20

279 14 0
                                    

  -Genel bakış açısı-

  Hoseok bugün çok heyecanlı uyanmıştı. İçinde ne olduğunu bilemediği duygular belirmişti. Chunghee'yi bugün de görmek istiyordu. Onu görürse her şey yoluna girecekmiş gibi hissediyordu.

  Okulun önünde Seokjin'le karşılaştı.

  "E nasılsın bugün?" Seokjin bilmiş ifadeyle ona bakarken Hoseok omuz silkti.

  "Normal."

  "Hiç mi değişiklik hissetmiyorsun?"

  "Hayır." Hoseok tek kaşını kaldırdı. "Ne ile ilgili değişiklik bekliyorsun?"

  "Hiiiç. Öylesine. Dün pek iyi değil gibiydin. Hem kızgın, hem üzgün gibiydin." Seokjin dün aklına gelen Hoseok'u hatırlarken söyledi.

  "İyiyim şuan. Merak etme Jin." Okul merdivenlerini çıkarken Hoseok elini Seokjin'in omzuna koydu.

  "Nasılsınız bakalımmm!" Jimin arkadan koşarak eliyle ikilinin omzuna vurdu.

  "İyi." Hoseok konuştu.

  "Hiç normalden başka değişiklik yok mu?"

  "Hayır. Neden bugün herkes bana bunu sorup duruyor?" Hoseok sesini biraz daha yükseltti.

  Herkes dolaba çantasını koyarken Jungkook sınıfından aşağı indi.

  "Hi everyone! Naber!" Jungkook bağırdı.

  "Müqo!" Jimin de bağırdı.
 
  "Sen nasılsın Hobi iyi misin?"

  "Evet hemde çok."

  "İyi. Dün sinirden birilerine zarar vereceğini düşündüm."

  "Yok daha neler. O kadar da yapmam." Hoseok gülerken üçlü ona baktı şaşkın ifadeyle.
 
  "Ne? Yapar mıyım yani?"

  "Evet. Son kez yaptığını unuttun mu." Jimin sessizce söyledi.

  O an hatırladı Hoseok son kez öfkeden babasını hastanelik ettiğini. Sadece anlık olmuştu, gözünü öfke kaplamıştı.

  "E-evet son olay pek iyi olmamıştı."

  "Evet." Seokjin dedi.

  "Neyse, unutalım bunları." Jimin dedi.

  Zilin çalmasıyla herkes sınıfa dağıldı.

***

  Hoseok Chunghee'nin sınıfının önündeydi. İçeri girerek onu kantine davet edip etmeme konusunda kararsızdı. Gelir mi yoksa sınıfta mı kalır diye merak ediyordu. Ama öğrenmenin tek yolu vardı.

  "Selam!" Sınıfa girer girmez onu fark eden Chunghee elini salladı. Dünle kıyasda neşeli gözüküyordu. Bugün gözlük takmıştı ama lensler kadar güzel duruyordu onda. En azından Hoseok böyle düşünüyordu. Ve neşeli yüzle onu karşılayan çocuğa karşı istemsizce gülümsemişdi.

  "Aptal." Gencin saçma haline gülerek dışarı çıkmaya çalışan Taehyun'nun kolundan tutan Hoseok korkunç bakışlarla ona baktı.

  "Ne dedin az önce? Duyamadım Taehyun'cuğum."

  "Az önceki halinle tam bir aptala benziyordun dedim."

  "Diline hakim ol yoksa koparmasını iyi bilirim."

  İğneleyici bakışlarla kolunu tuttuğu öğrencinin kolunu bırakan Hoseok Chunghee'nin oturduğu sıranın önündeki boş sıraya oturdu.

  "Ne yapıyorsun? Neden burda takılıp kalmış durumdasın?"

Classmate Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin