Arabadan indiğimizde yosun kokusu burnuma dolmuştu.Sahil kenarında olan Ufak bir balıkçı kulübesini gördüm. Çatısı metal alüminyum, duvarları tahta. Eskiden mavi olduğu belli olan ama şimdi eskimiş bir görüntüsü vardı. Kapıdan kafamızı eğerek geçtik.
İçeri girdiğimizde midye, balık ve yosun kokusu her yeri kaplamıştı.
Ufak bir masa dört sandalye duvarlarda asılı oltalar ve ağlar. Eski fotoğraflar. İçeriden bir ses duyduk.
"Yamaç oğlum sen misin?"
"Benim benim Kemal abi."
Sırtıma elini koyarak beni masaya oturttu.
"Sen bekle ben bir kemal abiye bakayım"
Sanırım mutfak olan kısma perdeyi kaldırarak girdi.
"Abi yerde napıyorsun?"
"Düştüm ne yapacağım?"
"Kalk abi şurdan"
İçeride hâlâ konuşurlarken ben bakışlarımı camdan dışarıya vermiştim.
Bir süre sonra içeriden Yamaç geldi.
"Kemal abi içtiği için başı dönmüş, düşmüş ona yardım ettim"
"İyimi?" Dedim kollarımı masaya yasladım başımı ellerimin arasına aldım.
Kafasını salladı.
Ve yanıma oturdu. Sonrasinda ak saclı ve ak sakallı biri perdeyi açtı.
"Evet kimmiş bu misafir?"
Dedi ve beni süzdü.
"Azad Korkut!'
Dikleştim ve gülümsedim. "Benim" dedim ensemi kaşırken.
Hızla yanıma geldi omzundan tuttu.
Ayağa kalktım bana sarıldı sonrada elimi sıktı.
"Ben Kemal İrdis. Uzun zamandır seni masal gibi yamaç'tan dinlerim bir an görünce film yıldızı görmüş gibi oldum"
Yamaç bir anda öksürerek Kemal abiye baktı.
"Abi sen gidip rakıyı falan hazırlasana"
"Ben senin büyüdüğünum biraz saygı be oğlum"
"Abicim gidip hazırla" dedi masaya elini koyarak.
Kemal abi söylenerek geri perdenin arkasına girdi.
Yamaç'a baktım.
"Kemal abi diyorsun da kaç yaşında?"
"61" Yuh! en fazla 50 yaşında duruyordu.
"Baya genç ve dinç"
"Her sabah 10 kilometre koşan adamdan ne beklersin. İçki dışında da iyi beslenir"
Kafamı salladım ve etrafa bakmaya başladım.
Ayağa kalktığımda duvardaki resimlerin yanına gittim sonra resimlerden birinde Yamaç'ı gördüm. Balıkçı şapkası, ve elinde oltası ile Kemal abi ve bir adamın ortasında oturuyordu.
"Burda kaç yaşındasın?"
"Senin yaşında"
"Yani dört yıl önce"
Kafasını salladı ve ayaklanıp yanıma geldi. Başka bir resmi gösterdi.
"Buda geçen sene çekildi"
Gidip baktım.
Berfu, Sinan, sırık, Barbie, yamaç diğer çocuklar ve Kemal abi. Hepsinin başında şapkaları vardı. Barbie elinde büyük bir balık tutmaya çalışıyordu. Sinan Yamaç'ın kolunun altında gülüyordu. Aynı bir aile tablosu gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)
Genç Kurgugelecekteki aşiret reisini hiç beklemediği bir sürpriz karşılar adı aşk. Azad aşiret reis oğluydu ama bu hayata hiç alışık değildi. Aşiretten uzak kalarak büyümüş biriydi. Üniversite sayesinde Ankara'ya gidebilecekti. Hem geçmişinden kaçmak hem de...