13

372 27 8
                                    

  "Gidecek acil bir yerin var mı, yoksa biraz daha gezmeye hayır demez misin?" Tatlılarımızı bitirdiğimizde Taehyung bana döndü.

  "Aslında hiçbir işim yok."

  "İyi hadi gidelim." Taehyung hesabı ödedikten sonra beni parka götürdü.

  "Çocuk muyuz biz parka niye geldik?"

  "Yani daha 17 yaşında olduğun için evet." O gülerken tek kaşımı kaldırdım.

  "Pamuk şeker sever misin?" Bana döndü.

  "Evet de, bana pamuk şeker mi alac-" Pamuk şekercinin yanına giderek pamuk şekerler aldığında onu şaşkınlıkla izledim.

  "Al bakalım." Bana verdiği pamuk şekerle hâlâ şaşkın şaşkın onu izlemeye devam ettim.

  "Şimdi düşünüyorum da seni okul dışı bir yerde tanısaydım keşke." Bu faklı bir Kim Taehyung'du. Bu daha mükemmel Kim Taehyung'du.

  Güldü.

  "Okuldan beni böyle tanıyan yoktu sanırım." Pamuk şekerden biraz koparıp ağzına götürürken dedi. "Tabi Namjoon ve Yoongi dışında. Birde şimdi sen." Parkı gezmeye başlamıştık.

  "Okulda neden zorba gibi davranıyorsun?" Aklımda gezip dolaşan soruyu sordum.

  "Zaten herkes beni şımarık olarak görüyor. Özellikle de okulda. Bu yüzden değişme ihtiyacı duymuyorum. Yoongi ve Namjoon da bana ayak uyduruyor." Sonra da ekledi. "Hem ben zorba olarak değil aristokrat olarak yetiştirildim. Sadece aileme karşı gelemediğim için onlara biriktirdiğim öfkemi okulda boşaltıyorum." Sesi çok daha sessiz çıkmıştı. Çok daha üzgün.

  "Neden ki? Sonuçta zenginsin, istediğin kadar paran var, ailene neden öfkelisin ki?"

  Yeniden biraz pamuk şeker kopartarak ağzına attı.

  "Öncelikle kaldığım kişi babamın babası değil annemin babası bunu belirteyim." Konuşmaya başladı. "Belki sadece dedemin olduğunu düşünüyorsun ama öyle değil. Babam da yaşıyor."

  Bakışları yerdeydi hiç başını kaldırıp bana bakmıyordu.

  "Dedem ona mirasından pay vermeyeceği için kariyer kurmak adıyla 7 yaşımdayken beni dedeme bıraktı. Dedem beni çok kibar, aristokrat biri olarak yetiştirdi ve mirasından bana da pay koydu. Yıllar sonra babam gelmiş, benim üstümde onun da ebeveynlik hakkının olduğunu iddia ediyor, dedem de inkar ediyor. İş mahkemeye kadar gitmiş durumda. Dua ediyorum da dedemde kalmaya devam edeyim. Velayetimi dedemin almasını daha çok istiyorum."

  Uzun bir sessizlik oldu.

  "E baban kariyerini kurmuş mu bari?" Sordum.

  "Kariyer diye kurduğu şey uyuşturuculuk ticareti. Nasıl kariyer ama." Güldük.

  Biraz daha sessizlikten sonra aklıma elimdeki pamuk şeker geldi. Taehyung kendisininkini bitirmek üzereydi ama bende hâlâ öylece kalıyordu.

  Benim pamuk şeker yeme şeklim biraz daha farklı ve garipti. Bu yüzden parka falan gittiğimizde Jimin'ler asla bana pamuk şeker almazdı.

  Pamuk şekerimi çubuğundan tamamen çıkararak elimde küçülene kadar sıktım. Ellerime yapışmış pamuk şekerleri takmadan geriye kalmış küçük topu da ağzıma attım. Çubuğu çöp kutusuna atarken Taehyung şaşkınlıkla ağzı açık kalmıştı.

  "Ağzını kapat Taehyung sinek kaçmasın." Güldüm.

  "Manyak mısın sen Jungkook? Pamuk şeker öyle mi yenir?" Hâlâ teccüble bana bakmaya devam ediyordu.

  "Ben böyle yiyorum. Böyle tadı daha hoş oluyor bence." Omuz silktim.
 
"Deneyeyim bari." Söyledikleriyle bu kez ben şaşırdım.

  Elinde kalmış pamuk şekeri çubuğundan çıkararak sıkmaya başladı. Onunda eli yapış yapış oldu. Önce rahatsız görünse de sonra tam olarak yapamadığı topu ağzına saldı. Yüzünde beyenmiş ifade yaptığında gururla gülümsedim.

  "Tadı güzeldi ama ellerimiz şekere bulaştı. Yıkamak için bir fikrin var mı?" Bana döndü.

  "Tabiki de."

  Küçük çantamdan su şişemi çıkartarak otlara doğru gittim.

  "Gelsene." Ona döndüğümde bana doğru gelmeye başladı.

  "Önce sen." Şişeyi alıp elimi yıkamama yardım yardım etti.

  Sonra da ben onun ellerini yıkamasına yardım ettim.

  Şişeyi çantama geri koyduğumda ona arama geldi. Üstünde yazan isimle kaşları çatıldı ve kenara giderek konuşmaya başladı. Onu beklerken endişeli şekilde yanıma geldi.

  "Bu güzel gün için teşekkürler Jungkook ama sanırım bitmek üzere. Gitmem gerek, acil bir işim çıktı. Arabamla seni bırakayım mı?" Son sorduğu soruyla başımı iki yana salladım.

  "Teşekkürler ama evim zaten yakın. Burda biraz daha gezeceğim."

  "Peki." Zoraki gülümsemesine karşı ona samimi gülümseme gönderdim ve gitmesini izledim.

<<<<<>>>>>

Şimdi öncelikle pamuk şeker yeme olayı gerçek bunu belirteyim.

  Mükemmel zeki ben ve arkadaşlarım bir kere parka gitmiştik. Öyle pamuk şeker almaya karar verdik ve aldık falan. Bende dedim şu pamuk şekeri farklı mı yesem acaba? Sonra pamuk şekeri çubuğundan çıkarıp yerken ellerim yapış yapış oldu.

  Tabi benim kadar zeki arkadaşlarım da görüyorlar ellerim yapış yapış onlarda mal gibi pamuk şekeri çubuğundan çıkarıp öyle yediler. Tabi eller yapış yapış. Bizde parkın ortasında deli gibi gülüyoruz varya parkta gezenler "bunlar kesin deli" diye düşünmüşlerdir. Suyuda zorla bulduk zaten parkta. Birde aralık ayıydı ve buz gibi havada su arayışına çıkmıştık.

  Yine de çok hoş bir anı bence. Yani ben bu anıyı sevdiğim için bölüme uyarladım. Ama su şişesi olayını kendim koydum Jungkook'la Taehyung da parkın ortasında bizim gibi su arayışına çıkmasınlar diye.

Classmate Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin