7

454 31 3
                                    

  "JEON JUNGKOOK!" Gelen bağırışla başımı sıradan kaldırdım ve hayatı sorgular bakışlarımı sınıfta gezdirdim. Çocuklar bana gülerken sınıfta uyuduğum gerçeği ile yüzleşerek kendimi düzeltdim.

  "Dersimde uyumanın yasak olduğunu bilmiyor musun!" Gözlerimi kırpıştırarak öğretmeni izledim.

  "Üzgünüm efendim."

  "Müdürün odasına Jeon Jungkook." Ayağa kalkarak kapıya doğru yürürken Yoongi Taehyung ikilisi bana eğlenirmişcesine bakıyorlardı.

  Onların oturduğu sıranın önünde durdum.

  "Çok mu komik?"

  "Evet." Taehyung utanmasa kahkahalara boğulacaktı. Yoongi'nin de ondan farkı yoktu.

  "Jungkook!"

  "Tamam efendim." Bıkkınlıkla sınıf kapısını açarak dışarı çıktım.

  Müdürün odasına çıkan yolla yürümeye başladığımda sınıftan biri daha çıkmıştı. Jimin olacağını düşünerek sevinçle arkamı dönmüştüm ama Taehyung'la karşılaşmamla yüzüm düşmüştü.

  "Ay beni mi bekliyordun? Çok tatlı ve küçük bir fanım var." Sırıtışını izlemek istemediğimden döndüm.

  "Jimin olduğunu sanmıştım. Bu yüzden heyecanlanma gülücüğüm senin için değildi."

  "Ya bak şimdi kalbim kırıldı. Ne yapacağım ya ben şimdi." Daha fazla dayanamayarak yürümeye başladığımda adımları peşimden gelmişti.

  "Neden peşimdesin?" Sinirle ona dönerek yüzüne baktım.
 
  "Hop." Şaşkınlıkla adımlarını durdurdu. "Dedemin yanına gidiyorum oğlum neden peşine düşeyim. Ayrıca ancak köpekler düşer senin peşine." Ellerimi yumruk yaparak adımlarımı hızlandırdım ve odaya varır varmaz hışımla kapıyı açdım.

  "Dedenin odası mı burası adam gibi aç kapıyı oğlum!" Müdür bağırırken başımı eğdim. Okul sahibiyle konuşuyordu. Taehyung da arkamdan gelerek dedesine doğru yürüdü.

  "Yine ne oldu müdüre uyku ilacı vererek derste mi uyuttun Jungkook?" Müdür bıkmış ifadeyle bana bakarken başımı hayır anlamında salladım.

  "Onu bu çocuk mu yapmış?" Okul sahibi merakla ayağa kalkarak bana baktı. Sonra sırıttı. "Vay iyi iş yapmışsın çocuk gözüme girdin." Benim de yüzümde istemsizce sırıtış oluşurken müdür masaya vurdu.

  "Ama ayıp oluyor efendim." Sonra bana döndü. "Evet ne yaptın sınıfta Jungkook?"

  Elimi enseme götürdüm.

  "Efendim derste uyuya kalmıştım."
 
  "Dersten sonra okuldasın."

  "Aslında," Taehyung araya girdi "Jungkook'un burda suçu yok." Masum ifadeyle bana bakarken bunu sırf dedesinin gözüne girmek için yaptığını anladım. Sonuçta dedesinin hoşuna gitmiştim değil mi?

  "Efendim tarih dersimiz zaten hep sıkıcı geçer ve bu ders son ders. Jungkook'un uykuya dalması normal. Diğer tüm derslere çok iyi hazırlanmıştı. Sadece son ders yorgunluktan uyudu yani."

  "Torunuma katılıyorum." Taehyung'un dedesi konuşmaya başlarken şaşkınlıkla ona baktım. "Tarih dersleri genel olarak sıkıcı dersler. Bu yüzden Jungkook'un affedilmesini talep ediyorum."

  "Ama efendim-"

  "Başka bir şey duymak istemiyorum!"

  "Tamam efendim." Müdür derin bir nefes aldı. "Jeon Jungkook hatanı bu kez affediyorum. Ama," işaret parmağını tehditkar ifadeyle salladı "bir kez daha böyle hatalara yol verirsen tüm okulu sana temizlettiririm haberin olsun."

  Sevinçten gözlerim parlarken önlerinde eğildim teşekkürümü ifade etmek için.

  "Teşekkürler efendim, teşekkürler efendim." İkisininde önünde eğildikten sonra odadan ayrıldım.

  Taehyung da koşarak peşimden geldi.

  "Seni kurtardım bana teşekkür borçlusun."

  "Neden?" Tek kaşımı kaldırdım.

  "Benim sayemde ceza almadın bu yüzden bana teşekkür etmen gerek."

  "Senin sayende değil Taehyung deden sayende." Gülümsedim. "Hadi görüşürüz."

  Sınıfa doğru yürürken Taehyung öylece arkada kalmış, sonra müdürün odasına geçmişti.

***

  "Baya baya dedesi seni sevdi mi?" Seokjin sandviçinden bir ısırık aldı.

  Dersler bittiği ve benim de cezam kaldırıldığı için birlikte kutsal parkımıza gelmiştik. Onlara müdür odasında karşılaştığım şeyden bahsederken hepsi beni büyük şaşkınlıkla dinlemişti.

  "Evet. Bende anlamadım."

  "Ve Taehyung sırf dedesinin gözüne girmek için cezanın kalkmasına yardımcı oldu?" Hoseok çilekli sütü içerken şaşkınlığını gizleyemiyordu.

  "Bence Jungkook'un gözüne girmek için yaptı." Jimin kısık kısık kıkırdarken göz devirdim.

  "Bunu beni sinirlendirmek ve intikamını almak için yaptığını biliyorum ama ben yemem Jimin." Sonunda kahkahalarını tutmayarak gülmeye başladı.

  "Olay ne çocuklar?" Seokjin ve Hoseok bize anlamazca bakarken Jimin'le bir birimize bakmıştık.

  "Şimdi geçen biz Taehyung'ların toplanma evine gitmiştik ya hani. Orda ben Jimin'in elini tutarken Yoongi kızmıştı, ölümcül bakışlar atmıştı falan. Birde bugün kantinde öyle Jimin'e göz kırpmalar, bir kızla 'flörtleştiğini' " tınak işaresi yaptım "duyunca sinirlenmeler falan dedim ki Jimin, oğlum hoşlanıyor bu çocuk senden. Tabi Jimin bey inkar edince üstüne düşmedim."

  "Üstüne düşmedin?" Jimin kekini yemeyi keserek konuşmamı böldü "Üstüne düşmediysen ve bu kadar konuşduysan iyiki de üstüne düşmemişsin. Düşsen neler yapardın tahmin bile etmek istemiyorum."

  "Her neyse işte." Göz devirmemden sonra konuşmaya devam ettim. "Şimdi Taehyung beni bir kez 'korudu' diye başlamış seni seviyor falan diyor."

  "Vay ne güzel eğleniyormuşsunuz ya." Hoseok güldü.

  "Ay evet. Beni kimle shipliyorsunuz onuda diyin bari." Seokjin sandviçinin son parçasını yerken bende Cola'mı bitiriyordum.

  Yüzümde şeytani sırıtış oluşurken Jimin'e baktım. O an aynı şeyi düşündüğümüzü anlayarak ona göz kırptım. Tabii o da karşılık verdi.

  "Kim'le." Kahkaha atarken Hoseok da durumu anlamış olacak ki bize katılmıştı. Seokjin bir şey anlamayarak bizi izlemeye devam etti.

  "Oğlum ne kadar Kim var ben nerden bileyim hangisiyle shipliyorsunuz."
 
  "Oyuncuyla shipleyecek değiliz ya aptal." Elimi alnıma vurdum.

  "E yine de çok fazla Kim var. Mesela Kim Namjoon."

  "Aaa damat adayımızı sonunda buldu." Jimin yine güldü.

  "Bak sizi çok pis döverim bir daha yanıma gelemezsiniz o tipsizle shiplemeyin beni."

  "Matematikde çok iyi olduğunu duydum. Ne güzel kurtuluruz matematik sorunlarımızdan." Sırıttım.

  "He canım zorban olan kişi hemen yaptı matematiğini. Yapsa bile yanlış yapar eksi alasınız diye."

  "Şimdi bizim eniştemiz olursa yapamaz. Seninle görüşmesine izin vermemek gibi tehditlerden sonra kuzuya döner o. Hadi Seokjin'cim onunla sevgili ol da kurtulalım matematik problemlerimizden." Jimin kolunu Seokjin'in omzuna koydu zorla da olsa.

  "Sen Yoongi'yle öpüştüğünde olurum." Yeniden kahkahalara boğulurken Jimin kolunu onun omzundan götürmüştü.

  "Haha çok komik." Düşmüş yüzüyle bize baktı.

Classmate Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin