...
"Acısını çıkarırım." Ne demek? Alt tarafı aptal şarışın demiştim ne var bunda? Susma sarışın. Konuş sarışın. Ne diyorum ben be.
...
Eve geldiğmde annem sofrayı hazırlamıştı. Ellerimi yıkamak için lavaboya gittiğimde aynaya baktım. Bakmaz olaydım,
"Bütün gün bu tiple mi gezdim ben lan? Bide sarışın yakuşuklunun yanında oturuyorsun Derin, kendine biraz özen göster yavrum."
Annemin sofraya çağırış sesleri geliyordu. Hemen gittim masaya oturdum. Ama canım bir şey yemek istemiyordu. Aklıma Murat'ın "Acısını çıkarırım" sözü takılmıştı.
"Derin, niye yemiyorsun hayatım? Bişey yok dimi?"
Yok dercesine kafamı salladım. Belkide korkutmak için öyle demişti. Yoksa ne yapabilirdi ki? Zaten sofrada boğazıma göre bişey yoktu. Kızartma istiyorum been.
"Afiyet olsun" diyerek sofradan kalktım. Arkamda düşünceli insanlar bırakarak odama gittim.
Kardeşim daha 3 yaşındaydı. Yanıma gelip "abla ne oldu" diye sorduğunda,
"Yok bişey meleğim, sadece küçük prenses benimle oyun oynamak istemez belki diye üzüldüm."
Dedim. Gıdıklamaya başladım.
...
Okula gelip sırama oturduğumda bir kağıt gördüm. İçini açıp baktığımda,
"Bak bu numaram. Mutlaka ara. Derdin var anlıyorum. Yapabilceğim birşey varsa yaparız."
Yazıyordu. Oğuz bırakmıştı. Dayanamadım aradım. "Dersin bitince mesaj at görüşelim" dedi.
Murat gelmişti. Gülümsüyordu. Çok güzel gülüyor lan. Görmelisiniz. Böyle o gülünce bile kızarıyorum. İç sesimin "lan sen her şeyde kızarıyorsun zaten" diyişini duyuyor gibiydim. Şu iç sesim beni askerlik arkadaşı sanıyor herhalde. Ne bu samimiyet?
Bunları düşünürken Murata dalmışım.
"Neden bakıyorsun cici kız? Çok mu beğendin beni?"
Bu nasıl soru lan? hiç beklemiyordum böyle bir soru.
"Hayır dalmışım sadece, seni neden beğeniyim ki? Beğenenlerin yetmiyor mu sana."
Hafif gülümsedi ve önündeki kağıda birşeyler çizmeye başladı. Ne çizdiğine baktığımda iki tane kalp vardı. Ne yapmaya çalıştığına anlam veremedim. Kafamı sıraya yasladım.
Bütün dersi böyle geçirmiştim. Ders bitince Oğuz'a mesaj attım."Benim dersim bitti. Senin ki de bittiyse buluşabiliriz."
Bu arada mesajı yazarken Murat yanımdaydı. Ve dik dik bakıyordu. Sanırım mesajı okumuştu. Amaan ona ne be.
Oğuz'dan cevap gelmişti.
"Okulun yanındaki parkta bekliyorum."
Gitmek için ayağa kalktığımda sarışın Murat,
"Dikkat et ayağın takılmasın ahahaha."
"Dokkot ot oyoğon tokolmoson ohohoho." Dedim içimden. Hafif gülümseyerek ilerlemeye devam edince,
"Sanada iyi günler."
Dedi. İyi günler dememi mi bekliyordu? Neyse. Oğuz'un yanına geldiğimde sarıldı bana. Hafifce gülümsedi.
Oturduk.
"Ee anlat bakalım derdini."
Aslında derdim çok saçmaydı. Susarak geçiştirmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarışınım. (Tamamlandı.)
HumorSarışınlara zaafı olan, Fazlasıyla sakar, Ultra utangaç, Mizahı bol, Yeri geldiğinde duygusal olan, yeri geldiğinde sarışın sarışın diye usandıran, şirin, deli dolu bir kızın üniversitede bir sarışına rezil olmasıyla başlayan daha sonra aşka dönüşüp...