Elimde duran meyve suyunu salladım ve karşımda oturan annem ve babama baktım.Sabah altıda kapıya dayanmışlardı. Dün gece ben Ferhat'ın evinde uyumuştum, Ferhat ise benim evimde.
Annem restoran hakkında güzel yorumlar yaparken babam Ferhat ile fısır fısır beni çekiştiyordu.
Endişelendiğim kadar olay çıkmamıştı. Babam eve gelmiş yanındaki korumalar ile, aslında Ferhat'ın evi olan benim evimi aramıştı. Evden tek bulduğu şey bir saç bandıydı. Bana kızıp bandanayı atmaya kalkışan babamdan bandanayı ben atarım diye Ferhat almıştı. Aslında Ferhat'ın olan bandana yani. Bu konuyu sonradan Ferhat'ı susturmak için açabilirdim.
Önündeki tabaktan sadece zeytinleri yiyip bırakmıştım.
"Oğul yemezsin"
Annem hemen anlamıştı. Canım anam.
"Doydum ana"
Diye kısa bir cevaptan sonra babam bana doğru bakmıştı. Eliyle bana gel işareti yapınca kalkarak yanına gidip ellerim arkada konuşmasını bekledim. Bana işaret verince kulağına doğru eğildim.
"hûn dikarin bimînin"
'kalabilirsin'. Demişti kulağıma derince nefes alarak başımı öne eğdim ve yerime geçtim yanımda oturan Ferhat bana baktı. Bende elimle yaklaşmasını isteyince kulağını getirdi.
"Kalabiliriz" dedim. Ferhat'a beklemediğim bir gülümseme dudaklarına yerleşip hızlıca kayboldu.
Bir kaç saat sonra babam ve annem buradaki arkadaşlarını ziyaret etmeye gitmişlerdi. Bende Ferhat'ın salonundaki koltukta uzanıyordum.
Rahat bir nefes almış gibiydim. Bedenim gevşemeye başlamıştı koltuk ile bütün olacaktım birazdan.
Uykunun en tatlı yerindeyken dürtuldum.
"Hmmn" gibi sesler çıkarıken gözlerimi açmak istemiyordum.
"Ağam kalkın içeride yatın"
Ferhat'ın cümlesi gözümün önüne annemin gelmesini sağlarken bir şeyler mırıldanmıştım.
"Feryat giytd bazımdan"
Dönerek yüz üstü yatınca nefes alabileceğim her deliğimi kapatmış gibiydim. Biraz sonra bana sarılan kollar ile kendimi serbest bıraktım. Yumuşak bir yere bırakılınca beni saran kollar gitmişti yerine her yerimi yumuşacık bir şey kaplamaya başlamıştı. Gülümsediğimi hisetim ve uykuya kendimi bıraktım.
Gözlerim kendiliğinden aralandı. Vücudumu esneterek yattığım yerde doğruldum..
Şapşal gibi duvara bakarken aklıma dank eden şeyle etrafına baktım.
Dün ben buraya kendim gelmedim.
En fazla benden beş kilo fazla herif beni nasıl kaldırmıştı.
Kendime bakarken odanın kapısı açıldı. İçeri elinde tepsi ile Ferhat girdi. Tepside su ilaç ve sanırsam tost vardı.
"Uyanmışşın ağam, ilacını içmem lazım" yüzümü buruşturarak tepsiye baktım daha öncesinde ilaçlardan içmemiştim hepsi kanalizasyonda yüzüyor olmalıydı.
Ferhat yatağın üstüne tepsiyi koydu ve yüzüne bakmaya başladı.
Ferhat'a ne kadar güvenebilirim bilmiyorum şu son bir haftada bir kaç tek tük istediğimi yapmıştı ama ne zaman babama öteceğini kestiremiyordum.
Tepsiye bakarken Ferhat'a döndüm uykulu sesimle mızmız bir çocuk gibi konuştum.
"Ferhat ağan istemiyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)
Novela Juvenilgelecekteki aşiret reisini hiç beklemediği bir sürpriz karşılar adı aşk. Azad aşiret reis oğluydu ama bu hayata hiç alışık değildi. Aşiretten uzak kalarak büyümüş biriydi. Üniversite sayesinde Ankara'ya gidebilecekti. Hem geçmişinden kaçmak hem de...