Yeni okul yılının ilk günüydü. Okula geldiğimde her taraf gerektiğinden daha kalabalıktı. Koridorda öğrenci grupları oluşmuş, hepsi birbirlerine fısıldayarak konuşuyordu.
Okul çantamın iplerini ellerimle daha da sıkarak ilerlemeye devam etdim. Jimin'in yanına gelince durarak yanına geçtim.
"Neler oluyor?"
"Okulu başka biri almış. Onun torunu da burada okuyacakmış. Herkes o çocuğu bekliyor ve de konuşuyor." Kulağıma eğildi. "Bence şımarık aptalın tekidir. Takmayalım biz."
Önünde durduğu dolabına dönerek iki kitabını aldı ve elinde tuttu. "Bir de bazı serseri arkadaşlarıyla gelecekmiş. Yani ben öyle duydum. Dedikodular o yönde."
Göz devirmeden edemedim. Okulun zorbalarından ve onlarla uğraşmaktan bıkmıştım. Ve bir zorba grubunu daha kaldıramazdım.
"Neyse ne Jimin. Onlar her kimlerse. Çok umurumuzda sanki."
"Aynen." Birbirimize göz kırptık. Bu çocuk beni anlıyor işte.
"Okulun sahibi geliyor." Yanımızdakı kız bize fısıldadığında konuşmamızı kestik.
Bir ihtiyar okula girdiğinde Jimin'le ben gülmemek için kendimizi zor tuttuk.
"Evet merhaba sevgili öğrenciler. Yeni ders yılına hoş geldiniz. Bu okulu ben sahiplendim ve torunum ve arkadaşları da bu okulda okumaya başlayacaklar. Umarım onlarla iyi anlaşırsınız. İyi günler."
Okul sahibi müdür odasına giderken arkasından serseri grubumuz gelmişti. Eh işte Jimin'le benim tam olarak tahmin ettiğimiz tiplerdi. Üç kişiydi.
Daha fazla dayanamayarak ego sergileyen tipleri görüş alanımdan çıkararak sınıfıma kalkmıştım. Hepsinin toplu grupdan ayrıldığım için dikkatlerinin bende birleştiğini fark etmiştim. Ama umursamadım.
***
Ah, inanamıyorum bu serseri tiplerden ikisi bizim sınıfta mı okuyucak? Dalga mı geçiyordular benimle? Bir bu eksikti.
Zil çalır çalmaz öğretmen odadan çıkmıştı. Zaten genel olarak hiç birimiz fizikçinin derslerini öğrenmiyorduk. Bu yüzden zil çaldığı an çıkardı sınıftan.
Jimin'le biz pencere tarafta - öğretmen masasının tam önünde oturuyorduk, onlarsa diğer kenarda üçüncü sırada oturmuştular.
"Merhaba. Ben okul sahibinin torunu. Kim Taehyung." Tüm egosuyla kendini sınıfa tanıtırken telimi bile hareket ettirmemiştim. Tüm sınıf onların başına toplanırken.
"Ve ben de Min Yoongi." Diğeri de gülümseme sundu sınıf çocuklarına.
Jimin de onlara doğru giderken kolundan tutarak onu durdurdum.
"Saçmalama Jimin nereye."
"Kantine Jungkook nereye olacak?"
"Ha bende bunların yanına gideceğini sandım." Bakışlarımla sıralardan birinin üstünde oturmuş çocukları işaret ettim.
"Yok daha neler." Güldüğünde bende güldüm.
"Siz ikiniz de sınıfın farklı bireylerinisiniz galiba. Kendinizi tanıtmak ister misiniz?" Taehyung bakışlarını bize çevirdiğinde Yoongi de onunla aynı yöne çevirdi bakışlarını. İkisini de gözlerimi kısarak izlediğim anda sınıftan biri seslendi.
"Onlar Zorbaları yerlerine oturtma vakfı. Takılmayın o ikiliye. Her işe burunlarını sokarlar."
"Bize eğlence çıktı desene." Taehyung'la Yoongi birbirlerine göz kırpıp sıradan atladılar ve önümüze kadar geldiler. Peki ben ne yaptım? Onları takmayarak başımı sıranın üzerine koydum ve gözlerimi yumdum.
"E ama böyle olmadı. Kendinizi tanıtmadınız ama. Bak kalbim kırıldı şimdi." Taehyung denen çocuğun alay dolu sesiyle başımı sıradan kaldırıp onlara baktım.
"Tanışma faslınız bittiyse hadi naş naş işinize. İlgilenmiyorum sizin gibi serserilerle."
"Aaa ama biz ilgileniyoruz sizin gibi küçük isyancılarla." Yoongi denen çocuk kahkaha atarken Jimin onun üstüne atılmamak için kendini zor tuttu.
Elimle onu durdurup yerimden kalktım ve onların tam paralellerinde durdum.
"Tüh ya bak şimdi bizim zamanımız yok sizinle ilgilenmeye." Jimin'in elinden tutarak sınıftan çıkacakken Taehyung denen çocuk konuştu
"Tamam madem adınızı demiyorsunuz biz de size" ilk önce Jimin'i gösterdi "civciv ve" sonra beni gösterdi "tavşan deriz. Ne kadar da benzedi ama." Tüm sınıf kahkahalara boğulurken Jimin'le bakışmıştık yüzümüze yerleşen gülümsemeyle. Taehyung'un bizi sinirlendirmek ve adımızı öğrenmeye çalışmak için bunları söylediğini çok iyi biliyorduk.
"İyi öyle diyebilirsiniz. Ama gerçek ismimizi bilmenize gerek yok." Sınıfa tehditkar bakışlar atdıktan sonra rahatlıkla çıkmıştık.
"Neden bize kafayı bu kadar taktılar ki?"
"Çünkü batıyoruz onlara. Hem de ilk günden."
Bu eğlenceli olacak gibiydi...
<<<<<>>>>>
Selam. Mükemmel ötesi boş bir kitapla karşınızdayım. Bu kitabı öylesine yazıyorum yani güzel olup olmadığını bilmiyorum. İnşallah beğenirsiniz. Yani kitap yazma yeteneğim o kadar iyi değil de.
Neyse işte. İstediğim tek şey yayınlanan bölümlerin nasıl olduğuyla ilgili yorumlar. Takip atıp atmamak, vote verip vermemek size kalmış.
Şimdiden teşekkürler.
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Classmate
FanfictionOkula yeni gelen zorba öğrenci grubu onlara gıcık olan öğrencilere yavaş yavaş aşık olmaya başlar. [Taekook] [Yoonmin] [Namjin]