"Of." Saatlerdir bir matematik sorusunun üzerinde durmuştum ve en az yüz kere okumama rağmen bir bok anlamıyordum.
Pes etmişcesine başımı masaya koydum. Hani matematiği bilen bir arkadaşım var desem tamam ama öyle biri de yoktu ki.
Çalan telefonla bıkmış ifadeyle onu elime aldım.
"Ne var." Açtığım telefonu kulağıma götürdüm.
"Hiç. Nasılsın diye aramıştım."
"Matematik çözemediği için intihar etmeyi düşünen birinin ruh halindeyim Jimin."
Telefonun diğer tarafından gülüş sesleri duyuldu ve bu moralimin daha da bozulmasına neden oldu.
"Yarın okula gelecek misin?"
"Geleyim mi?"
"Okulda eğlenceli ve ilgini çekecek şeyler oluyor."
"Ne gibi?" Kaşlarımı çattım.
"Hani Hoseok onların gay olduklarını demişti ya. Sanırım yakın zamanlarda bunun kanıtını görebiliriz. Hem de bu içimizden birinin başına gelebilir."
"Bu korkunç." Kanımın donduğunu hissediyordum."Ha işte bu yüzden gelmen gerek."
"Tamam bakacağım. Ama şu an bilmiyorum."
"Şu gay aşkı işi senin başında patlamasın da ne olursa olsun." Jimin güldü.
"Neden? Senin aralarından kendine ayarladığın biri mi var yoksa?" Sesim imalı çıkmıştı. Sabah Yoongi'nin sırf Jimin'in elinden tuttuğum için bana attığı bakışları unutamıyordum ve sanırım asla unutamayacaktım.
"Yoo. Bu nerden çıktı şimdi?"
"Yoongi'den. Ondan hoşlanıyor musun?"
"Jungkook yemin ederim şu an yanımda olsan dudağını patlatırdım. Ne dediğine dikkat et. Başımın kopmasını tercih ederim."
"Ama o seninle aynı fikirde değil galiba." Sırıttım. Şu an arkadaşıma resmen zorbası olduğu çocuğu ayarlamaya çalışıyordum ve bu komiğime gitsede hoş hissetmeme sebep olmuştu.
"Saçma şeyler düşünme Jungkook. Hem bu sadece onun sözleriyle ya da itici ve ölümcül bakışlarıyla olmaz." Sabah Yoongi'nin bakışlarını görmüştü. Ve belki de ondan öncede Yoongi Jimin'e bununla ilgili şeyler söylemişti.
"Tamam sen bilirsin. Zorlamıyorum ya."
"Resmen onu bana ayarlamaya çalışıyorsun Jungkook."
"Şaka yapıyorum. Hem bana ne ya senin aşkından, ilişkinden."
"İyi, yarın bekliyorum gel okula."
"Tamam tamam geleceğim hadi görüşürüz."
"Görüşürüz."
Matematik problemime geri döndüm diyeceğim ama hiçbir şey anlamadığım için kitabı kapatarak ayağa kalktım. Üstümü değiştirdikten sonra yatağa girdim. Normal uyuma saatime göre çok erkendi aslında. Genelde saat gece iki gibi uyurdum ama bu gün yatağa girdiğimde saat 22:37 idi. Şaşkınlıkla odamdaki saate bakarken uykuya dalmıştım.
***
Sabah okul için hazırlanmaya başlamıştım. Bir taraftan okula gitmeyi çok isterken diğer taraftan korkuyordum. Geri gelen travmamın daha da alevlenmesine neden olucak bir şey olacak diye ödüm kopuyordu.
Aşağı inerek mutfağa geçtim.
"Okul için mi hazırlandın tatlım?" Annem gülümser yüzü ve soru dolu bakışlarıyla bana bakarken başımla onu onaylamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Classmate
FanfictionOkula yeni gelen zorba öğrenci grubu onlara gıcık olan öğrencilere yavaş yavaş aşık olmaya başlar. [Taekook] [Yoonmin] [Namjin]