https://youtu.be/29eB26RmYt4
Kitap fragmanını izleyebilirsiniz :)"Oğul kendine iyi bak "
Diye sarıldı bana anacığım. Babamın kızgın bakışları birazdan beni delip geçicekti.
Takım elbisemi düzelterek babamın yanına gidip elini çenemi koyup sonrada başıma koydum.
Bana başını salladı. Bu artık git demekti. Bahcemizdeki arabamıza yakın korumam olan kuzenim. Ferhat bana baktı. Onun ile hiç yakın değildim. Hayvan herif benden de kaslıydı bu yüzden yanımda durmasını istemiyorum kısmetimi kapatıp duruyordu piç.
"Ağam sorun var"
Bok var. "yok bir şey" diye oteriter şekilde konuştum. Ona ters ters bakmam hoşuna gitmemişti sanırsam.
Bütün yol bana saçma sapan gelen dertli türkülerle geçmişti hava alanına geldiğimizde zorla ayırtığım onlardan uzak koltuğuma doğru gidip oturdum.
Ucuş için hava alanının verdiği göz bandına bakarken yanıma yerleşen bedene aldırmadım.
Cam tarafında oturduğum için sırıtarak camdan dışarı baktım. korumalarım ve canım iki kuzenimden uzak şekilde rahatça takılabilirdim.
Elime telefonumu aldım ve kulaklığımı taktım. Bildiğin bu ufacık tek başıma yapabilecegim uçuş beni heyecanlandırmıştı. Kuruyan dudaklarımı dilimle ıslatıp. Kulaklıklarımı taktım. Açtığım müzik arabada dinlediğim eziyetten kat ve kat daha iyidi.
Uçak kalkışa geçtiği sırada arkama yaslanmış beşinci müziği dinliyordum. Derken sol dirseğime bir şey çarpınca o tarafa döndüm.
Baktığım yerde hayvan gibi yakışıklı bir herif vardı. Çüş bunu daha önce niye farketmiştim. Kafasını geriye doğru yaslamış uyuyordu. Sanırsam yanlışlıkla çarpmıştı.
Koltuklarımızı ayıran dirsekliğe bakarken gözüm sağ bileğinde duran saate takıldı. Amma pahalı bir marka saati. Business oturduğumu hatırlayıp. Normal karşıladım.
Bu sefer elimde duran telefondan slow bir şarkı açtım ve uyku bandını gözüme taktım. Bu tek basma yolculuk gideceğimde yaşayacağım sıkıntılarını biraz unutmamı sağlıyordu.
Uykum bana dokunan bir el tarafından son buldu. Gözümdeki bandanayı tek gözümü açacak şekilde yukarı kaldırdım. Yanımdaki yakışıklı bana bakarak bir şey diyordu.
Şarkımı söylüyordu bu oha sen nasıl bu kadar iyi derken. Kulaklığımı çıkartı karşımdaki yabancı.
"Beni duyuyor musun"
Kafa salladım. Sersemligim anca geçmişti. Bana doğru dönük bedenini süzdüğümde. Giydiği çizgili takım adamın vücudunu ortaya koyuyordu.
"Bir şey yiğecekmisin"
Ne diye eliyle gösterdiği hostese baktım. Yutkunurken acıktığımı fark ettim.
"Ha ben bir soğuk sandviç alayım." Dedim ve uyku bandıni kafamdan çıkartım muhtemelen saçlarım bozulmuştur diye elime görmeden düzeltmeye çalıştım.
Yanımdaki beden hala bana bakarken.
"Kusura bakmayın uyku sersemliği" dedim bana cevap vermeden kafasını ağır ağır salladı.
Önüme aldığım soğuk sandviç ve sıcak çaya özlemle baktım. İstanbul'da sabahları alel acele hazırladığım kahvaltım gibiydi.
Yanımdaki de benim dediklerim aynısından istemişti. Koltuğunda dikleşip kollarımı sıyırdım. Bu gömlekler de hep böyle dardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)
Fiksi Remajagelecekteki aşiret reisini hiç beklemediği bir sürpriz karşılar adı aşk. Azad aşiret reis oğluydu ama bu hayata hiç alışık değildi. Aşiretten uzak kalarak büyümüş biriydi. Üniversite sayesinde Ankara'ya gidebilecekti. Hem geçmişinden kaçmak hem de...