Sorumluluk

1.3K 133 22
                                    

Üstümü giyindikten sonra odadan çıktım ve dümende olan Yarkın'ın yanına gittim.

"Nasılsın?" diye sorduğunda "Sanırım iyiyim." dedim.

"Denizlerde yeni olan birisi için gayet iyi."

Korkuluğa yaslandım ve "Sen nasılsın Kaptan?" diye sordum.

"İyiyim."

"Dün mürettebatından fazla adam kaybettin." dediğimde Yarkın, "İlla bu konuyu deşeceksin, değil mi?" diye sordu.

"Evet, deşeceğim. Çünkü bu seni olumsuz etkiledi."

Yarkın derin bir nefes verdikten sonra  "Benim gemimde öldüler. Sorumluluk duygusu hissediyorum." dedi.

"O korsanların hepsi denizlerdeki tehlikeyi bilerek mürettebatına katıldı. Kendileri ölümü kabul ederek geldiler. Bu yüzden ölmeleri senin suçun değil."

"Kaptanları bendim."

"Silah zoruyla gemine almadın. Kendileri geldi."

"Ama seni gerektiği kadar bilgilendirmede gemime aldım. Eğer sen de ölürsen pişmanlığım kaptanlığımı etkiler."

Yaslandığım yerden doğruldum ve "Denizlerin tehlikeli olduğunu ve bir şey olursa sorumlu olmayacağını demiştin. Yani ben de kendi rızamla geldim." dedim.

"O seni korkutup gelmemeni sağlamak içindi." dediğinde güldüm.

"Ama ben yine de geldim. Benden de sorumlu değilsin."

Yarkın tatmin olmayarak bana bakınca "İnsanlar hep ölür. Bunun tek sebebi ecellerinin gelmiş olması." dedim.

"Ölüme kavuşma yolları benim gemimden geçmemeliydi."

"Bazı olayları tahmin edemediğimiz için mani olamayız. Hayatın bize yaşattığında bu olaylardan ise sadece ders çıkarmalıyız. Mesela tehlikeli bir korsan olması gereken yerden farklı bir yerdeyse bir sorun olduğunu anlamalıyız ve sorun çözülmeden denize insan atmamalıyız."

Yarın gülerek "Denize attığım gibi çıkardım da ama." dedi.

"Siren beni iyice derinlere çekip öldürmeden önce, evet. Nefessiz kaldım."

Yarkın dudağını birbirine bastırarak güldükten sonra "Geri nefes alıp vermeni sağladım." dedi.

Yüzümün yandığını hissederken "O konuyu açma." dedim.

Yarkın bana doğru bir adım attı ve "Neden?" diye sordu.

"Bir prensesin hayatını kurtardığımı neden söylemeyeyim? Sonuçta bu duyulursa kral korsan olmamı umursamadan beni ödüllendirir."

"Kurtardım, diyebilirsin. Seni doğrularım ama nasıl kurtardığını asla söyleme."

Yarkın sırıtarak "Ne varmış kurtarma yöntemimde?" diye sordu.

Ona yaklaştım ve kimsenin duymayacağından emin olunca "Bir prensesin dudaklarına dudakların değdi. Bu duyulursa nasıl bir skandal çıkar, hayal edebiliyor musun?" diye sordum.

"Evet, değdi ve bu benim çok hoşuma gitti."

Koluna utanarak vurdum ve "Benimle uğraşma Yarkın." dedim.

"Bu sefer sadece nefes vermek için değdirdim. Bir dahaki sefere..."

"Ben kralın kızıyım. Senin kelleni aldırırım." dediğimde Yarkın güldü.

"Benim babam da korsandı. Sizden nasıl kurtulacağımı bana öğretti." dedi.

"Dolandığınız yerleri nişanlıma ileteceğim. Bana söylediğiniz saygısız cümlelerin hesabını sorsun."

Yarkın aramızdaki mesafeyi kapattıktan sonra bana doğru eğildi ve "Senin bir de nişanlın mı var? Aman da aman." dedi.

"Sizden çok adam tutuklayan bir komutan kendisi."

"Prenses eğer bizi ele verecek olsaydın çocukken sana hediye verdiğim yüzüğü babana vererek yakalanmamızı sağlardın."

"Sadece küçüktüm. Öyle yırttınız."

"Bene ele veremezsin prenses."

Gözlerine bakarken "Bundan emin olamazsın kaptan." dedim.

"Hayır, emin olurum."

"Nasıl olabilirsin ki?"

"Sen sadece prenses değilsin. Korsan Prenses'sin. Kendi yoldaşlarını sırtından bıçaklayamazsın."

"Hmm."

"Ama bunu bilen tek kişi sensin." diye ekledim.

"Herkese söylerim."

Gülümseyerek gözlerime baktığında "Nişanlım ve babam hangimize inanır?" diye sordum

"Vay be. Artık sen Yalancı Prenses'sin."

"Sen de İspiyoncu Kaptan. Benim sırrımı herkesle paylaşmayı söylüyorsun."

"Ben sadece nebze göre şerbet dağıtıyorum."

"Demek öyle." dedim gülerek.

"Öyle."

İkimiz de gülerken yakın oluşumuz heyecanlanmamı sağlamıştı.

"Kaptan!"

Korsan PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin