Bir buçuk hafta sonra.
"Azad hadi kalk"
"Biraz daha" diye kafamı yastığa gömdüm. Kulağıma doğru gelen nefes ile gözlerimi açtım. Fısıltı ile " dersine geç kalacaksın" dedi. Sesi ile içimi titretirken onu ittirerek kalktım.
"Peki"
İçeri elimi yüzümü yıkamaya gittim. Geri geldiğimde yatağımı toplamıştı. Bana küçük bir çocukmuşum gibi bakıyordu, son zamanlarda eskisinden daha da ilgi gösteriyordu.
Üstümu giyindikten sonra bana hazırladığı kahvaltımı yaptım. Korumaların yarısından fazlası ortalarda gözükmüyordu. Sorduğumda biraz izin verdim demişti Ferhat.
Hasan denen herife kusura bakma demiştim ve para vermiştim.
O günden sonra bütün korumalar bana çekingen ve daha mesafeli davrandı.
Hayri ile hiç konuşmadık derslerde sadece görüyordum. Melih nasıl olduğumu soruyordu, ara sıra Cem ile konuşsam da eskisi gibi değildi aram. Onlar için gelmiştim buraya ama mahvettim herşeyi.
Bundan dolayı moralim düşük olsa da Ferhat ile hiç olamadığı kadar uzun sohbetler etmeye başlamıştık. Onun hakkında daha çok şey öğrenmiştim. Mesela en sevdiği renk mormus, baklava en sevdiği tatlıymış. Küçükken çok akılı biriymiş.
Daha yakın hissediyordum ona.
Arabayı park edip indik. Dersime yarım saat vardı onunla kantinde oturmayı teklif etmiştim.
Oturduğumuz sırada Hayri ile göz göze geldim. Bana üzgün şekilde bakıyordu.
Hiç ama hiç bu kadar uzak olmamıştık bedenen değil ruhen. Hiç böyle küsmemişti bana.
Hayri elindeki kahveyi masaya koydu, sonrasında Cem'in yanına geçti ilk girdiğimizde görmemiştim onları. karşımda oturan Ferhat baktığım yere baktı.
"Yanlarına gitmek ister misin?"
"Sonra konuşurum"
"Bunu bir haftadır diyorsun zaten."
Elimdeki çay bardağına bakarken elimin üstüne yavaşca elini koydu. Gözlerimin içine baktı. Bunu gören biri varmı diye etrafa gözlerimi gezdiriyordum. Çekinmiyor muydu?
"Azad üzülmeni istemiyorum." Dedi.
Kırık bir gülümsemeyle baktım.
" Bu sefer konuşacağım ama şimdi değil"
Kafasını salladı ve elini çekti.
Biraz sonra yine ona anılarımdan birini anlatır olmuştum.
"O zaman Eren ve Hayri bizde kalıyordu. Korku filmi seyretmiştik. Amcamda bunu fırsat bilip bizi iyi korkutmuştu."
Gülerek anlattıklarımı gülümseme ile dinliyordu.
Arkama doğru bakış atıp geri bana bakınca arkamı döndüm. Cem ve Melih bana sinirli şekilde bakıyordular. Nedeni belliydi.
"Azad, Hayri ile ne zaman konuşmayı düşünüyorsun" dedi Melih.
Cem yanıma oturdu.
"Azad Hayri çok üzgün ve endişeli aynı şekilde bizde öyleyiz." Yüzü dediklerini yansıtıyordu.
Karşımdaki Ferhat ayağa kalktı.
"Dersin bitince gelirim"
Kafa salladım.
O gidince Melih karşıma oturdu.
"Azad biz her zaman yanında oluruz bunu biliyorsun demi. Bu yalandan bir laf değil"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)
Teen Fictiongelecekteki aşiret reisini hiç beklemediği bir sürpriz karşılar adı aşk. Azad aşiret reis oğluydu ama bu hayata hiç alışık değildi. Aşiretten uzak kalarak büyümüş biriydi. Üniversite sayesinde Ankara'ya gidebilecekti. Hem geçmişinden kaçmak hem de...