30

147 14 1
                                    

  -Jungkook-

  Valizimi toplamış koridora koymuştum ki giderken unutmayayım.

  "Tatlım şu iki günlük tatile gitmek iyi karar mı?" Bu annemin sabahtan beri yüzüncü kez soruşuydu.

  "Evet anne merak etme her şey iyi olacak. Sadece iki gün." Anneme gülümseyerek sarıldığımda o da karşılık verdi.

  Kapının çalmasıyla birbirimizden ayrılarak kapıya doğru gittik. Kapıyı açtığımda karşımda Taehyung samimi gülümsemeyle bana bakıyordu.

  "Selam bayan Jeon." Anneme baktığında annem yüzünü buruşturmuştu.

  "Annemin soyadı Jeon değil." Taehyung'a yaklaşarak fısıldadığımda şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.

  "Üzgünüm, soyadınızın Jeon olmadığını bilmiyordum." Taehyung başını aşağı dikti.

  Bu kez annem ona samimi gülümseme sundu.

  "Sorun değil tatlım."

  Taehyung da anneme gülümsedi.

  "Oğlunuzu alabilir miyim?" Bana döndüğünde annem başını salladı.

  "Tabiki."

  Koşarak valizimi koridordan götürdüm ve Taehyung'a verdim. Valizi götürerek arabasının garajına yerleştirirken annem kolumdan tuttu.

  "Bana sevgilinle tatile gideceğini demedin Kook."

  "Hayır anne Taehyung benim arkadaşım."

  Annem kolumu bırakınca arabaya doğru yürümeye başladım.

  "Hazır mısın?" Ehliyet kemerini takarken Taehyung bana döndü.

  Heyecanlı olduğu her halinden belliydi.

  "Senin ehliyetin var mı?" Aklıma takılan soruyu ona sordun.

  "Var. Neden sordun?" Arabayı kullanırken kısa süre bana baktı.

  "On yedi yaşındasın ve ehliyetin mi var?" Sorduğum soruyla güldü.

  "On yedi yaşımda olduğumu da kim dedi?"

  "11. sınıfsın. Yani on yedi yaşında olman gerekmez mi?"

  "Okula bir yıl geç başladım doğum günümden dolayı. Yani on sekiz yaşındayım." Kaşlarımı şaşkınlıkla havaya kaldırdım. Sonra önüme döndüm.

  "Peki doğum günün ne zaman?"
 
  "Otuz aralık."

  Biraz sessizlik oldu.

  "Ya senin?"

  "Bir eylül."

  "Olmuş."

  "Evet. Ne o, kutlayacak mıydın?"

  "Belki." Omuzlarını silkti.

***

  İki saatin sonunda otele varmıştık. Yolculuk iyi geçmişti aslında çünkü yol boyunca uyumuştum.

  Odaya girmemle şaşırmam bir olmuştu. Mükemmel lüks odadaydık şuan.

  "Aslında yatağın üstünde güller falan vardı ortamı romantik etmek için ama fikrim sevilmeyip reddedilince toplattım." Sağ tarafımızdaki poşette duran gülleri gösterdi.

  "Tamam." Başımı salladım.

  "Kıyafetlerini değişecek misin?" Bana baktı.

  "Hayır, üstümdekiler rahat. Sen değişiceksen ben banyoya gireyim."

Classmate Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin