. Esir gibi davranmayı unutma." diyen Bercis'e "Unutmam, merak etme." dedim.

Dilhan yanımıza geldiğinde bana baktı ve "Karaya gideceğimiz kayık hazır." dedi.

Onu onayladıktan sonra gemiden; kayığa atılmış, ipten merdiven ile aşağı indim.

Korsan PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin