Sonunda eve varmayı başarmıştım ama odama girdiğimde arkadaşlarımı orada görmeyi beklemiyordum.
"Sizin ne işiniz var burda?" Valizimi dolabımın yanına koyarken dedim.
"2 gün nasıl geçti?" Hoseok heyecanla sordu.
"Sen böyle işlerle ilgilenmezdin ne oldu sana?" Tek kaşımı kaldırarak Hoseok'a baktım yatağa otururken.
"Bizimde bir sevgilimiz var sonuçta oğlum bir şeyler öğrenmem lazım."
"Sen ondan önce bir sekiz tane sevgili yapmışsın oğlum. Daha ne kaldı öğrenmene?" Jimin sordu.
"Sana ne lan belki vardır öğrenmek istediklerim. Hem o" parmaklarıyla ilişkilerini saydı "on bir ilişkiden dokuzunda ben uke oldum. Zor seme olmak oğlum." Sonra bizi gösterdi.
"E tabi siz ukesiniz nerden anlarsınız. Benim acilen Taehyung'lardan tavsiye almam lazım."
"Bunun için mi geldin buraya?" Seokjin oflayarak dedi.
"Tamam tamam üzgünüm anlat otel tatilinizi."
"İlk gün güzel geçmedi." Söylediğim cümleyle ofladılar.
"Ne demek güzel geçmedi ya. Hiç mi baş başa kalamadınız?" Jimin sordu.
Başımı hayır anlamında salladım.
"Otel işlerini halletti. Gece geç saatlerde gelmişti." Sonraki güne dalmışken gülümsemiştim. "Ama ikinci gün çok güzel geçti. Tüm gün boyunca elimi tuttu hiç bırakmadı. Kafeye gittik, parka gittik."
Sonra sırıttım.
"Asıl bombayı söyleyeyim mi?"
Hepsi merakla beni izlerken başlarını salladılar.
"Son günün gecesinde Taehyung yanımda uyudu!" Heyecanla yatakda zıpladım.
"Ben demiştim birlikte uyuyacaklar diye!" Jimin'de heyecanla ayağa fırladı.
"Hayır sadece son gün öyle oldu. Ama nedeni de vardı. Taehyung'un uyuduğu kanepe küçükdü ve onu rahatsız ediyordu. Bende beli daha kötü ağramasın diye yanımda yatmayı teklif ettim."
"Oha birde bu tekif etmiş!" Seokjin'de bağırdı.
"Daha fazla bağırmasanız mı çocuklar." Annem odaya girince sesimizi kestik.
"Üzgünüz bayan Shin." Jimin özür anlamında eğildi.
"Daha sessiz olun." Annem bize gülümseyerek kapıyı kapattı.
"Oha birde sen teklif ettin!" Seokjin fısıldadığında güldük.
"Şuan sevinçten ağlıyıcam." Jimin yalandan elini göz altlarında gezdirdi.
"Tamam tamam anladık çok duygusalsın." Seokjin gözlerini devirdi.
"10 yıllık arkadaşım birine aşık olmuş. İlk kez!"
"Ne?" Üçümüzde aynı anda şaşkınlıkla ona baktık.
"Dalga mı geçiyorsun? Jungkook aramızda en çok platonik takılan kişiydi. Liseye başladığında kalbini aşka kapatmıştı sadece. Kendine gel Jim!" Hoseok ses tonunu korumaya çalışarak dedi.
"Ah pardon kendimle karıştırdım." Jimin gülümsedi.
"Neyse." Göz devirdim.
"Parkımıza gidelim mi? Biraz gezeriz. Yarın okullar başlıyor zihnimizi boşaltırız hem." Seokjin teklif etti.
"Sadece yemek istiyorsun." Kıkırdadım.
"Hadi gidelim bencede." Jimin mızmızlandı.
"İyi durun hadi." Hoseok ayağa kalktığında bizde ona eşlik ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Classmate
FanfictionOkula yeni gelen zorba öğrenci grubu onlara gıcık olan öğrencilere yavaş yavaş aşık olmaya başlar. [Taekook] [Yoonmin] [Namjin]