Elimde ki ilaç kutusuna bakarak düşünürken Eren'in sesini duydum.
"ilaçlarını almayı unutma"
"Koydum çantaya"diye içeri bağırdım ve fermuarı kappatım. Beni sadece bir ay idare edecek ilaç vardı.
İçimde bir şeylerin kaynadığı hissi geçmiyordu. Sanırım heyecan dı bu.
Melih gelip omzuma elini koydu.
"İki sokak ötede bekliyorlar bizi" kafamı salladım ve üstüme ceket aldım.
Odaya son defa bakıp kapının önüne gittim.
Eren elindeki telefonla ilgilenirken Melih geldi. "İhtiyacın olanları aldın demi?" Kafa salladım.
"Tamam başlasın bakalım"
Apartmandan sorunsuz şekilde çıktık. Arka kapıdan çıktığımız içinde kimseye yakalanmamıştık. Babam burda kalsaydı muhtemelen yakalanırdık ama şansımıza, otelde kalıyordu.
Diğer binanın bahçesine çitlerin üzerinden geçip site kapısından çıktık. İki sokak kadar yürüdükten sonra bir karavan gördüm orta boyutta, sıradan, eskimiş şekildeydi.
Önünde Hayri ve Cem duruyorlardı. Beni gördükleri an koşarak geldiler. İkiside sarıldı. Hayri sesizce sarılıp beni bıraktı Cem sürekli bir şeyler diyordu.
"Azad teşekür ederim valla kabul ettiğin için acayip mutluyum"
Saçlarını karıştırdım. "Ağlama bir daha" dedim.
"Kabul edeceğini biliyordum"
Duyduğum ses ile içim ürperimişti, onu çok düşündüğüm içinmiydi diye gülümseyerek arkamı döndüm.
"Ferhat?"
Yüzünde bantlar ve ufak bir gülümseme vardı. Elleri cebinde dururken yanıma geldi.
"Sende mi bunun içindeydin."dedim şaşkınlıkla.
Kafasını yavaşça salladı.
"Ne içinde olması, Melih ben ve ferhat planladık" Eren'e bakıp geri Ferhat'a döndüm.
"Daha fazla oyalanmayın güneş doğmadan yola çıkmamız gerek."
Ferhat'ın lafı ile hep birlikte karavana doğru gitmeye başladık, elimdeki çantayı aldı ve bana göz kırptı.
Hâlâ olayın şoku üzerimdeydi.
Karavana girdiğimde etrafı inceledim.
İki bölmeden oluşuyordu. Ortada, şoför tarafını kapatan kahverengi bir perde vardı. Kapıdan girince ilk gördüğüm, ufak bir tezgah üstünde tüplü bir ocak ve kettle duruyordu, tam karşısında kırmızımsı bir koltuk ve önünde bir masa diğer tarafta sanırım tuvalet için bir kapı yan tarafında orta boyutta bir yatak vardı.
Kafamı yukarı kaldırdığımda şoför tarafın üstünde ayrı bir kısım vardı sürgülü Bir merdiven ile çıkıyordu sıcak bir ortam olması hoşuma gitmişti. Eren kolunu omzuma attı.
"Nasıl beğendin mi? Ben seçtim."
Sessiz kalarak kolunun altından çıkıp ilerledim ve tezgahın orada duran pencereden baktım
"Bu kadar kısa sürede iyi iş" dedim.
"Tabi oğlum, bu üçlü den de bu beklenirdi."
Arkamı döndüğümde Melih ve Ferhat'ın omuzlarından tutup kendine çekmiş bir Eren gördüm.
Ferhat'ın arkadaşlarım ile böyle olmasına şaşırarak baktığım sırada Melih ile aynı anda Eren'in kolunun altından çıktılar.
"Siz ne ara bu kadar samimi oldunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)
Novela Juvenilgelecekteki aşiret reisini hiç beklemediği bir sürpriz karşılar adı aşk. Azad aşiret reis oğluydu ama bu hayata hiç alışık değildi. Aşiretten uzak kalarak büyümüş biriydi. Üniversite sayesinde Ankara'ya gidebilecekti. Hem geçmişinden kaçmak hem de...