-Jimin-
Bugün çarşambaydı ve dünle kıyasda daha huzurluydu. Yine de Yoongi'yi düşünmeden edemiyordum. Yugyeom yüzünden çıkılmaz durumdaydı.
Yatakta uzanmış düçüncelere dalmışken gelen aramayla irkildim. Telefonu götürdüğümde şaşırmıştım.
Arayan Yoongi idi.
"Efendim Yoongi."
"Selam Jimin. Şey..." Telefonun diğer tarafından derin nefes alma sesleri geldi. "Bugün benimle dışarı çıkar mısın?"
Şaşkınlıktan ne tepki vereceğimi bilememiştim.
"Şey, bilemiyorum ki." Ses tonum kararsız çıkmıştı.
"Lütfen." Yalvarır ses tonu onu onaylamamı sağladı.
"Tamam." İstemsizce gülümsedim.
"Tamam o zaman." Sesi neşelenmişti. "Saat 2'de seni alıcam."
"Peki." Telefonu kapattığımda heyecandan yerimde zıplamıştım. Ama aklıma Yoongi'nin benimle sevgili olamayacağı gelince heyecanım durmuştu.
***
Saat 13:57 idi ve ben hazırdım. Neredeyse. Heyecanımı katmassak evet hazırdım. Adresimi Yoongi'ye vermiştim ve yakınlarda gelirdi.
Kapının tıklanma sesiyle babam salondan seslendi.
"Gelen kim Jimin?"
Heyecanla aşağı inerken babamın sorusunu cevapladım.
"Arkadaşımla dışarı çıkacağım baba. O geldi." Sonra ekledim. "Akşam geç gelirim."
"Tamam ama geceye kalma." Kapıyı açarken babamın sesi tekrar duyuldu.
Ve o burdaydı. Tam karşımda. Heyecandan bayılacaktım.
"Selam." Yoongi gülümsedi.
Neden gülümsemesi bu kadar güzel?
"Selam." Bende sesimdeki heyecanı saklamaya çalışarak ona gülümsedim.
"Jimin gittin mi?" Babamın sesi yeniden duyulduğunda başımı salona doğru çevirdim.
"Hayır baba şimdi çıkacağım. Anahtarları alıyorum." Kapıyı kilitlerken babam seslendi.
"Tamam Jim."
Ben kapıyı kilitlerken Yoongi'nin meraklı bakışları üzerimdeydi.
"Babanla mı kalıyorsun?"
Sonunda kapıyı kilitlemeyi başararak ona döndüm.
"Aslında evet çünkü annem işle ilgili hep şehir dışına çıkar. Onu ayda 2 kez falan görüyorum."
"Peki ya baban gay olmana bir şey demiyor mu?"
"Aslında babam bu durumdam biraz rahatsız." Telefonumu alıp almadığımı kontrol ederken dedim. "Ama annem bunda bir sorun görmüyor ve evimizde patron annem."
Yoongi başını onaylarcasına salladı.
Arabaya binerek ehliyet kemerini taktım.
"Umarım ehliyetin vardır." Gülerek ona baktığımda o da güldü.
"Daha 17 yaşımdayım kimse bana ehliyet vermez." Sonra ekledi. "Ama zengin olmak ayrıcalıktır."
Sonra soru dolu bakışlarla bana döndü.
"Seninde araban var." Araba çalışmaya başlarken dedi.
"Arabam var olmasına ama annemin ehliyetinde. Yani onun hesabına kullanabiliyorum. Polis yakalasa araba kullanmayı yasaklar bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Classmate
أدب الهواةOkula yeni gelen zorba öğrenci grubu onlara gıcık olan öğrencilere yavaş yavaş aşık olmaya başlar. [Taekook] [Yoonmin] [Namjin]