bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)

49.

Göz kapaklarım o kadar ağırdı ki. Açamıyordum.

Konuşmalar kulaklarımda çınlıyor bir kaç kelime seçiyordum. Ferhat'ın sesi netleşti, cem'in ağlama sesi geldi

"Ferhat lütfen bir şey bulduğunu şöyle"

" Adamların izine ulaştığımı zannetmiştim ama araba değişikliği yapmışlar. "

"İki gün oldu, ya Eren'e bir şey yap-

"Sus! Melih" hayri'nin bağırması ile gözlerimi açtım.

Koltukta yatıyordum. Doğruldum, Eren'nin ilk kaybolduğu gün sinir krizi geçirmiştim. Kendime zarar vermeye çalışmamı Ferhat engellerken Hayri, belkide hakkediyorsun, dediği için ağlamaya başlamış ve ferhat'ın kucağına bayılmıştım.

"Babamın planı değildir muhtemelen, yanında bir adam vardı. Y ile başlıyordu adam kaçırma işlerini ona yaptırır. Neydi adamın adı." Elimi başıma koyarak düşünmeye başladım.

O sırada Hayri dışında bütün gözler benim üzerimdeydi.

"Ha! Yakup, adamın adı Yakup."

Ferhat yanıma geldi.

"Yakup hani şu kel olan." Kafamı salladım.

"Babam adam kaçırma işlerini sevmez. Oyuzden hep o adama yaptırır. İnanmaya bilirsiniz ama kötü biri değil yani Eren'e zarar vermez tek korkum babamın Eren'e bir şey yapması"

"Artık çeneni kapasan ya" hayri'nin söyledikleri ile gözlerine baktım. Evet haklıydı benim yüzümden bunlar yaşanıyordu ve hem kendine olan öfkesi hemde eren'in kaçırılmasının acısını benden çıkartıyordu.

Ferhat " Hayri sende iyicene abartın. "

"Neyi abartım Ferhat ha neyi" ferhat'ın üstüne yürümeye başlayınca herkes şaşırmıştı.

"Söylesene Ferhat. Bunlar kimin yüzünden. Eğer başta bize anlatsaydı. En başında bu pislik babasından haberimiz olsaydı bunlar yaşanır mıydı!"

Ferhat omzuna elini attı.

"Kızmakta haklısın ama Azad'ı suçlamaya daha ne kadar devam edeceksin"

"Ferhat Eren'e bir şey olursa ben.... Ben...

Hayri'nin gözleri doldu ve ellerine baktı. " Ben ne yapacağımı bilmiyorum, korkuyorum. Eren, ona birşey olur diye ödüm patlıyor"

"Hepimiz korkuyoruz, ama şöyle bir gerçek var ki Eren zeki bir insan, kıvrak zekası onu hayata tutar. Hem ben hepiniz geçmişini araştırdım ve belki de Eren hakkında bilmedikleriniz var."

Herkes kaşlarını çattı ve ona baktı.

"Ne demek istiyorsun Ferhat?" Soruma bana döndü ve yanıma oturdu.

"Eren'nin ailesini tanıyormusunuz?"

Hepimiz merakla Ferhat'a bakmaya başlamıştık.

"Ailesini hiç tanımadım sadece kuzeni ile tanışmıştık."

Melih'in açıklamasına kafa salladım.

Ferhat derin bir nefes aldı.

"Eren bunu size anlatmamı pek istememişti. Biz Azad'ı kaçırmak için plan yaparken ona ailesi sordum, zaten araştırsam da sorun çıkartıp çıkartmayacaklarını bilmiyordum. Eren bana bulduklarımın doğru olduğunu ama ailesi ile görüşmeyi kestiğini ve onların yaptıklarından nefret ettiğini söylemişti."

Ferhat Hayri ye baktı ve

"Sanırım bir kez annesi ile konusmuşsun?"

Hayri kafasını salladı.

"Evet iyi bir kadın dı"

"Eren annesi dışında konuşmuyormuş ailesi ile, babası eren'i çok sevse de Eren babasının işinden nefret ettiği için onu hiç sevmemiş. Evin şımarık çocuğu olsada ailesinin yaptıklarını kabul edemiyormuş."

"Ailesi ne yapıyor ki?" Soruduğum soru ile bana baktı.

"Kaçakçılık yapıyorlarmış, uyuşturucudan silaha kadar."

Şaşırmıştım, Eren asla anlatmıyordu. Nedeni belkide buydu.

"Nasıl yani Azad'ın babası gibi birimi?" Cem'in sorusuna kafasını sağa sola sallayarak " hayır, Eren'nin babası Kadir necazizade, ünlü bir kaçakçı. Adam öldürme gibi işler onun için fazla gelir. Muhtemelen Rézan ağa onu tanıyordur."

"Babam eğer adamı tanıyor ise oğluna bir şey yapamaz. Yani Eren'e hayata zarar vermez" diyerek ayağa kalktım.

"Buda bize fırsat verir Eren'i en kısa sürede bulabiliriz."

Hayri "yani ona bir şey olmaz öyle mi?"

"Evet . Rézan ağnın ona zarar vermesi şu anda pek olağan bir durum değil" Ferhat'ın sözü ile Hayri'nin dudağının kenarı kıvrıldı.

...........

Aradan bir kaç saat geçmişti. Ferhat ile dışarda sigara içiyorduk.

Sesizlik hakimken bir melodi etrafı sardı. Ferhat elini cebine attı ve telefonunu çıkardı.

"Kim?"

"Bilinmeyen numara"

Diyerek açıp kulağına götürdü.

"Alo.....Eren!"

"Ne "diyerek telefona uzandım. Hopörlere aldım.

"Alo Eren"

"Ferhat iyiki sesiz ol dedik"

Eren'in o gevşek sesini duymanın iyi hisettirecegini hiç düşünmezdim.

"İyimisin?"

"İyiyim sadece sıkıldım burda."

"Nerdesin"

"Balıkesir sahilindeki bir teknenin altında."

Ferhat telefonu elimden aldı.

"Eren konum at"

"Tamam, ama bu telefondan atamam. Diğerinde olmaz herhalde Rézan ağa onu kontrol ediyor."

"Balıkesir'e geleceğiz geldiğimizde bu numaradan sana ulaşabilirmiyim."

"Keltoş arayabilirler mi seni"

"Keltoş kim Eren?" Diye sordum.

"Durun bir dk"

"Mesaj atsanız daha iyi olur diyo, Rézan ağaya yakalanmamak için"

"Yanındaki kim Eren"

"Yakup abi"

"Bahsettiğim adam"

"Eren telefonu ona ver" Ferhat yine telefonu kendine çekti.

Hopörlerdende alınca mal gibi kalmıştım.

"Yarın sabaha orada oluruz hangi bölge. Hm hm.... Tamam mesaj yazınca bak"

Asker arkadaşıymış gibi konuştu adama bak.

"Eren'e geri ver......Eren sen umutsuz takılmaya devam et çaktırma Rézan ağaya....tamam görüşüz"

Telefonu kapatıp yüzüme baktı.

"Onu kurtaracağız bana güven."

Gülümsemem ile boynuna sarıldım.

"Sana hep güveniyorum."

"Sonrada hepberber uzaklara gideceğiz" belimi sararak içtenlikle söylemişti bunları.

Ama ki Eren'i kurtardıktan sonra ben uzaklara gitmeyeceğim Ferhat. Fakat şimdi sana bunu söyleyemem......

......

Evet hızlı bir şekilde yazıldı.

Kısa bir bölümdü diğer bölümü ne zaman atarım bilmiyorum.

Oylama gelirse daha erken atmaya çalışırım

Bölümü nasıl buldunuz?

Seviliyorsunuz🧡