Classmate

31

  Sabah uyandığımda gözüme ilk çarpan kanepede baş aşağı yatan Taehyung olmuştu. Ah, hiç üstünü de değiştirmemiş. Belki de çok geç geldiği için.

  Çünkü en son hatırladığım gece saat on ikiye yakın saatlerde dayanamayıp uykuya dalmamdı. Ama gece üç gibi durmuştum ve televizyon hâlâ açık duruyordu. Taehyung ise odada yoktu.

  Onu uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktım. Bu kez işimi garantiye almak istiyordum bu yüzden kiyafetlerimi alarak banyoya girdim.

  Banyodan çıktığımda Taehyung'un elinde başka kiyafetler vardı.

  "Üstünü mü değiştireceksin?" Arkası bana dönüktü sesimi duyunca bana çevrildi.

  "Evet. Bunlarla uyumuşum ama en azından sportif şeylerdi." Sonra elimde duran pijamalara baktı. "Girebilir miyim?"

  "Tabi."

  Banyonun önünden çekilerek Taehyung'un girmesini sağladım.

***

  Telefonumda öylesine saçma videolara bakarken Taehyung televizyonu karıştırıyordu. Canı sıkkın gibiydi.

  "Bak ne diyorum Jungkook. Dışarı mı çıksak? Sıkıldım ben burda."

  Evet, yüzünde tam olarak otele geldiği için pişman olduğunun ifadesi vardı.

  "Olur. Bende boşum zaten."

  Az önceki bıkkın yüz ifadesi kaybolmuş, yerini tatlı heyecana bırakmıştı.

  "Şimdi durum şöyle. Dedem yurtdışında. Yani bana öyle dediler. Ve bu yüzden de otel çalışanları beni yakalarsa evraklara boğacaklar. Bu yüzden biraz kalın giyinmemiz lazım ki belli olmayalım."

  Başımı sallayarak onu onayladıktan sonra montlarımızı üstümüze geçirdik ve belli olmamak için maske taktık.

  Taehyung kapıya doğru giderken gülümseyerek peşinden gittim.

  "Hadi."

  Asansörü rahatlıkla aştıktan sonra hiç kimseye hiçbir şey belli etmeden dışarı çıktık.

  "Oh be sonunda!" Taehyung ellerini gökyüzüne açmışken kıkırdadım. Bu hali kesinlikle çok tatlıydı.

  "Neyse. Dondurma yiyelim mi? Çok iyi dondurma dükkanı var burda."

  "Sonbaharda mı?"

  "Evet. Ne var?"

  "Hayır kesinlikle olmaz Taehyung. Hastalanırım."

  "Tamam o zaman. Kafeye gidip sıcak çikolata içmeye ne dersin?"

  "Olurrr." Bu teklifi sevmiştim.

  Taehyung'un peşinden giderken çok heyecanlıydım. Yeni kafeleri keşfetmeyi severdim.

  Taehyung yanıma geldiğinde kaşlarımı çattım.

  "Sorun ne?"

  Sağ eli elimi kavradığında şaşkın bakışlarım ona döndü. Parmaklarını parmaklarımın arasına geçirerek bana gülümsedi.

  "Böyle daha iyi oldu."

  Aman Tanrım kalbimin patlayıp dışarı çıkacağını hissediyorum. Ama eminim bunu bilerek yapıyor. Başlarda ben ona yüz vermemiştim ve şimdi beni heyecanlandırmak için böyle yapıyor.

  ÇOK HEYECANLIYIM!

  ELİNİ BIRAKSAM MI?

  "İyi misin tavşancık?" Bana seslenen Taehyung'la ona döndüm.