17

305 18 0
                                    

  "Of ya yarın gelsede bi güzel uyusak." Hoseok bıkmış şekilde derin nefes aldı.

  "Sanki biz istemiyoruz yarının gelmesini." Jimin göz devirdi.

  Çantamı dolabıma koyarken arkadaşlarımı dinlemeyi de ihmal etmiyordum. Arada bir başımla onları onaylıyordum da.

  "Jimin bir bakabilir misin." Yoongi utangaç tavırla bize yaklaşırken Jimin göz devirerek onu duymamazlıktan gelmişti.

  "Hadi Jimin." Jimin'e fısıldadım.

  "Zaten aynı sırada oturuyoruz bir de bunu çekemem." Jimin de çantasını dolabına koydu.

  "Jimin. Lütfen 5 dakikacık." Yoongi masum masum öylece durarken Jimin onu umursamayarak sınıfa kalkmıştı.

  "Of ya." Yoongi oflayarken güldüm.

  "Merak etme er geç seni affeder. Jimin içinde kin tutamaz." Gülümsedim. "Ama bir kez daha arkadaş grubu hakkında ayarsız şeyler konuşursan bedelini çok pis ödersin Min Yoongi." Sert sesimle kulağına fısıldadım. Ve diğer taraftan Yoongi'yi öldürecekmiş bakışları atan Taehyung'u takmadım.

  "Jimin'e göre susucam." Sırıttı.

  "Senin grup da pek iyi denemez. Üyeleri sakat." Gülümsedim.

  "Senin grup sakat bir kere. Ne var benimkilerde hı." Yoongi trip atarak sınıfa çıkarken onun neden bu hale geldiğini düşündüm.

  "Jimin etkisi bu olsa gerek." Seokjin şaşkınlıkla yanıma geldi.

  "İki hafta Jimin'le oturdu, hareketleri de ona benzer oldu." Hoseok dirseğini omzuma koydu. Hoseok'a sinirle bakarken omzumu yana çekerek dirseğinin düşmesine neden oldum.

  "Jimin çok kızgın, dikkatli olmamız gerek."

  "Kesinlikle. Yoongi yüzünden bize patlar sonra." Hoseok beni onayladı.

  "Hayır oğlum sen de neden uğraşıyorsun çocuğun grubuyla." Seokjin dedi.

  Duyduğumuz zil sesiyle sınıflarımıza geçtik.

***

  Ben Jimin Yoongi'yi affetmez, hatta onunla konuşmayı bırak sırada özel alanını çizer diye düşünmüştüm - çünkü bana hep böyle yapardı küstüğünde. Ama yanılmışım. Daha dersin başında Yoongi'nin Jimin'e bir şey uzatmasıyla sohbetleri başlamıştı. Dersin geri kalanında hep sohbet etmişlerdi. Hoca'nın onların adlarını çekip sessiz olmalarını demekten çenesi çıktı, onların konuşmaktan çeneleri çıkmadı.

  Tenefüste Jimin'in yanına gelerek sıraya - eski yerime oturdum.

  "Ne oldu barıştınız mı o arizona kertenkelesiyle?"

  "Bir, Yoongi arizona kertenkelesi değil."

  "Avukatı mısın?"

  "Gerekirse evet. Zaten hukuk okuyacağım. İki, biz zaten küsmemiştik."

  "Dün öyle demiyordun ama Jimin."

  "Olsun. Sadece küçük anlaşmazlık olmuştu. Ve anlaştık. Hem hediyesi çok hoştu."

  "Hangi hediye? Ne hediyesi?"

  Zilin çalmasıyla Jimin açılan ağzını kapattı.

***

  "Ne yani bu mu çok hoş hediye?" Seokjin kolyeyi elinde tutarak Jimin'e baktı.

  "Evet." Jimin masaya daha da yakınlaşarak fısıldadı. "Evimizin fiyatı bile bu kolyenin fiyatı kadar olmaz."

Classmate Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin