Su bebek.

482 47 3
                                    

...

Uyandığımda hastane odalarının birinde kolumda serumla yatıyordum. Başımda bir ağrı vardı. Sanki hızlı bir şekilde sert bir şeye çarpmışım gibi bir ağrıydı bu. Kalkmaya çalıştığımda başımdaki ağrı sanki beni geri yatağa ittiriyordu. Kalkamıyordum yerimden.

O anda aklıma Murat geldi. Evde yaşananlar bir bir film şeridi misali geçti gözlerimin önünden. Hemen koluma bağlı olan serumu çıkarıp zorda olsa yataktan kalktım. Terliklerimi giyip çıktım odadan. Ortalarda ne Nehir vardı nede Oğuz. Bu koca hastanede Muratın yattığı odayı nerden bulacaktım ben şimdi?

Koridorda yürümeye çalışırken başımdaki ağrı yürümemi zorlaştırıyordu. Gelene geçene "Muratın kaldığı oda neresi?" Diye soruyordum. Bilincim yerindeydi ama ağzıma geleni söylüyordum karşımdakine. Herkes bana deliymişim gibi bakıyordu ve Muratın nerde olduğunu söylemiyordu.

"Derin! Nereye gidiyorsun sen!"

Bu ses Nehirin sesiydi sanırım. Sonunda tanıdığım birisini bulmuştum. Nehir yanıma gelince sımsıkı sarılıp ağlamaya başladım. Çünkü Muratı bulamıyordum. Hangi odada olduğunu kimse söylemiyordu bana. Nehir Muratın nerde olduğunu biliyordur eminimki. O yüzden Nehiri gördüğüme çok sevinmiştim.

"Nehir, Murat nerde yatıyor?"

Nehir üzgündü ve bana birşey söylemiyordu. Aklıma kötü kötü bir sürü şey geliyordu ama bu imkansızdı. Murata birşey olamazdı. Beni bırakmaz Murat. Neden bıraksın ki? Allahım kafayı yemek üzereydim.

"Derin merak etme Murat iyi. Sadece durmadan kan kusuyormuş. Nedenini araştırıyorlar. Ama merak edilecek birşey yok dedi doktor. Hadi eve gidelim."

Kan mı kusuyor? Yok canım dudağı kanıyordu onun. Kan kusmak da nedir?

"Saçmalama Nehir. Dudağı kanıyor onun!"

Nehirin kollarından ağlayarak ayrılmaya çalıştığımda zorla tuttu beni. Söyledikleri karşısında şok olmuştum. Ne olmuştu da o kadar kan kusacak? Nehire sarılmış ağlarken polisler geldiler yanımıza.

"Murat Dalkılıç'ın yakınları siz misiniz? Sizi gösterdiler."

Korkarak polislere bakmıştım. Murat ayıkken Furkanın kendisinden daha kötü olduğunu, yanıma gelirken yerde yatar vaziyette olduğunu söylemişti. Ya Furkana birşey olduysa? O zaman Murat hapise girer. Hayır. Ben bunu asla kaldıramam. Muratsız bir hayat düşümemiyorum. Ne olduysa, Murat ne yaptıysa suçu üzerime alınacaktım. Göz göre göre onun hapise girmesine izin vermezdim. Meraklı bir ifadeyle polislere dönüp konuşmaya, ne olduğunu öğrenmeye başladım.

"Evet memur bey, sorun mu var?"

"Murat bey ve Furkan bey kavga etmişler aldığım bilgilere göre. İfadesini alamadığımız için sizinle konuşmamız gerekiyor."

Furkana birşey olsaydı direk onu söylemezler miydi? Demek ki Furkana birşey olmadı. Allahıma şükürler olsun. Sadece kavga hakkında ifade alacaklarmış. Rahatlamıştım polisin bu söylediğini duyduğumda.

"Tabii buyrun."

"Murat beyle Furkan bey kavga ederlerken siz orada mıydınız?"

Soracakları soruları merak ederken bir yandanda cevap veriyordum.

"Muratla biraz tartışmıştık. Ben yanından ayrıldım. Furkanla karşılaştım. O sırada Furkan kolumdan tuttu zorla öptü. Murat bunu görünce ayırmaya çalıştı. O sırada kızıştı ortalık ben hızlıca ayrıldım oradan."

"Peki Furkan sizin neyiniz oluyor?"

Sorulan sorulara biraz duraksayıp cevap veriyordum. Yanlış birşey söylemek istemiyordum çünkü.

Sarışınım. (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin