"ağam olmaz "
Bıkın şekilde karşımda duran Ferhat'a baktım.
Geleli iki gün olmuştu ve ben evimde tek başına kalamamıştım. Ellerim ile başımı ovuşturdum. Benim evim apartmanın en üstündeydi, kapımın dışında duran Ferhat bana ısrar ediyordu. Sabahın köründe kaldırılıp hep birlikte kahvaltı yapmamız gereken bir kuraldı.
Babamın koyduğu saçma ve katı kurallardan biriydi.
"Ağam hadi" derken Ferhat'a sertçe konuştum.
"Sözüme sözümü söylüyorsun" dedim.
Otoritemi kullanmak hoşuma gitmesede. Birazda olsa yanlız vakit geçirmek istiyordum.
Üniversite haftaya başlayacaktı.
"Hayır ağam " dedi ve başını eğdi.
Kapıyı yüzüne kappatım. Ardından sırtımı kapıya dayadım. Başımı vura vura düşünüyordum. Babamın kurallarını çiğner isem geri dönerdim. Ferhat'ı en yakın korumam yapmasının nedeni olan biten herşeyi gün sonunda babama aktarmasıydı.
Bu cidden eziyet olmaya şimdiden başlamıştı.
Bıkınca soludum ve kapı deliğinden baktım. Hala orda dikiliyordu. Kapıyı hınç ile açıp Ferhat'ın bana dönemesini bekledim. Yavaşça döndü.
"Bekle beni üstümü değiştirip geliyorum" dedim. Kapıyı örter iken bana güldüğünü hissetmiştim. Çünkü lanet olası bir baba korkum vardı.
İçeri çocukken trip atarken yaptığım gibi ayaklarımı vura vura gittim.
"Sevicem şimdi bu olayı da ha" dedim. Küfür etmem aslında burada yasak değildi ve içimden geldiği gibi bir küfür ettim.
"Sikicem böyle işide sizide sülalenide Avrupa'daki amucanıda"
Oh diye nefes verdim uzun zaman sonra küfür etmek iyi gelmişti. Hızlıca bana hazırlanan vazlizden kıyafet bulup giyidim. Beyaz dar gömlek ve kot pantolon. Babamı bu kot pantolonun kötü bir şey olmadığını ikna etmek fazlası ile vaktini almıştı.
Parfümü sıktıktan sonra telefonu aldım ve kapıya çıktım. Sonuç olarak cüzdan ve kimlik çocukmuşum gibi Ferhat paşadaydı.
Ferhat beni görünce yaslandığı duvardan ayrıldı. Ayakkabımı giyip yüzüne bakmadan asansöre yöneldim.
Asansöre bindiğimiz de ona döndüm ve şunu sordum.
"Bunu yapacağımı biliyor muydun?" kafasını salalrken. 'Off' diye nefes verdim.
Babaların olan restoranda her sabah korumalarım ve bana harika bir kahvaltı hazırlanıyordu. Ama ben bunca çeşit yemek varken sevinemiyordum. Evimde tek başıma sucuklu yumurtamdan ekmek bana bana yemek istiyorudum.
Önümde duran tabaktan birkaç parça şey yedikten sonra.
"Afiyet olsun" diyerek ayağa kalktım. Herkes bana başıyla selam verirken Ferhat'a ayaklandı. Benimle restoranın bahçesine çıktı.
Ferhat'ın babama söyleyemeyeceği tek şey sigara içmem di, çünkü oda içiyordu. Bana paketinden bir dal uzattı alıp çakmağı vermesini bekledim. Kendimikini yaktıktan sonra ona uzattım.
"Ağam bugün babanızın birkaç arkadaşı ile görüşmeniz lazım"
Sigaramın dumanını, beni daha hızlı öldürmesi için hiç bırakmadan içiyordum. Ferhat'ın dediği cümleyle başımı salladım.
Zaten hayır dersem yine götün götün yapacaktım. Uğraşmanın anlamı yoktu.
Evdeyken sigarayı odamda içerdim zaten kimse görmezdi. Annem bilirdi ve bana o aldırtırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu gay nereden çıktı (Bxb) (Texting)
Teen Fictiongelecekteki aşiret reisini hiç beklemediği bir sürpriz karşılar adı aşk. Azad aşiret reis oğluydu ama bu hayata hiç alışık değildi. Aşiretten uzak kalarak büyümüş biriydi. Üniversite sayesinde Ankara'ya gidebilecekti. Hem geçmişinden kaçmak hem de...