-Jungkook-
Bugün pazardı ve dün Taehyung'un dedesinin velayet mahkemesi olmuştu. Tabiki o kadar parayla dedesi mahkemeyi kazanmıştı. Böylece Taehyung dedesiyle kalmaya devam edecekti.
"Chunghee nerde?" Son bir haftadır Chunghee Hoseok'la kalıyordu ve Hoseok'un dedesi buna izin veriyordu. Chunghee bazen gizlice gidip eşyalarını eski evinden götürüyordu.
"Evde. Gelmek istemedi." Yerde bağdaş kurup oturmuş Hoseok dedi.
"Ya şu Taehyung'ların toplanma evine ne oldu?" Seokjin'in merakla söylediğine Jimin omuz silkti.
"Hâlâ duruyor. Yoongi bazen orda ayinler yaptıklarnı dedi."
"Ayin mi? Ne ayini?" Çatılmış kaşlarımla Jimin'e baktım.
"Ne bileyim ben kardeşim. Sadece o kadarını biliyorum. Biraz derine gittiğimde konuyu değiştiriyor."
"Ruh çağırma falan yapıyorlarmış." Hoseok kahkaha atarken ciddi yüz ifadesiyle ona baktık.
"Gidelim mi?" Seokjin tek kaşını kaldırarak sorduğunda başımızla onayladık. Zaten evime yakın yerdi. Okula yakın karargah seçmiştiler.
Evden çıkarak orman yönüne doğru ilerlemeye başladık. Orman yarım saatlik yoldaydı.
Ormanın içine girerek Jimin'in bizi yönlendirmesine izin verdik çünkü hafızası iyi olduğu için buraları iyi hatırlıyordu. Küçük ev benzeri yere yakınlaştığımızda merakla ora baktık. Evin kapısını gıcırtıyla açarken gıcırtı ortamın havasını daha geriyordu. Ev karanlıktı çünkü tüm pencereler kapatılmıştı. Her yer toz içindeydi ayrıca.
"Uzun süredir burda kimse yokmuş gibi." Hoseok sessizce dedi.
"Evet. Ürpertici." Seokjin de ekledi.
"Son kez buraya geldiğimizde çok temizdi. Sanki yıllardır kimse yaşamıyor gibi." Bende konuştum.
"Ürpertici, değil mi?" Jimin pencerelerden birini açarken dedi. "Yoongi buraya girmemizi yasakladı aslında." Sırıtan yüze baktık.
"Neden?" Seokjin kaşlarını çattı.
"Son ayinleri iyi gitmemiş ve kötü şeyler olmuşş." Jimin ürpertici çekilde konuşurken Hoseok ve bende kaşlarmızı çattık.
"Ne mesela?" Sordum.
"Bilmiyorum." Omuz silkti. Sonra odalardan birine girdi ve çıktı. "Yoongi evde kimse olmadığında tüm pencerelerin kapalı olması gerektiğini dedi." Açtığı pencereyi kapatıp perdeni yeniden üstüne çekerken dedi. Kapıdan çıkarken eve baktım.
Neler dönüyor acaba?***
- 1 hafta sonra-
Bugün pazar ertesi ve bir haftadır Taehyung'u göremiyorum. Mesajlarıma bakmıyor. Namjoon şirket işleri yüzünden çok meşgul olduğunu dedi. Yoongi'ni de az az görmüşlüğüm var. O da meşgulmuş. Durum ne bilmiyorum ama Jimin meşgul olduğunu deyip durdu.
Namjoon'dan okul sonrası beni Taehyung'un şirketine bırakmasını istedim ve şuan onun arabasındayız.
Araba şirketin önünde durduğunda büyük binaya baktım.
"Teşekkürler Namjoon." Arabadan inip ona gülümsedim.
"Joon da diyebilirsin." Gülümsedi. "Arkadaşız sonuçta değil mi?"
Başımı salladım. "Teşekkürler Joon."
"Bir şey değil-" bana baktı cümlenin devamını nasıl getirebileceğini sorarcasına.
"Kook."
"Bir şey değil Kook." Arabayı çalıştırırken şirket kapısına doğru yürüdüm.
İçeri girip ilk katı taradığımda karşıma çıkan kadın kaşlarını çatarak bana baktı.
"Şey, Kim Taehyung'u görmek istiyorum. Odası nerede diyebilir misiniz?"
"Randevunuz var mı?"
"Hayır." Bir omzuma astığım çantayı düzelttim.
"Üzgünüm beyefendi ama randevu olmadan alamam." Bana bakan kız kapıyı işaret etti. Omuzlarımı düşürerek dışarı çıkacakken arkadan biri bana seslendi.
"Selam evlat." Arkamı döndüğümde Taehyung'un dedesini görmeyi beklemiyordum. Şaşkınlıkla ona bakarken eğildim. "Selam bay okul sahibi."
Taehyung'un dedesi güldü.
"Taehyung'u görmeye mi geldin?"
"Evet ama bayan randevu olmadan onu göremeyeceğimi söyledi." Yanımda şaşkınlıkla bize bakan kızı işaret ettim başımla.
"Ah Yuna onu içeri alabilirsin, sorun yok. Taehyung'un yakın arkadaşlarındandır Jungkook." Şaşkınlıkla bana dönen kız özür anlamında eğildi.
"Adınız?"
"Jeon Jungkook."
Başını sallayarak elinde tuttuğu deftere bir şeyler not etti ve bana gülümsedi. "Beni takip edin bay Jeon."
Asansöre bindik ve son katı tuşladı. Bir süre sonra asansör durdu ve kapı açıldı. Önden yürüyen kızı takip ederken sola döndü ve bir kapıyı tıklattı.
"Bay Kim, arkadaşınız sizi görmeye geldi."
"İçeri al."
Gelen tanıdık kalın sesle kız kapıyı açtı ve içeri girmemi sağladı. Kapıyı arkadan kapatan kıza baktım ve sonra da dönen sandalyede yoğun şekilde çalışan Taehyung'a.
"Selam." Sesimi duymasıyla başını şaşkınlıkla kaldırdı ve bana baktı.
"Jungkook? Ne işin var burda?" Masasının önünde duran küçük koltuğu işaret ettiğinde oraya oturdum.
"Bir haftadır okula gelmiyorsun ve mesajlarıma da cevap vermiyorsun. Bende merak edip geldim."
"Şirketi nasıl buldun?"
"Namjoon getirdi."
Etrafı bakışlarımla incelemeye devam ettim. Taehyung'un ofisi çok büyüktü ve odanın büyük bir kısmı pencereyle kaplıydı. Ama manzara dışarıya açılıyordu.
"Tamam. İstersen iş çıkışı kafeye falan gideriz. Yani kalırsan." Bana gülümseyen Taehyung'a başımı salladım.
Taehyung işine geri dönerken anneme bugün eve geç geleceğimi yazdım.
<<<<<>>>>>
Nasılsınızz
Yazım hatası olursa üzgünüm, bakamadım bu bölüme hatalar için
İyi gecelerr
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Classmate
FanfictionOkula yeni gelen zorba öğrenci grubu onlara gıcık olan öğrencilere yavaş yavaş aşık olmaya başlar. [Taekook] [Yoonmin] [Namjin]