Kızıl Sakal

1.3K 144 87
                                    

Yarkın başını öne eğerken "Onun sende olmaması gerekiyor." dedi.

Ayağa kalkarken "Bana bu yüzüğü sen vermiştin. Küçükken hediye etmiştin." dedim.

"Şimdi de geri almalıyım."

"Neden?"

"Gökbey yüzüğü fark ettiğinde ne olduğunu gördün. Tekrar daha ağırı yaşansın istemiyorum."

"Beni korumak istiyorsun lakin..."

Sözümü kesti ve "Hayır, kendimi ve mürettebatımı koruyorum. Çünkü sen o yüzüğü taktıkça bizi temsil ediyor olacaksın." dedi.

İstemeyerek parmağımdaki yüzüğe baktım.

Haklıydı.

Bu yüzüğü geri alması şarttı.

"İşini zorlaştırmaya gerek yok. Geri vereceğim." dedim ve yüzükleri çıkartıp Yarkın'a verdim.

Yarkın, "Üzülüyorsun, biliyorum ama zorundayım. Sende kalması iki taraf için de tehlike oluşturuyor." dedi.

"Seni anlıyorum, sorun değil."

"Sana söz veriyorum. Seni Bercis'in yanına götürdüğümde hatıra kalsın diye sana bir hediye vereceğim. Evlilik öncesindeki son ve en heyecanlı yolculuğunu unutmayacaksın."

Gülümseyerek "Gerçekten mi?" diye sordum.

"Gerçekten Kralın Kızı."

Bana gülümseyerek bakan Yarkın'a "Sağ ol Korsanın Oğlu." dedim.

İkimiz de birbirimize gülümseyerek baktığımız için ortamda tuhaf bir atmosfer oluşmuştu.

Utanarak başımı öne eğerken dışarıdan "Kaptan!" diye bağırışlar geldi.

Yarkın endişeyle kapıya yönelirken dışarıda bağırışlar arttı.

Yarkın koşarak odadan çıkınca merakla arkasından dışarı çıktım.

Yarkın vakit kaybetmeden dümenin başına geçmişti.

"Yelkenler fora*!" diye bağırıyordu.

Mürettebat etrafta koşturuyorken onlara korku salan gemiye baktım

Bizim gemiye bakan kızıl sakallı bir adamla göz göze gelince olduğum zemine sabitlendim.

Beynim tehlikeli fark ederek kaçmamı söylerken sanki birisi bedenimi ele geçirmişti.

Beynim, bedenime komut veremezken Yarkın'ın "Asena!" diye bağırdığını duydum.

Kendimi zorlayarak Yarkın'a baktığımda dümenin oradan merdivenle inmek yerine güverteye korkulukların üstünden atladığını gördüm.

Gözlerim benden izinsiz geri kızıl sakallı adama bakmamı sağladığından Yarkın koşarak geldi ve tek eliyle iki gözümü birden kapadı.

Ellerim kimden komut aldığını anlamadığım bir halde gözümü kapatan Yarkın'ın elini çekmeye çalışınca Yarkın diğer eliyle ellerimi tuttu.

Arkamda duran Yarkın yüzünü omzuna gömünce korkuyla "Ne oluyor?" diye sordum.

"Sadece derin nefesler alıp ver."

"Yapamıyorum, sanki vücudumun kontrolü başkasının elinde."

"Anlıyorum ve biliyorum ne olduğunu. Sadece bedenini kontrol etmeye çalış."

Mürettebattan biri "Kaptan dümene geçmeniz gerekiyor!" diye bağırınca "Gitmen gerekiyorsa git." dedim.

Yarkın dediklerimizi umursamadan "Gözlerimizi yumabiliyor musun?" diye sordu.

"Hayır."

"Ağlıyor musun sen?"

Gözümden yaşlar aktığını fark ettiğimde "Sanırım." dedim.

Yarkın, "Elgin dümene geç ve uzaklaştır gemiyi. Üstte işi olmayan da alta inip topları doldursun. Kızıl Sakal arkamızdan gelirse ateş açacağız!" diye bağırdı.

"Kaptan mürettebatımızdan etkiledikleri öldü. Adam sayımız az, dümene sizin geçmeniz gerekiyor!" diye bağırdı Elgin.

Yarkın küfrederek ellerimi tuttuğu eliyle belimi kavradı.

Ne yaptığını anlamama fırsat vermeden beni havaya kaldırıp koştuğunda düşmemek için ona sarılmak istedim ama yapamadım.

Vücudumu kontrol edemiyordum.

Yarkın beni yere bıraktığında gözümün önünden ellerini çekti.

Tekrar Kızıl Sakal'a dönme arzusu içimi yiyip kemirirken Yarkın'a baktım.

"Ona bakmak istiyorum."

Yarkın hiç düşünmeden ceketinin kolunu yırttı ve beni kendine doğru çekti.

Dümen ile arasına girdiğimde yırttığı kumaş ile gözümü bağladı.

"Şimdi bunları atlatalım, sonra sana olanları açıklayacağım."

Hiçbir şey demeden Yarkın'ın yanlarımdan uzanan kolları ile gemiye yön vermesine izin verdim.

Göremesem bile Yarkın'ın gemiyi nasıl sürdüğünü hissedebiliyordum.

Bir yere tutunamadığım için Yarkın ile dümen arasında gidip geliyordum.

*Esasında bir denizcilik terimi olan "yelkenler fora" kelimesi, yelkenli gemilerde kullanılır ve bu kelimenin anlamı "yelkenleri aç" demektir. Bu sayede bir nevi hareket emri verilir.

Korsan PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin