bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)

1

Yeni bir hikaye ile selam
Düzenlenecektir.

"Günaydın beyim"

Elimle gözümü ovuştururken hizmetçimiz Hikmet ablaya günaydın dedim.

Paytak adımlarımla aşı yemek masasının olduğu yere doğru iniyordum. Elimi yüzüm bile yıkamadan babamın bağırışı yüzünden iniyordum.

Evet size şöyle açıklamam gerekirse bir aşiret reisinin ortanca oğluyum. En büyük oğlu şu anda ailesini reddetmiş durumda ve bu yüzden geri zekalı abim yerine ben geçecektim.

Bu ne kadar mantıklıydı. Bir de bana babam derdi oğlum yapma ,oğlum bunu yapma bu aileye karşı, oğlum şunu yapma ceza yersin. Bak böyle olursa vururum seni.

Hayatımda babamdan duyduğum en fazla sevgi sözleri bunlardı ama bir gün bana gelip dedi ki.

Oğlum benden sonra aşiretin başına geçecek olan sensin.

Tabii bunları Kürtçe diyordu.

Yav he baba dersem vururdu beni.

Ben de başımı sakince eğdim ve 'tamam babam' dedim, tabiki de babam dememe kızdı ve kafama geçirdi, ağam diyecektim beyim diğecektim.

İstanbul'da büyümüştüm amcamın yanında. Amcamda aşireti sevmezdi ayrılmayı düşünse de dedem yüzünden vurulmaktan korkmuş.

Tahmini ben 10 yaşındayken oraya gitmiştim. Benim gibi yaramaz çocuğu ailesinden ayırarak ceza vericeklerdi. Şimdi ise aradan 10 yıl geçmişti 20'ime bastım ve reis olabilecek yaşa geldim.

Babamdan sonra geçecek olsam dahi istemiyorum, aşiret midir nedir. İstemiyorum, zaten buraya 5 yıl önce gelmiştim babam geldiğim an beni vurmakla tehdit etmişti alışmıştım artık.

Bir anda ablamın kolumu cimciklemesiyle ona baktım.

Sessizce kulağıma doğru eğildi

"Üstünün başının hali ne pijamalarına gelmişsin git daha düzgün bir şey giy"

Kahvaltı yapacakken ne diye daha düzgün bir şey giymeme gerek vardı ki.

Daha sofraya babam gelmediği için oturmadım sofranın yanından uzaklaşarak odama geri çıkmaya başladım

5 yıl boyunca amcamla İstanbul'da kaldığımız sırada, tamamiyle aşiret hayatını unutmuştum bildiğim Kürtçe'yi de unutmuştum.

Eve geldiğim ilk gün;

Önü açık bir gömlek ve dar pantolonla eve girmiştim.

Ve dediğim cümle şuydu;

"Hello my beautiful home. hello my family"

Taki babamın bir anda kalbi ki sıkışmasıyla ona doğru yönelmiştim.

Ardından belindeki  silahını çıkartıp kafama dayaması. Bir anda beni tehdit etmesi ve annemlerin ve ablamların karşı çıkması, küçük kardeşimin gelip önüme geçmesi ve 'tamam baba ben Ağa olurum' demesi biraz değişik bir andı.

Ondan sonra baya bir düzelmiştim babama göre. Artık sadece tek hatalarım. Sabah uyku sersemliği ile pijamayla yemek masaya inmem olmuştu.

Cidden bu kültüre dair hiçbir şey hatırlamıyordum.

Ailemi her ne kadar sevme yani seviyordum.

Ama, bu çok dar görüşlülük beni boğuyordu. Özellikle babam.

Babam kafama silah dayamayı bıraktığında amcamı aramıştı direkt, sonrasında amcamla güzel bir kavga etmişler ve birbirlerini vurmak ile tehdit etmişlerdi, tabii amcam  Amerika'ya kaçtı.