"Yarım saat oldu hâlâ dönmedi bu herif." Dedim ve koltuğa sırtımı yasladım.
Ferhat'a yanımda telefonu ile ilgileniyordu.
"Telefonu burada bırakmış." Diye Cem geldi.
Hayri yukarıya uyuyacağım diye çıkmıştı.
"Ben bi Hayriye bakayım" diyerek ayaklandım.
Merdivenlerden çıktıktan sonra kulaklıklarını takmış dizlerini kendine çekmiş dudakları buzmuş şekilde şarkı dinleyen mutsuz bir ördek gördüm.
Yanına gittim kulaklığının birini çıkardım ve kendime taktım.
"İçin mi öldü Hayri bu nasıl şarkı?"
Bana yan gözle baktı.
"Eren'e cevap veremeden gitti."
"Ölmedi ya çocuk gelir birazdan konuşursun"
"Umarım konuşabilirim çünkü karşısında çarpılmış gibi kalmaktan korkuyorum"
"Sana en sonunda açıldı ya kurtuldum onun çenesinden"
"Hep böyle diyoruz kurtulduk falan ama zoruna gidiyorsa ve çaktırmıyor ise."
"Ne demek istedin?"
" Yani, Eren ile yaşayınca onu daha iyi tanıdım. Bir gün üniversitesiden arkadaşları geldi eve, bunlar Eren ile dalga geçip güluşuyorlar dı Eren de o sırada güldüğü için normal dedim ve geçtim ama gittiklerinde sonra yüzü asıldı ona açmısın açsan şu makarnamdan yapacağım dedim. Ki en sevdiği yemek makarna Eren'in. Bana yüzü asık bir şekilde kendine hazırla dedi. Sonrasında neyin var desemde sahte şekilde gülüyor ve benim bir şeyim olabilir mi sence diye geçiştiriyordu"
Anlattıkları ile eskileri anımsadım.
İstanbul'da yine okul çıkışı hep birlikte her zaman buluştuğumuz parktaydık. Eren ben Hayri Melih vardı.
Bir kaç okuldan arkadaş ile parkın sahasında top oynayan Melih ve Hayriyi seyrediyorduk.
O sırada Erenin bağıra cağra hakaret etmesi gerekirken sadece sesizce ellerine bakarak bir şey düşünüyordu.
Omzuna omzum ile çarptım.
"Neyin var lan"
"Yok bir şeyim"
"Bende yedim. Soyle hadi"
"Sana iki şey soracağım."
"Sor"
"Hiç Recep İvedik izledin mi?"
"Eren-
"Sus sen soruma cevap ver"
"Evet hatta hep birlikte izledik ya"
"Tamam oradaki palyaço sahnesini biliyirmusun?"
"Evet te konunun bununla ne ilgisi var"
" Palyaçoyu anladım da o yüzden. Bazen herkesi güldürmek seni mutlu etmezmiş."
"Eren-
" Ben aptalım, belkide bazen çekilmez de oluyorum ama benimde kalbim var Azad."
Ayağa kalktı.
"Hadi eyvallah ben eve gidiyorum bir daha böyle olmam merak etme"
Uzaklaşırken bu duruma hâlâ bir anlam verememiştim o zaman.
Sekizinci sınıftık şimdi ise aradan yıllar geçti. Eren hep içine attı. Bazen bir kaç gun ortadan kaybolur. Geri geldiğinde ise sürekli güler espiriler ile insanları güldürürdü.
Sanırım onu hiç birimiz dinlemeyi seçmedik.
Anımsadıklarım ile nedensizce gözüm dolmuştu.
" Hayri Eren gelince ondan özür diliyelim"
"Neden sende özür diliyorsun"
"Dediğin gibi içine atıyor ve bizde onu dinlemiyoruz. Bana seni anlatırken sürekli seni sıkmadım demi ya da neyse benim derdim dert mi ki derdi."
"Kendini hep geri planda tuttuğunu anlamamız biraz zaman aldı"
Dedikleri ile kafasını bacaklarına gömdü. Hayri nin sırtını sıvazlar iken aşağıdan Ferhat seslendi.
"Azad!"
Merdivenlerden aşağı doğru kafamı uzattım, ferhatın endişeli yüzünü görmem ile içime garip bir his doğmuştu.
"Eren.. onu almak için benziliğe gittim. Orada bulamayınca kasiyer adama sordum. Ve...
"Ferhat susmasana."
"Bir kaç adam ile birlikte çıkmış ve bir arabaya binmiş. Tuvalete baktığım da bir kağıt buldum.... Baban Eren 'i kaçırmış "
Kafamdan aşağı kaynar sular dökülürken hep korktuğum şeyin bu olduğu gerçeği yüzüme vurdu.
Hayri nin bir anda ki ne diye bağırması bile bir çınlama gibi geldi. Eren, onu almışlardı.
" Azad"
"Azad"
O onun bir suçu yoktu. Demek ki bizi takip ettiler. Bu kadar kolay kaçamazdım zaten.
Oldu işte en sonunda oldu.Sarsıldığımı hisetsemde tepki veremiyordum.
Şimdi ne yapacaktım........
Yine uzun bir ara verdik.
Çok yoğun işlerim var ilgilenemiyorum.
Kısa bir bölüm, oylama gelirse yarına yeni bölüm gelir. Okunduğunu bilmek için.
Teşekkürler...
Seviliyorsunuz🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)
Teen Fictiongelecekteki aşiret reisini hiç beklemediği bir sürpriz karşılar adı aşk. Azad aşiret reis oğluydu ama bu hayata hiç alışık değildi. Aşiretten uzak kalarak büyümüş biriydi. Üniversite sayesinde Ankara'ya gidebilecekti. Hem geçmişinden kaçmak hem de...