"yamaç başım dönüyor"
" O kadar kustun hala ayılmadın mı?"
Başımı belli belirsiz salladım.
"Dur şimdi kapıyı açayım"
Beni kendinden ayırıp kapının yanına yasladı.
Ama nerdeyse düşecektim.
"Aman dikkat!"
Diye yine kolumun altına girdi.
"Gel içeri geçelim"
Nereye geldiğimizi anlam vermemiştim. Verendanın merdivenlerini tekrardan çıktım.
Gök yüzü karanlıktı.
İçeri girdiğimizde yine bir şey görünmüyordu.
"Ayakta durabilirmisin"
"Bilemem" dedim ellerimi kaldırarak. Gülme sesini duydum ama onu göremiyordum.
"Şimdi seni oturttucam sende beni bekle"
Kafamı salladım ama onunda bunu görünmeyeceğini düşündüğümden evet dedim.
Omuzlarımdan tutup beni bir yere otutturdu, oturduğum yer yumuşaktı arkamı da yaslanabiliyordum ve beklemeye başladım etraftan sesler geliyordu ne yaptığını anlamam kısa sürdü şömine yaktı.
Şöminenin ateşinin ışığı etrafı yayılmaya başladığında ilk olarak yamacı gördüm. Şöminenin başında dizlerini birini yere koymuş, elinde ufak odun parçalarını kırıp içine atıyordu sonrasında bana doğru baktı bana gülümsedikten sonra yaptığı işe devam etti.
Ateşin çıtırtısı kulaklarıma dolduğunda gözlerimi kapatmıştım midem hâlâ bulanıyordu ama midemden daha çok aklım bulanıktı beynimde savaş veriliyor ve ben uzaktan izliyordum.
Artık kendimle bile savaşacak dermanım kalmamış gibiydim uzaktan izlemek en iyisiydi belki de.
Elimi alnıma dayadım ve gözlerimi ovuşturdum. Yamacın seslenmesi ile ona baktım.
"Daha iyimisin?"
Diyerek bana su uzatıyordu. Ne zaman almaya gitmişti bilmiyorum. Bardağa uzansam da alacak tâkatim yoktu, geri kolumu indirdim ve dikleştim ona
"Bajim agiriyi"
"Sarhoş olunca sende alfabe karışıyor herhalde"
Diyerek suyu bana uzattı ama hâlâ kolumu kaldırmadan yüzüne bakıyordum en sonunda bana su içirmeye başladı, bir çocuk gibi biberondan süt içer gibi, suyu içtikten sonra bana baktı Ne dediğini tam anlamamıştım ama sonrasında güldü beynim uyuşmuştu kafam karma karışıktı ,günlerdir içimde tuttuklarım dışa vurmaya başlamış ve ben bundan nefret ediyordum.
Sevdiğim insanın yalancı çıkması, babamı vurmam ,arkadaşlarımın canının yanması, onlardan ayrı kalmam bir anda buraya gelmem yaşadıklarım hepsi üst üste geldi ve şu anda bu durumdaydım.
Azad Azad Azad kafamı kaldırdım ve yamacım bana seslendiğini anladım kafamız salladıktan sonra yine omzumdan tutup kaldırdı.
Ne dediğimi bilmiyordum onun ne dediğini de anlamamıştım beni bir yere götürüyordu.
Oturduğum sert yüzeyden sonra önümdeki masaya bir bardak su koydu.
Yazardan..
Yamaç Azad'ı masaya oturttuktan sonra pencerenin yanına gitti ve telefondan berfu'yu aradı.
İki kez çaldıktan sonra açıldı.
+Alo
-berfu merak etme iyiyiz sadece içtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)
Novela Juvenilgelecekteki aşiret reisini hiç beklemediği bir sürpriz karşılar adı aşk. Azad aşiret reis oğluydu ama bu hayata hiç alışık değildi. Aşiretten uzak kalarak büyümüş biriydi. Üniversite sayesinde Ankara'ya gidebilecekti. Hem geçmişinden kaçmak hem de...