Sarışınım. (Tamamlandı.)

Süslü Maymun.

Medyadaki kız. Muratın eski sevgilisi olan Tuğçe sjhdhs

...

Gerçekten Muratın dedesine verdiği değer ölçülemeyecek kadar fazlaydı. Hatta koluna dedesi için soyadının dövmesini yaptırmış. Böyle bir süprizin hoşuna gideceğini düşünmüştüm.

Murat bir süre hediyeye bakarak ağladı. Benimde gözlerim dolmuştu onu öyle görünce. Murat hep gülen biri olduğu için ağladığında insanın içi bir tuhaf oluyordu. Düşünsene birinin sürekli gülümsediğine şahit oluyorsun. Ama bir gün bir bakmışsın ağlıyor. Tuhaf.

"Derin. Bu çok güzel. Çok değerli. Mükemmel bir insansın sen."

İkimizinde gözleri kıpkırmızı olmuş şekilde birbirimize gülümsedik. Muratın ağladıktan sonra gülümsemesi de ayrı bir güzel oluyormuş. Ama o hiç ağlamasın. Hep gülümsesin. Çünkü çok güzel ve temiz bir kalbi var onun. Üzülmeyi hiç haketmiyor.

Biz yine bir süre sarıldık. Daha sonra doğum günü partisine gelenlerin -neredeyse tüm okul- hediyelerini açmaya başladı. O kadar çok hediye vardı ki Murat açarken ben sıkıldım. Tamam sevilmek güzel birşey ama bu kadar da olmaz. Kızlar bile hediye almış be. Yanında sevgilisi varken bir erkeğe hediye almak, neyse saçmaladım sonuçta doğum günüydü onun. Tabiki alacaklar.

Murat tam bir hediyeyi açarken birden içeri birisi girdi. 'İyi ki doğdun Murat' diyerek. Bütün gözler kapıdan gelen sese döndü. Aralarında en meraklısı bendim tabiki. Tanımadığım bir kız iyi ki doğdun diyerek içeri girmişti. Herkesi kenara itip mini etekli bir kız girdi içeriye. Mekanın ışıklarından dolayı önce pek cözemedim kim olduğunu. Daha sonra ışıklar yandı. O kız Tuğçeydi. Bu kızın kıyafetleri hiç yok derecesindeydi resmen. Direk Murata baktım yüzündeki ifade nasıl diye. Murat şaşırmıştı. Ve bana döndü birden.

Tuğçe Muratın yanına gitti. Sinirlenmiştim fazlasıyla. Onu buraya kim çağırmıştı? Muratın bugün doğum günü olduğunu nerden biliyordu bu süslü maymun ya? Birden gidip Murata sarıldı. Sinirden çatlama derecesine gelmiştim bianda.

"Muratcım iyi ki doğmuşsun."

Murata sarılmıştı birde. Muratsa hiç tepki göstermemiş, Tuğçe ona sarıldığında oda bana bakıyordu. Bense sinirden çatlayacaktım artık çok az kalmıştı.

"Tuğçe, teşekkür ederimde sarılmayı bırakır mısın?"

Herkes bir Muratla Tuğçeye, birde bana bakıyordu. Muratın söylediğini kaale almamışyı Tuğçe. Sarılmasını bırakmamıştı hala. Nehirde gidip saçını başını yolabileceğimi anlamış olmalıydı ki kolumu sımsıkı tutuyordu. Orda benim sevgilime en gıcık olduğum süslü maymun sarılıyordu ben burda birşey diyemeden, yapamadan onları seyrediyordum.

"Arkadaşlar. Murata sarılırken neden bu kadar rahat davrandım biliyor musunuz? Çünkü o benim eski sevgilimdi. Birbirimize çok aşıktık. Sonra okula bir köylü geldi. Bizi ayırdı. Murat ona aşık oldu. İnanması zor ama bu kadar zengin bir erkek, ayrıca okulun en popüler erkeği, milyonlarca kız peşinde. Ama o bir apartman dairesinde yaşayan, açlıktan ağzı kokmuş bir kıza aşık oldu."

Söylediklerine öyle sinir olmuştum ki. Yanlarına gidip Tuğçeye tokat atıp çıktım mekandan. Hayır yani herşey para mı? Ordaki insanlarda Tuğçenin yalakaları olmalılardı. Tuğçenin söylediklerine kahkaha atmışlardı. Bugünün kusursuz olmasını çok istiyordum. Ama bizim kusursuz olmasını istediğimiz gün illaki bir iğrenç olay oluyordu.

Hemen bir taksiye bindim ağlayarak. Eve gidemezdim. Orda beni kolaylıkla bulurlardı. En iyisi sahile gitmekti. Murat sürekli arıyordu beni. Ama çok kızmıştım. Sarıldığına elini bile oynatmadı. Beni rezil etti ağzını bile açmadı. Bu benim çok zoruma gitmişti. Maddi durumumuz çok iyi olmasada iyiydi. Eksiğimiz yoktu. İzmirde evimiz vardı zaten. Buraya iş amaçlı geldiğimiz için o apartman dairesinde kalıyorduk. Ama Tuğçe bunu anlamayacak kadar maymundu. MAYMUN.