Günlük...

994 101 20
                                    

...

"Derin, nasılsın?"

Hala onlara sinirliydim. Görmek istemiyordum. Soğuk bir şekilde cevap verdim.

"İyiyim, aniden kalkınca başım dönmüş."

Gözüm Oğuz'u arıyordu. O sırada içeri girdi. Hastane ortamını hiç sevmezdim. Bunalırdım. Hemen Oğuz'a dönüp,

"Ne zaman gidicez? Sıkıldım ben burdan."

Oğuz hafif gülümsedi.

"Hazırlan götürüyüm."

Dedi. Hemen kalktım. Bir anca önce eve gitmek istiyordum. O sırada Murat,

"Bende götürebilirim seni Derin."

Oğuz Murata ters ters baktı. Ses çıkarmadım. Ama Oğuz,

"Ben götürürüm gerek yok."

Bende Oğuzla gitmekten yanaydım zaten. İki sevgiliyi başbaşa bırakmamak olmaz dimi.

"Bal gibi kıskanıyorsun Derin."

Kapıdan çıkarken Nehir'in gelmediğini fark ettim. Tabi niye gelsin sevgilisiyle başbaşa gitmek varken. Ben olsam bende sevgilimle gelirim. Hemde Murat gibi bi sevgilim olacakta ohoo.

...

Kendime yeni bir günlük almıştım. İlk sayfasına başladım yazmaya.

Sevgili günlük,

İlk defa duygularımı buraya yazıyorum. Kimseye anlatamadığım bir derdim var. Aşık olmuşum. Bunu en yakın arkadaşımla sevgili olduklarında hissettiğim duyguyla anladım.
Murat, öyle mükemmel bir insan ki... Bazen beni rezil etmesi bile hoşuma gidiyor. Dalga geçmesi falan. Bugün hastanede gelip nasılsın diye sordu. Nasıl mutlu oldum.
Geçenlerde tuvaletten çıkarken beni duvara yaslaması, dudaklarıma doğru yaklaşması, nefes alamadım o an. Sevgili olduklarını anladığımda yıkıldım.
Zaten Murat gibi mükemmel bir insanda bana bakmazdı. Üstelik sarışındı ahshsgd.
Her neyse. Umarım hayatı boyunca mutlu olur...

Günlüğü yastığımın altına koyarak uzandım yatağa.

...

Ertesi gün yine kalkıp en güzel kıyafetlerimi giydim. Saçlarımı yaptım. Kız olduğumu anladığım günler başlamıştı.

Yeni aldığım parfümü de sıkarak çıktım evden. Okula geldiğimde bahçede Oğuz'u gördüm ve yanına gittim.

Beraber konuşarak kantine doğru yol aldık. Kapıdan içeri girdiğimizde Nehir ve Muratta bir masada oturmuş konusuyorlardı. Tamam sevgilisinizde bu kadar göze sokmadan yaşayın aşkınızı.

"Derin bırak su kıskanmayıı."

Oğuz'a dönüp,

"Ya kantine girmeyelim sınıfa çıkalım orası daha iyi."

Oğuz kafasını sallayarak onayladı. Tam kantinden çıkacakken Muratla Nehir'e bakasım geldi. O anda Muratla göz göze geldim. Kalbim çarpmaya başlamıştı.

Sınıfa çıkıp sıraya oturduk. Oğuz bana hiç beklemediğim bir soru sordu.

"Muratı kıskanıyor musun sen?"

O bile anlamış lan. İç ses baksana o kadar mı belli ediyorum. Buda konuşunca susmaz susunca konuşmaz.

"Kıskanmamı gerektirecek bir durum yok ki ortada."

Oğuz gözlerini etrafta gezdirdi. Konuyu Oğuza çevirdim.

"Sevgilin var mı?"

Oğuz'un suratı düşmüştü. Yanlış bir soru falan mı sordum. Ne oldu birden?

Sarışınım. (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin